1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. KAMU ciddiyeti
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

KAMU ciddiyeti

A+A-

 

Sigortalı kim?
Üvey evladın dahi üveyi.
Tencerenin dibinin dibi...
Yine de ahalinin en sinmişi, en sessizi.

*  *  *

Sigortalı kesimin iki katından fazla maaş alanlar, her fırsatta “imdat” diye bağırırken...
“Yetmedi, yetmez, yetmeyecek” derken...
Sigortalı kaderine razı.
Ne yapsalar, ne etseler sesi çıkmıyor.

*  *  *

Hükümet ve örgütler elbirliği ile becerdi.
Sağlık “resmen” paralı oldu.
“Sağlık Bakanlığı Ücretler Tarifesi” var.
“Tarife” dediğin zaten ücreti gösteren çizelge!
Yani ayrıca “ücretler” yazmaya gerek yok.
Yine de altını çiziyorlar.
“ÜCRET” arada kaynamasın diye (!)
“Sağlığı paralı yapmayacağız” sloganları da bize bir kez daha gösterdi ki, “söz” başkadır ülkemde, “pratik” bambaşka!
Hükümet ve bakan ve sendika ve serbest ve özel ve kamu cümle hekim örgütü yurttaşın cebindeki para için cebelleşirken...
Sosyal devlet bir kez daha sizlere ömür...
Ruhuna fatihayı da tatil dönüşü Eğitim Bakanı okur artık (!)

*  *  *

Peki sigortalı?
Kimse de demedi ki, “Ben zaten vergimi ödüyorum, fonumu veriyorum, üzerinden bir de prim yatırıyorum. Her ay maaşımdan sağlık için kesinti var. Ücretsiz sağlık hizmeti alma hakkım hani? Tam gün bu hakkım var. Devlet hastanesinden ve hekiminden alma hakkım var. Siz sağlığı resmen ücretli yaptınız bize...”
Bir tek eski Devrimci İşçi Sendikası Başkanı Mehmet Seyis’in bağırmasını işittim.
Daha başka varsa da kendi eksikliğim...

*  *  *

Çok mu söyleniyorum?
Haklısınız!  Su kendi yolunda akıyor nasılsa.
Susmak, sinmek, tırsmak gerek.
Ne de olsa bunlar yarı tanrı sayılır yarı vekil.
Hükümet de ne güzel becermiş!
Yurttaşa ayrımsız ve tam gün ücretsiz sağlık hakkı derken… Hekimlere ayrımsız “ücret” hakkını kayda geçirmiş!

*  *  *

Hastanelerde kimi saatlerde ücretli bakacak size kamu hekimleri, kimi ücretsiz; kimi de özel izinle özel kliniği ya da hastanesinde özel ücretle verecek hizmeti!
Yani değişen bir durum yok, bildiğiniz gibi!
Özel hastaneler de “devletin” sayılır artık!
Acaba kliniklere birer de Denktaş, Dr. Küçük, Talat, Eroğlu, Akıncı, Atatürk resmi asılacak mı sırayla!
Ne de olsa “kamu” ciddiyeti gerekiyor her mekanda (!)

 

 

 

 

Bu yazı toplam 2247 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar