“Vicdani ret karşıtı eylem militarist bir eylemdi, vicdani ret insan hakkıdır”

• “Özgürlükleri ileri götürmek için istismarları önlemek önemlidir.”

•  “Polis bütçesinin tartışıldığı komitede vicdani ret karşıtı eylemi eleştirdim”

•  “Polis müdür vekilinin sözlerini yanlışını anladığı yönünde yorumladım.”

“Gösteri ve ifade özgürlüğü, çok daha geniş bir demokrasi için hayatım boyunca mücadele ettim” diyen CTP-BG milletvekili Ömer Kalyoncu, polisin siyasi otoritenin çizdiği yasal çerçevede görevini adalet içerisinde yapmasının önemli olduğunu belirtti.

Bütçe Plan Komitesi’nde polis bütçesinin görüşüldüğü toplantıda, “Vicdani Reddi reddeden eylemin militarist bir eylem olduğunu, vicdani reddin de insanlık hakkı olduğunu” anlattığını belirten Ömer Kalyoncu, polis müdür vekilinin oradaki sözlerini “yaptıkları yanlıştan geri adım atılması” olarak yorumladığını anlattı.

Polis Genel Müdür Vekili’nin bütçe komitesinde yaptığı konuşmayı, “gösteri özgürlüğünü istismar edenler” açısından değerlendirdiğini ve açıklamasının da bu yönde olduğunu belirten Kalyoncu, şöyle konuştu:

“Bir derneğimizin ya da kurumumuzun bir etkinlik yaptığınız düşününüz; örneğin Nazım Hikmet’i anma gecesi düzenleniyor. İki kişi geldi, sahneye çıktı ve ‘Nazım Hikmet Vatan Haini’ pankartını açtı.  Şimdi soruyorum, sosyal bir etkinlikte, birilerinin, sahneye çıkarak pankart açması gösteri özgürlüğü kapsamında mı ele alınacak? Yoksa o etkinliğin istismarına mı girecek? Özgürlükleri ileri götürmek için istismarları önlemek önemlidir.”

Kalyoncu sözlerini şöyle sürdürdü:

“İfade özgürlüğümüzün çok daha kötü koşullarda engellendiği bir kuşağın temsilcisiyim, Devrimci Gençlik Örgütü başkanlığından Cumhuriyetçi Türk Partisi’ndeki mücadelemize kadar hep böyle oldu. Öğrencilerimizden bugün hep eylemlerin içerisinde olduk. Meseleyi içeriğinden kopararak başka noktalara götürmek, üzücüdür… Söz ve anlatım özgürlüğü hiçbir durumda kısıtlanamaz. Ancak eylem özgürlüğü, bir başkasının hakkına ve özgürlüğüne müdahale etmeyecek şekilde düzenlenir. Bu eylemcileri de diğer unsurları da korumak için yapılır. Bir gösteri ya da eylemin içeriğine saygı göstermek için bunu söylüyorum. Bütçe Plan Komitesi’ndeki tartışmada, Vicdani Reddi reddeden eylemin militarist bir eylem olduğunu, vicdani reddin de insanlık hakkı olduğunu belirttim. İki ayrı gösteriye, iki farklı muamele yapılmasını eleştirdim. Bu eleştiriyi yaparken de Polis Müdür Vekili de, günün anlam ve önemine uygun olmayan pankartlara izin verilmemesi gerektiğini söyledi. Doğrusu bu açıklamayı, polisin yanlışını anladığı yönünde değerlendirdim. Unutulmaması gerekir ki, bu törenler komutanlık kontrolünde oluyor ve polis de askere bağlı görev yapıyor. Bunu bilen bir kişi olarak, polisin tavrını bu yönde aldım.”

Eylem özgürlüğünü, bir başkasının hakkını ve özgürlüğünü ihlal edecek şekilde sınırsız olarak görmenin tehlikeli sonuçlar doğurabileceğini işaret eden Kalyoncu, “Bu durum hoşnut olmayacağımız yasalara da davetiye çıkarır ki, tepkimin asıl sebebi böylesi bir durumun oluşmaması içindir” dedi.

Bu tartışmaların polisin sivil otoriteye bağlanmasının önemini bir kez daha ortaya çıkardığını vurgulayan Kalyoncu, kişi hak ve özgürlüklerine saygılı demokratik eylemlerin toplumların ‘olmazsa olmazı’ olduğunu sözlerine ekledi.