1. YAZARLAR

  2. Birikim Özgür

  3. İstihdamların araç olarak kullanılması
Birikim Özgür

Birikim Özgür

İstihdamların araç olarak kullanılması

A+A-

2013’e girerken Meclis tarafından onaylanarak yürürlüğe giren Bütçe Yasası’nın belirlediği kamudaki azami istihdam sayısına UBP kurultaya giderken ulaşılmıştı. Buna rağmen okullar açılırken öğretmen eksikliğini gidermek için CTP-DP hükümeti inisiyatif kullanarak 2014 için öngörülen istihdamlar kapsamında sınavla 75 geçici öğretmen istihdam etti.

2014 bütçesini komitede görüşmeye başladığımız gün Maliye Bakanı Zeren Mungan istihdamların bir araç olarak kullanılmasının engelleneceğini, 2014’te sadece 285 kişinin ihtiyaçlar doğrultusunda kadrolu olarak istihdam edileceğini açıkladı.

Serdar Denktaş’ın da gelecek yıla kadar tek bir kişi bile istihdam edilmeyeceği, yeni bütçeyle birlikte çok kısıtlı bir istihdam olanağının belki olabileceği yönünde açıklamaları vardır.

Hükümet, UBP ile özdeş rüşvet, haraç, rant kollama ve zimmet gibi ya da akraba kayırmacılığı (nepotizm), eş-dost kayırmacılığı (kronizm), siyasal kayırmacılık (partizanlık), hizmet kayırmacılığı, patronaj ve oy ticareti gibi yönetsel yolsuzlukların üzerine gitmekte kararlıdır.

Bu durumda rahatlıkla hükümetin istihdamlar konusunda bugüne ve yarına dair kararlı bir duruş sergilediğini tespit etmek mümkündür.

Ne var ki gündem düne dair yanlışlara kilitlenmiş durumdadır ve bir kriz havası oluşmuştur.

Aslında CTP’nin geçmişe dair yaklaşımı da çok nettir.

Geçici personel atamaları için Personel Dairesi’nin uygunluk bildirimine ve Çalışma Dairesi’nde işsizlik kaydına ihtiyaç duyulmaktadır. 2013 öncesindeki geçicilere ilişkin böylesi bir hukuki zemin noksanlığı söz konusu değilken 2013 istihdamlarına ilişkin bir çarpıklık ve hukuk dışılık vardır. Bir yandan geçici istihdama son verirken diğer yandan gerek 31 Aralık 2012 öncesinde istihdam edilmiş geçicilerin yasal zeminde kadrolanması gerekse 31 Aralık 2012 sonrasındakilerin adil, şeffaf ve eşitlik ilkesi çerçevesinde istihdam olanaklarına kavuşturulabilmesi için hükümetin adım atması gerekecektir.

UBP milletvekilleri 2013’te yapılan istihdamların “yasallığına” vurgu yaparken aslında belirlenen sayısal sınırın aşılmadığını anlatmaya çalışıyor. Personel Dairesi ve Çalışma Dairesi ile ilgili boyutlar es geçiliyor. Diğer yandan UBP’nin 2013’te yapmış olduğu istihdamların yöntemi, niteliği ve etkinliği de sorgulanmalıdır çünkü sınırlama uygulamasının belli bir sayıyı tutturmaktan ibaret olmadığını ve bu uygulamanın sonuç alıcı olabilmesi için ruhunda adama göre iş değil işe göre adam prensibinin yer alması gerektiğini herkes biliyor.

Son günlerde kamuya istihdamlar konusundaki verimsiz tartışmalar değişim iradesini geriletmektedir. UBP öyle bir mekanizma kurmuştur ki uzun yıllardır iktidarda iken yapacağını yapıyor, muhalefete düşünce de çarpık siyasetçi-vatandaş ilişkisinden siyaseten nemalanmak için birtakım argümanlarla yol almayı denemektedir. İstihdamların araçsallaştırılmasının yanlışlığına dair tek bir kelime dahi etmemeleri ve bu büyük sorunumuzu aşmak için irade beyanından kaçınmaları artık gerçekten de mide bulandırıyor.

2014’te bütçe açığının artacağı göz önünde bulundurulduğunda çok ciddi bir darboğazla karşı karşıyayız ve istihdam tartışmaları bize zaman kaybettirmek dışında hiçbir şeye hizmet etmemektedir. Burada bütünleştirici bir liderliğe ihtiyaç vardır. Öyle anlaşılıyor ki bu noktada da bir çıkmazla karşı karşıyayız. Siyasi kültürü gereği UBP kurultayı döneminde dahi yapılan istihdamlara karşı çıkmayan veyahut çıkamayan Derviş Eroğlu bu liderliği sergileyebilecek midir?

Cumhurbaşkanı Eroğlu, yasal yetkileri bir yana, bir lider gibi davranabilse ve tüm parti başkanlarını çağırıp bir ağabey gibi nasihat etse fena mı olur? Sorumluluk sahibi bir lider, “aklınızı başınıza toplayın, bütçe disiplini konusunda halka net mesajlar verin” diyebilmelidir. Hâlbuki O sanki İsviçre’nin cumhurbaşkanıymış gibi böylesi ciddi bir sorunu görmezden gelebilmektedir.

Önümüzü görmemizi engelleyen ve bizi yok oluşa sürükleyen yapısal sorunlarımızı ve siyasi çarpıklıkları aşabileceğimiz bir siyasi istikrar ortamına ihtiyacımız vardır.

Bu yazı toplam 1895 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar