1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. İSTİFALAR MAHKEMELİK
İSTİFALAR MAHKEMELİK

İSTİFALAR MAHKEMELİK

“Bu arkadaşlar bir ay öncesine kadar kabinedeydi, herşey tamamdı, şimdi ters bir noktadalar. Gerçekten siyaseti ayaklar altına düşürmek işte budur. Seçimlerde vatandaşa söyledikleri, verdikleri sözler hiçbir şekilde muteber değil”

A+A-

YENİDÜZEN’e konuşan Başbakan Yardımcısı, DP UG Genel Başkanı Serdar Denktaş, DP’den istifa eden milletvekillerine seçimden önce imzaladıkları 500 bin TL’lik senetlerle ilgili dava açmaya hazırlandıklarını açıkladı

 

Ödül Aşık ÜLKER
 
Başbakan Yardımcısı, Ekonomi, Turizm, Kültür ve Spor Bakanı, Demokrat Parti Ulusal Güçler Genel Başkanı Serdar Denktaş, partiden istifa eden milletvekillerine seçimden önce imzaladıkları 500 bin TL’lik senetlerle ilgili dava açmaya hazırlandıklarını belirtti.

   DP UG’den Nisan 2014’de istifa edip UBP’ye giden Zorlu Töre’ye konuyla ilgili dava açıldığının altını çizen Denktaş, geçen hafta istifa eden Gazimağusa Milletvekili Ahmet Kaşif, Girne Milletvekili Ergün Serdaroğlu ve İskele Milletvekili Hamit Bakırcı’ya da dava açılması için hazırlık yapıldığını belirtti.

   Denktaş, “Bu paranın seçim döneminde bu insanların seçilmesi için yapmış olduğumuz borçlara katkısı olacak. 50 aday, birbirine kefil girerek, dünya kadar borç aldık ve hala daha borç ödüyoruz. Bu partinin tabanı koşturdu, bu partinin tabanı harcama yaptı, seni seçti ve sen şu veya bu nedenle onları yarı yolda bırakırsan, ben de bunun gereğini yapmak zorundayım” diye konuştu.

“Siyaseti ayaklar altına düşürmek budur”

• Soru: Üç milletvekili partinizden istifa etti. Siz onları makam meraklısı olmakla suçladınız. Olayın içeriği nedir?
• Denktaş:
Aslında dışı neyse, içi de o. Söylenecek söz de yok. Bu arkadaşlar bir ay öncesine kadar kabinedeydi, herşey tamamdı, şimdi ters bir noktadalar. Gerçekten siyaseti ayaklar altına düşürmek işte budur. Seçimlerde vatandaşa söyledikleri, verdikleri sözler hiçbir şekilde muteber değil. Şimdi dolaşıp kendilerine yakın arkadaşları istifa ettirmeye çalışıyorlar. Birçok yerden kendilerine olumsuz cevap gidiyor.

“Baskıya gelemem”

• Soru: Bu karardan bir gün önce, Cumhurbaşkanlığı seçiminde, aday olması durumunda Sayın Eroğlu’nu destekleme kararı aldınız. Eroğlu’nun DP’ye müdahaleler yaptığına dair yorumlar da var. Sizce Cumhurbaşkanı ne kadar etkili oldu?
• Denktaş:
Basın bunu çok yazdı çizdi. Herkes şunu çok net anlamalıdır, bana kimse baskı yapamaz. Baskı yapıldığı zaman ben çok ters tepki veririm. 25 yıldır siyasetin içindeyim, artık bunun görülmüş olması lazım, baskıya gelemem. Derviş Bey’le zaman zaman görüşürüz, her hafta görüştüğümüz dönem de oldu, sonra işlerin yoğunluğu nedeniyle ben gidememeye başladım. Görüştüğümüzde bile herhangi bir şekilde telkin bile kabul etmeyeceğimi Derviş Bey herkesten iyi bilir, 20 yıl kendisiyle kavga ettik.

   Bu olaylar, istifalar Derviş Bey’in leyhine bir durum yaratmaz. Derviş Bey böylesi bir adım attırtmayacak kadar da siyaseti bilen birisidir. Bu konuda herhangi bir müdahalesi olmadığını çok iyi biliyorum. Bunların istifasını konuşmak ve altında ulvi neden aramak hakikaten abesle iştigaldir. Bu adamların ikisi bakanlıktan alındı, biri bakan olarak atanmadı. Bunun dışında başka birşey yok.

• Soru: Bu milletvekilleri UG kanadındandı...
• Denktaş:
Kanat diye birşey olmayacağını en başından ortaya koyduk ve bu nedenle araya çizgi koyup DP-UG yapmadık, ismi değiştirerek DP UG yaptık. Bunu seçim boyunca, seçimden sonra, bakan oldukları müddetçe her gittiğimiz yerde anlattık.

“Kendilerini, kendi kendilerine ait hissettiler”

• Soru: Kendilerini DP’ye ait hissedemediler mi sizce?
• Denktaş
: Kendilerini, kendi kendilerine ait hissettiler dersek doğrusu o olur. UBP’den çıktıklarında, artık seçim arifesine gelmiştik. Tranfere karşı olduğumuzu söyledik, seçimlere gideceğimiz döneme geldi, seçimlere giriliyor, dolayısıyla bir güç birliği yapmayı uygun bulduk, konuştuk. O dönemde “gelin birlikte hareket edelim” demeseydik milletvekili seçilmeleri mümkün olmayacaktı. Biz bu kadar milletvekili çıkarabilecek miydik? Belki hayır.
   İçlerinden bir tanesi “ben UGliyim, ben UGliyim” diye dolaşmaktaydı. Sayın Serdaroğlu’ndan bahsediyorum, daha önce de ikaz etmiştim kendisini, “Burası DP UG’dir” diye. Nitekim kabine değişikliği esnasında kendisini bir defa aradım ulaşamadım, sonra arayamadım. Ama kabine değişikliği sonrasında yaptığımız toplantıda “beni niye aramadın” diye şikayet ettiğinde kendisine çok açık “DP UGlilerin hepsini aradım, UGlileri aramadım” cevabını verdim. Bunu çok fazlasıyla ve olamayacak yerlerde de kullanmıştı. Biz bu bölünmeyi  kabul etmiyoruz. DP, DP UG ismiyle devam ediyor. Daha geniş bir kesimi kucaklamak için bu şekilde hareket ettik. Bunu kanatlaştırmaya döndürmek isteyenlere de benim tavizim olamaz.

“Kararları kendi başıma vermem”

• Soru: Partiden ayrılanlar hep sizi suçluyor. Parti içinde size olan destekle ilgili bir nabız yoklaması yaptınız mı?
• Denktaş:
Hep bu suçlamaları yapıp giderler ama gittikleri yerde o suçlama gerekçesinin  alasını yaşarlar. Ben çok dinleyen bir insanım, fazla konuşmam, daha fazla dinlerim. Dinlediklerim, zaman zaman partide yetkili bile olmayan kişiler olabilir ama tabanımdadırlar ve yıllardır partinin içerisindedirler, onlara kulak veririm. Daha üst düzeydeki arkadaşlara kulak veririm ve neticede bir karara varırım. Oturup da kararları kendi başıma vermem. Ama her çıkanda suçlama böyledir. Ahmet (Kaşif) Bey’in bir önceki istifasını da biraz anımsayalım, Annan Planı döneminde partinin serbest bırakılmasına karar vermiştik. Ertesi gün basın toplantısı yaparak “Parti Annan Planı’na ‘evet’ demedi” gerekçesiyle istifalarını verdiler. Meğerse arkadaşlar “evet” dememizi istiyormuş. Neden? Çünkü o dönem “evet” rüzgarı bayağı güçlüydü. Parti evet demedi diye istifa ettiklerini söylediler ama bir ay sonra “hayır” kampanyasını yürüten UBP’ye girdiler.

“Yarı yolda bırakırsan, gereğini yapmak zorundayım”

• Soru: 500 bin TL’lik senet imzalatmıştınız, o dönemde de bu çok konuşulmuştu. Ne oldu o senetlere?
• Denktaş:
Zorlu (Töre) Bey’le ilgili dava açıldı. Bu arkadaşlara da Perşembe’ye kadar fırsat vermiştim, onların davası da hukukçumuz tarafından hazırlanmaktadır ve bir hafta içinde mahkemeye sunulacaktır.
   Bu paranın seçim döneminde bu insanların seçilmesi için yapmış olduğumuz borçlara katkısı olacak. 50 aday, birbirine kefil girerek, dünya kadar borç aldık ve hala daha borç ödüyoruz. Bu partinin tabanı koşturdu, bu partinin tabanı harcama yaptı, seni seçti ve sen şu veya bu nedenle onları yarı yolda bırakırsan, ben de bunun gereğini yapmak zorundayım.

“Niyet başka”

• Soru: Milletvekili transflerine karşısınız, bu konuda bir de düzenleme gündemde. Partinin milletvekilileri bu konuda aynı tavırda olacak mı?
• Denktaş:
Kesinlikle.

• Soru: Mevcut milletvekillerinin istifasını beklemiyor musunuz?
• Denktaş
: Kesinlikle beklemiyorum. Örneğin Menteş Gündüz Bey de bana kırgın olan arkadaşlardan biriydi. Günün sonunda kendisine “dışta ne yapacaksın, parti içinde bana muhalefet yap, hele bu muhalefet yapıcı eleştirilere dayanıyorsa bundan daha güzel birşey olamaz” dedik. Kendisiyle konuştuk, günün sonunda “Haklısın ama muhalefet de yapacağım” dedi. Bundan daha büyük bir hak olamaz. İstifasını geri çekti ve partide kaldı. Doğru olanı yaptı. İstifa dilekçelerini meclise sundukları günden perşembeye kadar bu 3 kişiye parti içinde kalıp muhalefet yapmayı düşünme fırsatı verdim. Bunu da ellerinin tersiyle ittiler çünkü niyet başkadır.

• Soru: Niyet nedir, nereye gidiyorlar? Kendileri için çalışıyorlar diyorsunuz...
• Denktaş:
Evet, ben başka birşey söylemiyorum.

• Soru: UBP midir bir sonraki adresleri?
• Denktaş:
Bilmem, beni şu andan itibaren ilgilendirmez.

• Soru: Peki geri gelirlerse? Daha önce de istifa edip, gelmişlerdi...
• Denktaş:
Hayır, perşembeye kadar geri gelmiş olsalardı kapım açıktı. Geçmiş istifalarıyla son istifaları arasında fark var tabi ama günün sonunda tüzüğümüze göre istifa eden bir vekil geri dönmek isterse parti meclisinin buna onay vermesi gerekir. Parti meclisi ne karar alırsa o olur ama öyle bir durum olacağını da sanmıyorum.

“UBP alternatifi ortadan kalktı”

• Soru: Hükümet nasıl gidiyor? Genel gidişat, uyumunuz? İstifalar hükümeti nasıl etkiledi?
• Denktaş:
İstifalar hükümette olumlu anlamda etkili oldu. Neden? Çünkü parti, koalisyona daha fazla sarılmak durumunda kaldı. UBP ile daha önceki sayımız 26 idi, bir alternatifti. O alternatif ortadan kalkmıştır. “Bunlar UBP’ye gidecek” veya “bağımsız olarak dıştan girecek” derseniz, asla böyle birşey mümkün değil. Bugünkü koşullar içinde, bu arkadaşların da yer alacağı bir hükümet modeli bizim için kapanmıştır. İleride seçilirler, başka birşey olursa o ayrı birşey. Siyasette elbette bir takım zorunluluklar ortaya çıkabilir ama normal koşullarda böyle bir ihtimal bizim açımızdan kapanmıştır. Dolayısıyla daha sıkı bir işbirliği, daha disiplinli bir çalışma ortamı şart.

   Hükümette uyum var mıdır? Vardır, elbette sıkıntılar da vardır. İki partinin farklı yaklaşımları da vardır. Örneğin Ercan olayı benim çok ısrarla üstünde durduğum bir şeydi ve ilk günden itibaren tek başıma iktidar olsam tutumum başka olurdu. Hükümet programına, CTP’nin yaklaşımı nedeniyle, hukuk çerçevesinde revize edilecek diye girdi... Neticede koalisyonsunuz ve bir orta yol bulmanız lazım. Bugün geldiğimiz aşamada bütün çalışmaları yapmış olmamıza rağmen, projenin teknik olarak da yanlışlarını tespit ederek, revizyonu konuşarak, karşı tarafla da bir noktaya getirmiş olmamıza rağmen Başbakan’ın ve CTP’nin tavrı “yeni bir sıkıntı yaratmayalım, yine mahkemelerle cebelleşmeyelim, bunun önünü açalım gitsin, mevcut neyse ona devam edelim” şeklindedir. Eğer bu noktada benim üç milletvekilim daha olsaydı ayak direrdim, ama bu istifalar ayak direme gücümü zayıflattı. Dolayısıyla şimdi yapacak birşeyim yok. Halka ben başka türlü söz verdim ama hükümetin diğer yarısının yaklaşımı farklıdır. Buna rağmen revizyon çalışmalarını yaptık, projede son derece büyük teknik yanlışlar vardır. Havaalanının altından her tarafa açık, sivile, Rum geçişine açık bir alt geçidin olması en önemli yanlışlıktır. Yeni yapılacak uluslararası standarttaki pistin uçak iniş pisti olarak kullanılamayacağı bir proje var elimizde. Ters tarafa taşıyabilsek yeni yapılacak pist uçak inişlerine, eskisi yaklaşmalara imkan verebilir. Koalisyonlarda görüş ayrılıkları olması doğaldır ama hükümet dönemini tamamlayacak. Bunun için de uğraş vereceğim, bu hükümetle, bu şekilde devam edeceğiz.

Bir ayda suyla ilgili proje...

• Soru: Yeni bakanlar atadınız, yarı yolda bakanların değişmiş olması bazı icraatları etkileyecek mi?
• Denktaş:
Uyum sağlandı ve arkadaşlarımız büyük bir heyecanla işlerine asıldı. Çok uzun süredir durağan noktada olan su konusunda çalışmalar yapıldı. Bu su geliyor, 1.5 milyar dolarlık bir proje. Su gelecek akacak ve hükümet hiçbir hazırlık öneri yapmamış. Hem “ben yöneteceğim” iddiasında bulunacaksınız, hem de hiçbir çalışma yapmayacaksınız. Hakan (Dinçyürek) arkadaşımız bir ay içinde somut bir çalışma ortaya çıkardı, bunu Başbakan’ın da bulunduğu bir ortamda bakanlarla da tartıştık. İtirazlı noktalar, mutabık olduğumuz noktalar ortaya çıktı. Şu anda Türkiye’dedir, bizim önerimizi karşı taraf da tartışıyor. Bir ay içinde bu ortaya çıktı.

• Soru: Bu hükümet süresince yeniden kabine değişikliği gündeme gelebilir mi?
• Denktaş:
Yorgunluğa bağlıdır. Şu andaki arkadaşlarımız heyecanla çalışıyor. En baştan yaptığım yoklamalarda, “Başkan çok zorlu 1.5 yıl geçirdik, bu bizi yıprattı, kolalisyonda önümüze yeni bir sayfa açalım, bunun için de tümden değişiklik yapalım” dendi. Arabacıoğlu’nun istifasını bir fırsat olarak kullanıp tümünü değiştirdik. Hep yaklaşım bu oldu. Ben kendimin de değişmesini talep ettim ama partililer istemediler.

“Derviş Bey’in ortaya koyacağı tutum önemli”

• Soru: Cumhurbaşkanlığı seçiminde Eroğlu’na destek konusunda kararlı mısınız? Aday olmaması durumunda kendi adayınızın kim olabileceğine dair çalışma yaptınız mı?
• Denktaş:
Parti meclisimizin verdiği bir karar var. Derviş Bey’in bu andan itibaren ortaya koyacağı tutum elbette önemli. Ne açıdan önemli? Tabanımızı topyekün bu desteğe taşıyabilme açısından. Geçen seçimlerde bunu başardık, başarmanın ötesine geçtik, UBP’nin içerisindeki kırgınlar da o ivmeyle birlikte hareket etti. Benim isteğim, madem ki parti meclisimiz böyle bir karar üretti, topyekün bu kararın arkasında durmaktır. Neden? Biz devlete inanan bir partiyiz, egemenliğinin sahibi olduğuna inanan bir partiyiz. Mevcut adayları yokladık. Sayın Akıncı bize bir mektup gönderdi, kendisine de teşekkür ediyorum bu inceliği bir tek o gösterdi. Diğerlerinin öyle bir derdi de yok, herkes kendinden emin. Adayları parti meclisinde tek tek değerlendirdik ve Sayın Eroğlu’nun aday olması durumunda onu destekleme kararı aldık. Şu anda bir aday çalışmamız yok, Eroğlu aday olmazsa kendi adayımız o zaman ortaya çıkabilecek.

(Fotoğraf: Ayşe GÜLER)

Bu haber toplam 3376 defa okunmuştur