1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. İstemek de yetmiyor
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

İstemek de yetmiyor

A+A-

 

Çok içerledi sayın Akıncı...
En fazla da “Ana'ların kucağında yavrı yavrı” deyişime...
“Figüran olmadık” sözlerini kararlılıkla yinelerken gözlerimin içine baktı...

*  *  *

İsviçre’den bize yansıyan görüntü farklıydı.
Sanki "garantörler"in arenasıydı!
Taraflarla konuştukça, yaşadıkları yüksek tansiyonu hissettikçe, hayal kırıklıkları ve çabalarını dinledikçe, daha da bilgilendikçe...
“Acaba haksızlık mı ettik” diyorum.

*  *  *

Güneyde ya da kuzeyde gazetecilerden şu bekleniyor: “Suçluyu ilan ediniz.”
Ya da: “Bizim haklılığımızı görünüz...”
“Kim daha çözümcü” yarışına dönüşür giderek, medya üzerinden, iletişim oyunları...
Oysa...
“Düello” yok ortada ve “galibi” olmayacak.
Ya birlikte kazanacağız... 
Ya kaybedeceğiz birlikte...

Ve evet, acı ama ne yazık ki gerçek, Kıbrıslı Türkler daha çok kaybedecek bu süreçte...

*  *  *

Zirveye dair pek çok “açılım” anlatılıyor.
Ama galiba hiçbiri "yazılı" değil!
Sözde... Ve yine çoğu “eğer”li...
“Eğer diğer tüm başlıklarda mutabakat sağlanırsa...”

*  *  *

Erdoğan’ın Türkiye’si, Kıbrıs’ın gerçeğinden tümüyle uzak “MARAŞ’ı veririz, karşılığında PİRGO’yu alırız” senaryosundan, toprakta açılım noktasına gelinmişse, elbette sevinebiliriz.
Ama gel gör ki...
Kıbrıslı Türklerin “Annan Planı”nda tereddütsüz onayladığı harita, bugün açık açık konuşulamıyor dahi...
“O malum yerle ilgili açılımı kabul ettik” diyor, Akıncı...
Güzelyurt diyemiyor!
Bu tavır “yazılı” olarak kayda geçirilemiyor.
Anastasiadis “Dönüşümlü Başkanlığı kabul ettik” diye fısıldıyor ama konuşamıyor...
Lütufmuş gibi!

*  *  *

FEDERASYON kurmak için bir masa etrafında toplanan taraflar “Federal Kültür”e halen çok mesafeli.
Rumluk ve Türklük üzerinden yürüyorlar.
Tribün baskısına direnemiyorlar.
Etnik kimlikler giyinmiş bu müzakere, “iki ayrı ama birleşik” gibi “garip” bir düzlemde!

*  *  *

“Çözüm isteğimden şüphen mi var” diyor Akıncı. Elbette yok, tüm samimiyetimle yok.
Ama istek başkadır, cesaret bambaşka...
Akıncı ya da Anastasiadis...
Türkiye ve Yunanistan...
“Kabul ettik” dediklerini dahi göğsünü gere gere ve gururla açıklayamıyor (!)

 

 

 

 

Bu yazı toplam 3297 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar