1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. İŞTE EİDE'NİN TAM AÇIKLAMASI
İŞTE EİDE'NİN TAM AÇIKLAMASI

İŞTE EİDE'NİN TAM AÇIKLAMASI

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, bugünkü liderler görüşmesindeki krizin ardından biraraya geldi

A+A-

BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide yaşanan gerilemenin bir fırsatsa dönüştürülmesinin önemine işaret etti ve esas mücadelenin sorunu çözmeye çalışanlar ve sorunun çözümlenmesini istemeyenler arasında geçtiğini belirtti. Eide, bunun gerçekleştirilebileceğine inandığını ve kendisinin de elinden geleni yapacağını kaydetti ancak sürecin Liderler tarafından yürütülen bir süreç olduğunu da vurguladı. BM Genel Sekreteri Guterres’i  yaşananlarla ilgili  bilgilendirdiğini ve onun da durumun olumlu bir noktaya çekilmesi için elinden geleni yapmasını istediğini söyleyen Eide, Guterres’in   bu gibi gerilemeler  yaşanmasının zaman zaman mümkün olduğunu kendisine hatırlattığını  kaydetti. Akıncı ile görüşen Eide’nin görüşme sonrası yaptığı açıklama şu şekilde:

Dünkü görüşme sonrasında yaptığım açıklamada da süreçle ilgili havanın çok iddialı olmadığını belirtmiştim. Sanırım bu konuda yanılmadım. Görüşme sürecinde zor bir an yaşıyoruz. Bu sorun müzakere masasında görüşülen konularla doğrudan ilgili değil. Ancak bu konular çok geçerli konular çünkü geçmişten gelen ve iki toplumu bölen duygusal konular bunlar. İki toplumu onlarca yıl bölen bir konu tekrardan masaya (gündeme) taşınmıştır. Bu da iki toplum arasındaki güveni zedelemiştir. Benim ve iki liderin ortak hedefi bugünkü toplantıda bu konuyu açıklığa kavuşturmaktı, bu konuyu geride bırakacak süreci ilerletmekti. Her iki liderin de bunu yapmak istediğini biliyorum. Toplantı bu şekilde başlamış olsa da, daha sonra hava değişti ve duygusal bir ortam gelişti. Herkesin anlaması istediğim bir şey var. Bu çok şaşırtıcı değil çünkü geleceği konuşmak geçmişi konuşmaktan daha kolaydır. Sayın Akıncı’nın da kendisi de açıkladığı şekilde gelişmeler sonucunda yapılması gereken en doğru şey toplantıdan ayrılıp buraya dönmekti. İki liderlerle yapmış olduğum görüşmeler süreci nasıl ileriye taşıyabileceğimiz yönündedir. Her iki lider de görüşmelere devam etme arzularını açıkça ifade etmiştirler. Bu olayın süreci durdurmaması konusunda kararlılıklarını belirtmiş bulunuyorlar.

 

Görüşmelerin devamı isteniyor

“Az önce sayın Akıncı bunu bana bir kez daha aktardı. Bu sayın Anastasiadis için de geçerlidir. Bunun yürümesini istiyorlar. Bunu da yapabilmek için bu çıkmazı geride bırakmamız gerekiyor. Gerçek liderlik ve devlet adamlığı de böyle bir aksamayı bir fırsata dönüştürmekle alakalıdır. Bence bu mümkündür. Ben elimden geleni yapacağım ancak hatırlatırım ki süreç liderler tarafından yürütülmektedir. Bizlerde kendimizi hazırlamamız gerekiyor. Toplumların tüm kesimlerine ve basına bunu söylemek istiyorum. Bu tür olaylarla önümüzdeki günlerde, haftalarda ve aylarda çok daha sık karşılaşacağız. Sürecin başarısızlıkla sonuçlanmasını isteyen insanlar sürekli olarak ortamı farklı aktörler tarafından kapmaları için yemleyecektirler. Liderlerin son 21 aydır inşa etmiş oldukları kararlılığı, cesareti ve güveni yıkmak veya baltalamaya çalışacaklar. Konuyu sanki de sorunu çözmeye çalışan iki kişi değil de aralarında sorun varmış iki kişi noktasına getirmeye çalışacaklar. Esas mücadele sorunu çözmeye çalışanlar ve sorunun çözümlenmesini istemeyenler arasında geçiyor. Her iki tarafta da çok sayıda insan sürecin başarılı olmasını istiyor ve yine çok sayıda insanda sürecin başarısız olmasını istiyor. Her iki görüş de meşru aslında... Yani demokratik toplumsak neyin doğru olduğunu söylemek benim yerim değil. Ancak liderler bana BM’nin kendilerine yardımcı olmalarını istedi.

“Dünyada çok az sayıda barış süreci sorunsuz ilerliyor”

“Bugün de BM Genel Sekreteri Gueterres’le görüştüm kendisine son gelişmeler hakkında bilgilendirdim. Bu sorunun aşılması için çalışmalarımı sürdürmem konusunda beni cesaretlendirdi. Kendisi bana bu tür sorunların veya aksamaların da yaşandığını hatırlattı. Daha önce de belirtmiştim, kendisi çok tecrübeli bir lider. Hepimiz de kendi tecrübelerimizden de biliyoruz ki dünyada çok az sayıda barış süreci sorunsuz ilerliyor. Bir kez daha yinelemek istiyorum... Süreci ve liderleri aşağıya taşımak için çok daha fazla çabalar olacaktır”

 

“Süreç sona yaklaştıkça işimiz zorlaşıyor”

“Toplumların tarihten gelen ve haklı olan duygusal noktalarını tetiklemek için çözüm karşıtları adeta bir ortaklık kurmuşçasına çabalarını sürdürecekler. Bu sorunun çözümlenmesi isteyenlerin esas düşmanı bu ortaklık içinde olanlardır. Bu Kıbrıslı Türkler’e karşı Kıbrıslı Rumlarla ilgili bir mücadele değil. Bu çözüm isteyen Kıbrıslılar ve çözüm istemeyen Kıbrıslılar arasında yürütülen bir mücadele. Doğru olanı söylemek benim görevim değil ama süreç sona yaklaştıkça işimiz zorlaşıyor. ‘End-game’ veya sona ulaşmamız demek bütün konuların masada olduğu anlamına geliyor. Bu konuların bazılar ekonomik veya diğer engellerin aşılması gerektiği için zor... Pratik çözümler gerektiren konular. Bunlar çok fazla çalışma gerektiren işler. Bazen de masada olmayan konular dahil oluyor sürece. Bu durum o durumlardan bir tane. Bu doğrudan müzakere başlıklarla ilgili değil ama acı bir geçmişi var bu adanın... Her iki toplumun yaptıkları var. Tarihi olaylar konusunda bir anlaşmaya varmak için muhtemelen onlarca yıl geçmesi gerekecek... Ama esas önemli olan nereye, hangi noktaya gitmek istediğinizle ilgili. Benim hissiyatım, Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar geleceği, geçmişi konuşmaktan da kolay buluyorlar. O yüzden geleceğe odaklanalım. 2015’te kurulan eğitim konusundaki teknik komitenin de görevi buydu... Eğitim alanında nasıl birlikte çalışarak tarihi dürüstçe nasıl anlatılabileceğinin yollarını aramaktı. Bunu diğer toplumu ajite etmeden nasıl ortak bir anlatım yaratabiliriz”

 

“Medya’nın da bu konuda gerçekleri aktarma konusunda bir sorumluluğu var”

“Şu günlerde güvenlik ve garantiler konusunda yeni formüller üzerinde çalışıyoruz ama geçmişe takılıp kalırsak bunun yapamayız. Bu yüzden ilerlememiz gerekiyor ve her iki tarafının üst kademelerinde liderlik göstermelerini bekliyorum. Liderlerin ancak takipçileri olmalı ve onlara yardımcı olmalılar bu sıkıntının aşılması için. Medya’nın da bu konuda gerçekleri aktarma konusunda bir sorumluluğu var.”

 


 

BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide yaşanan gerilemenin bir fırsatsa dönüştürülmesinin önemine işaret etti.

Eide, bunun gerçekleştirilebileceğine inandığını ve kendisinin de elinden geleni yapacağını kaydetti ancak sürecin Liderler tarafından yürütülen bir süreç olduğunu da vurguladı.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’i  bugün yaşananlarla ilgili  bilgilendirdiğini ve onun da durumun olumlu bir noktaya çekilmesi için elinden geleni yapmasını istediğini söyleyen Eide, Guterres’in   bu gibi gerilemeler  yaşanmasının zaman zaman mümkün olduğunu kendisine hatırlattığını  kaydetti.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, bugünkü liderler görüşmesindeki krizin ardından bir araya geldi.

Cumhurbaşkanlığı’nda saat 17.00’de başlayan ve yaklaşık 2 saat süren görüşme sonrasında Eide  basına açıklamalarda bulundu.

Görüşmeye  Kıbrıslı Türk Müzakereci Özdil Nami, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu, Cumhurbaşkanlığı AB ve Siyasi İşler Danışmanı Erhan Erçin  ile BM Genel Sekreteri Kıbrıs Özel Temsilcisi Elizabeth Spehar da katıldı.

Müzakerelerde zor bir zaman içerisinde bulunduklarını kaydeden Eide, bunun müzakereler haricindeki konulardan, Kıbrıslı  Türk ve Rum toplumlarını bölen geçmişin  zor ve 2 toplum arasındaki güveni erozyona uğratan  konularından kaynaklandığını söyledi.

Eide, kendisinin ve iki liderin görüşünün bugünkü görüşmeyi havayı temizleme, bu konuları geride bırakıp ilerlemek için kullanmak yönünde olduğunu; bunu yapmaya da başladıklarını ancak bir noktada geçmişte acılar yaşatan konuların tıkanma yarattığını belirtti. Eide, bu noktada, Akıncı’nın kendisinin de ifade ettiği gibi toplantıyı terk edip Cumhurbaşkanlığı’na gelmeyi doğru bulduğunu savundu.

 

“GELİNEN NOKTADA NASIL İLERLENEBİLECEĞİ ÖNEMLİ…”

Gelinene noktada nasıl ilerlenebileceğinin önemli olduğunu ve iki liderin de müzakere sürecini durdurmak değil devam ettirmek yönünde taahhütleri bulunduğunu kaydeden Eide,  Akıncı’nın bu toplantıda ifadesini yinelediğini  Anastasiadis  için de bunun geçerli olduğunu ifade etti.

Müzakere sürecinin çöküntüye uğramasını ve müzakerelerde elde edilen ilerlemenin yıkılmasını isteyen bazı çevrelerin yaşanan bu gerilemeyi ilerleyen günlerde kullanabileceğini ifade eden ve çözüm isteyen ve istemeyenler arasında bir tartışma yaşanabileceğini belirten Eide, Liderlerin sorunun  çözümü için uğraş verme kararı aldıklarını, BM’nin de yardımını istediklerini, bunun önemli olan nokta olduğunu söyledi.

 

“ÇÖZÜMÜ İSTEYEN VE İSTEMEYEN KIBRISLILAR KARŞI KARŞIYA GELEBİLİR”

Her iki toplumda da geçmişte yaşanan ve haklı nedenlerle duygusal hassasiyetler yaratan noktaların kullanılıp müzakerelerde gerileme yaratmaya çalışanlar olabileceğini,  çözüm istemeyen çevreler arasına iş birlikleri geliştirilebileceğini ve bunların çözüme yönelik uğraşları zorlaştıracağını ifade eden Eide, Kıbrıslı Türkler ile Kıbrıslı Rumlar’ın değil,  adanın birleşmesini  isteyen “Kıbrıslılar” ile istemeyen “Kıbrıslılar”’ın karşı karşıya gelebileceğini savundu. Eide yapılması gereken doğru şeyin ne olduğunu söylemenin kendi görevi olmadığını, böyle bir durumda zaten çözümlemeleri gereken müzakere konuları da varken Liderler’in çok zor durumda olacağını söyledi.

 

“YAPILMASI GEREKEN GELECEĞİ KONUŞMAYA YÖNELMEK…"

Eide, her iki toplumun da geçmişte acılar yaşadığını, bunları yarıştırmak ve karşılıklı suçlamalar yerine yapılması gerekenin nereye gidilmek istendiğine ve geleceği konuşmaya yönelmek olduğunu vurguladı.

Tüm ilgili taraflarla her iki toplumun kabul edebileceği güvenlik ve garantiler üzerinde çalıştıklarını da hatırlatan Eide, ilerlemek ve çözüm fırsatını değerlendirmek gerektiğini kaydetti.

 


 

Kıbrıslı Türk lider, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, bugünkü liderler görüşmesindeki krizin ardından biraraya geldi.

Cumhurbaşkanlığı’nda yer alan ve saat 17.00’de başlayan görüşmeye, Kıbrıslı Türk Müzakereci Özdil Nami, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu, Cumhurbaşkanlığı AB ve Siyasi İşler Danışmanı Erhan Erçin  ile BM Genel Sekreteri Kıbrıs Özel Temsilcisi Elizabeth Spehar da katıldı.

Eide, görüşme sonrası yaptığı açıklamada, bu süreçte, liderin geçmişin duygallığını aşarak geleceğe bakması gerektiğini söyledi, "Liderlerden lideelik beklediği" mesajını verdi. Eide, ortadaki sorunun müzakerelerle doğrudan ilgili olmadığını ve geçmişe yönelik noktaların müzakere masasının da güvenini sarstığını sözlerine ekledi.

"Çözüm karşıtlarının kışkırtıcı oyunlarına gelmemek" gerektiğine de işaret eden Eide, "çözüm karşıtı ve çözüm yanlısı Kıbrıslılar arasında bir süreç var" diyerek, toplumların geçmişe değil ileriye bakmasını, müzakerelere destek vermesini istedi.

 

 

Bu haber toplam 6124 defa okunmuştur