KTEZO: “Yabancı müteahhitlik şirketlerinin yerli ortak alarak veya taşeronlar kullanarak yüklenici sıfatı ile iş yapmaları olağan sayılmaya başlandı.  İş sıkıntıya girdiği andan itibaren ülkeyi terk edebilen bu yapılar, ortalıkta büyük bir enkaz bırakmaktadır.”

Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası  ve İnşaat Taşeronları Birliği  Merit Oteller Grubu’nun yeni otelinin inşaatı sırasında proje yönetimi üstlenen Ece Taahhüt Proje Yönetimi San. Ltd adlı şirketin bazı taşeron firmalarını 6,5 milyon dolar tutarında borç bırakmasına yönelik iddialarla ilgili açıklama yaptı.

Yapılan ortak açıklamada, yaşananlar nedeniyle tedarikçilerin ciddi sıkıntı yaşandığı belirtildi.
Yabancı müteahhitlik şirketlerinin yerli ortak alarak veya taşeronlar kullanarak yüklenici sıfatı ile iş yapmalarına olanak sağlandığı ve sıkıntıya girdiklerinde ülkeyi terk ettiğinin savunulduğu açıklamada, yetkililere çağrı yapılarak, gerekenin yapılması istendi.
Açıklamada, “piyasaya iş yapan yabancı taahhüt firmaları, yapılacak işin maliyeti ile doğru oranda bir miktarı bu tür anlaşmazlıkların çözümüne katkı sağlayacak bir şekilde bankada devlet gözetiminde bloke etmeli, işin hak edişleri piyasaya ödendiğinde peyderpey geri almalıdır” denildi.

“Büyük bir enkaz bırakmaktadır”

Açıklamanın tam metni şöyle:
“Kıbrıs’a turizm alanında yaptığı kaliteli yatırımlarla dış yatırımın artmasına büyük katkı koyan ve öncülük yapan Merit Oteller Grubu’nun yeni otelinin inşaatı sırasında proje yönetimini yapan Ece Taahhüt Proje Yönetimi San. Ltd adlı şirket,  iddialara göre ülkedeki bazı  taşeron firmalardan hizmet alımı  yaparak otelin inşaatının sorumluluğunu üstlenmiştir. Ancak gerek bazı taşeronlara gerekse de ülke içerisinde inşaata malzeme sağlayanlara, yaklaşık 6.5 milyon dolar tutarında olduğu iddia edilen miktarda borç bırakarak ve sorumluluğu da  Merit Oteller Grubu’na atarak piyasadan çekilmiştir. Oteller Grubu’nun da sorumluluğu piyasadan çekilen firmaya atmasıyla ortada kalan tedarikçiler büyük sıkıntı ile karşılaşmışlardır. Burada iki ana sorun vardır. Yabancı müteahhitlik şirketlerinin yerli ortak alarak veya taşeronlar kullanarak yüklenici sıfatı ile iş yapmaları olağan sayılmaya başlandı.  İş sıkıntıya girdiği andan itibaren ülkeyi terk edebilen bu yapılar, ortalıkta büyük bir enkaz bırakmaktadır. İkinci sorun da muhatabı belli olmayan bu sorunda arada kalanların (mal ve hizmet sağlayanların) haklarını kim ve kime karşı koruyacaklarıdır. Yasayı hülle yolu ile delen bir şirket, hülleye ortak olan yerli bir başka şirket, bir prestij iddiası ile inşaa edilen büyük bir yatırımda, herkesi zor durumda bırakarak hem ülkedeki inşaat sektöründe temizlenmeye çalışılan kötü imaja katkıda bulunuyor hem de özellikle aradaki tedarikçilerin kolaya kolay altından kalkamayacakları ve iflaslara kadar gidebilecek zararlar bırakıyor. Burada devlet yok, hukuki mücadelenin alanı da yok, muhatap bile belli değil. Taahhüt firması ile Oteller Grubu arasındaki bu ilişkiden üçüncü taraflar büyük zarar görmüştür. Burada gerek maliyet gerekse de kalite anlamında daha iyi olduğuna inanıldığı için yurtdışından birilerini çalıştırma mantığını anlayabiliriz, bunların hülle yolu ile piyasaya girmesini de anlayabiliriz (başka yolları yoktur) ancak bu durumun ne tür sakıncalar yaratabileceğini de çıplak gözle görebilmekteyiz. Bu alan bir gri alandır ve devlet ile sektör bu noktaları yasal düzenlemelerle derhal aydınlığa kavuşturmalıdır. Hani sigorta sistemi? Hani teminat mektupları?  Taşeronlar kayıtlı mı değil mi? Çalışanlar kayıtlı mı? Bu soruların yanıtları açık değildir. Büyüklerin tepişmesi yüzünden gene olan küçüklere ve ülke ekonomisine olmuştur.  İlgili kurumlar derhal bir soruşturma başlatmalı ve resen kararlar almalıdır.  Yabancı düşmanlığı yapmak istemiyoruz, her türlü yabancı yatırımcıya ihtiyacımız vardır, ancak tanınmamış yani uluslararası ticari hukuk sistemine entegre olmamış bir yapı içinde yaşarken, testiyi kıranla suyu getiren arasında sağlıklı bir ayrım yapmak zorlaşmaktadır. Önlem olarak kim adına olursa olsun piyasaya iş yapan yabancı taahhüt firmaları, yapılacak işin maliyeti ile doğru oranda bir miktarı bu tür anlaşmazlıkların çözümüne katkı sağlayacak bir şekilde bankada devlet gözetiminde bloke etmeli, işin hak edişleri piyasaya ödendiğinde peyderpey geri almalıdır.   Merit Hoteller Grubu kamuoyundaki olumlu imajını korumak için, olayla ilgili daha ayrıntılı açıklama yapmak, mağduriyetlerin giderilmesi ile ilgili çaba göstermek durumundadır. Taraflardan biri doğru veya yanlış, kendilerini işaret ediyorsa, kendileri de kamuoyunu ve zarar görenleri aydınlatmak zorundadır. Aksi taktirde sorumluluğun en azından yarısını üstlerine kalacaktır. Bu taahhüt firmasına iş yapma izni veren resmi makamlar,  ayni şekilde sorumludurlar ve ayni zamanda sorumluluğun gereğini yapmak zorundadırlar.”