1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. “İnsanların hayatına dokunabilmek, en büyük mutluluk”
“İnsanların hayatına dokunabilmek,  en büyük mutluluk”

“İnsanların hayatına dokunabilmek, en büyük mutluluk”

Kaymaklı’nın ilk kadın muhtarı, aynı zamanda 24 yıllık kuaför Ayşe Serhat, işine olan tutkusunu, insanlara ve hayvanlara duyduğu ‘yardım etme tutkusunu’ anlatıyor…

A+A-

Dila ŞİMŞEK

Kaymaklı’nın ilk kadın muhtarı, aynı zamanda 24 yıllık kuaför Ayşe Serhat, işine olan tutkusunu, insanlara ve hayvanlara duyduğu ‘yardım etme tutkusunu’ anlatıyor…

Çocukluğundan beri kuaförlük alanına yatkınlığını ve yoğun bir ilgisinin olduğunu belirten Serhat, Londra’da aldığı eğitimden sonra mesleğe atılmış.

“24 senedir bu mesleği yapıyorum, daha mutlu olamazdım”

Kuaförlüğe hep merağının olduğunu dile getiren Serhat, “24 senedir bu mesleği yapıyorum, daha mutlu olamazdım. Hep çok severdim saçla uğraşmayı… Her gün bir şey öğreniyorsunuz. Farklı zevkleri olan kişiler geldikçe, bu yaşımda hala öğreniyorum. Çılgın, renkli saçlar isteyen biri gelince çok seviniyorum. Farklı modellerde kesim yapmaya bayılıyorum” diyor.

Hayvanlara karşı duyduğu derin koruma hissini ve sevgisini de ifade eden Serhat, “Mahallede gördüğüm her hayvana yardım etmeye çalışıyorum. Sadece kediler, köpekler de değil, yılan da olsa seviyorum. Elimden geldiğince yardım etmeye çalışıyorum” şeklinde konuşuyor.

“Kaymaklı çok kalabalık bir bölge ve çok farklı ülkelerden insanlar yaşıyor…”

Bir buçuk sene önce katıldığı seçimle Kaymaklı’nın ilk kadın muhtarı olarak seçilen Serhat, “Hep insanlarla olayım, bir şeylerle uğraşayım istiyorum. Tatil yapmak bana göre değil, yalnız kalamıyorum. Hep insanlarla iç içe olmak, onlara yardım etmek, onların hayatına dokunabilmek istiyorum. Kaymaklı çok kalabalık bir bölge ve çok farklı ülkelerden insanlar yaşıyor. Onları tanımak bana mutluluk veriyor. O ülkede ne yaparlar, ekonomileri nasıl, kültürleri nasıl diye sorarım, öğrenmek isterim hep” diye devam ediyor.

Kuaförlüğün çok emek ve özveri istediğini söyleyen Serhat, özel gün demeden, tatil demeden çalışıldığını ifade ediyor. Sevilmeden yapılacak bir iş olmadığını vurgulayan Serhat, fedakarlık isteyen bu mesleklere ayırdığı zamandan pişman olmadığını da vurguluyor.

“Bir insanın hayatına dokunabilmek inanılmaz bir duygu”

Serhat, sözlerine şöyle devam ediyor: “İnsanlar çalışsın, kendi paralarını kazansın, başkalarına ve başka canlara da yardım etsin… Bir insanın hayatına dokunabilmek inanılmaz bir duygu. Ben altı sene Kadın Sığınma Evi’nde gönüllü olarak çalıştım. İnsanlara yardım etmek çocukluğumdan beri ailemden görerek büyüdüğüm bir şeydi. Annem bir yemek yapardı, tüm komşulara dağıtırdık… Böyle yetiştirilince, insanlarla bir arada olmak en büyük tutkum oldu. Evet yorucu bir hayat şekli, ama siz bundan keyif olarak yapınca gözünüze asla batmıyor… İnsanları tanıyın, onları sevin, emin olun daha mutlu olacaksınız…”

 

 

Bu haber toplam 4660 defa okunmuştur