CTP’nin yapmadığını yapmak üzere kurulan imzacı UBP-DP hükümeti, ince bir darbe ile göreve geldiği günden bugüne taş taş üstüne koymayarak büyük bir başarı elde etti.

Bulunmaz Hint kumaşı “mali protokolü ben imzalarım” diye öne atılan ve biat etmede büyük yetenek sahibi siyasiler hükümeti kurdular.

Kurarken “biz icraat hükümetiyiz” diye de böbürlenenlerin, bir önceki hükümet programı üzerinde oynayarak ilk günden intihale yönelmeleri manidardı. 

“Copy paste” yani kopyala yapıştır uzmanı olan imzacılar, bizlerin halka ucuz su verilmesi ve bunun hukuken garanti alına alınması konusunda gösterdiğimiz sorgulayıcı tavırdan rahatsız olup, topluma zaman kaybettirdiğimizi düşündürmüşler, Mesarya ovasında sulu tarım yapılacağına inananların alkışlarıyla koltuklarına oturmuşlardı. 

Oysa imzadan sonra o kutsal vanayı çevirmekten başka hiçbir şey yapmadılar, bunca zaman.

Hele bir soru sorun bakalım Meclis’te kendilerine, sanki kırk yıldır su konusunda tez yazıyorlarmış da bugünü bekliyorlarmış gibi bir kibir ile size neler neler anlatırlar…

Tümü hikaye !

Demek ki, darbeci ve imzacıdan başka kendilerine bir de vanacı sıfatı takmamız sorun olmaz.

E zaten bir de azınlık olma durumları var ki bu da hükümetin varlık sorununa dönüşmüş bir mevzu.

Yani anlayacağınız, bu hükümet böyle bir hükümet.

Darbe ile imzalaya imzalaya bugünlere gelmiş.

En büyük özellikleri bu imzalama olayı.

 Önlerine konan her şeyi sorgusuz sualsiz imzalama konusunda büyük yetenekleri var.

Gençlik Koordinasyon Ofisi Anlaşması tartışmaları…

Gençler sokakta, yer gök inliyor.

Başbakan yardımcısı “ben imza attım geri dönmem” diyor.

 E tamam değil bu iş diyoruz, dinlemiyor.

Konuyu Meclis Komitesinde, ilgili üst düzey bürokratlara soruyoruz: “Bu metni siz mi hazırladınız ?” Cevap: “Hayır”, “O zaman sizin de içinde bulunduğu bir ekip mi hazırladı ?” Cevap: “Hayır”

Peki nerden çıktı bu Anlaşma ?

Cevap: “Bize hazırlayıp verdiler biz de imzalattık.”

Nokta.

Mesele bu.

Tarihimizde böyle gayrı ciddi, böyle kendini bilmez ve gençlere düşman bir hükümet daha geldi mi bilmem. 

Evet, halimize içerden baktığımızda durum böyle…