1. HABERLER

  2. DERGİLER

  3. İlker Gümüşoluk; “Gördüğümü, yaşadığımı, eğlenceli hikâyeleri anlatıyorum”
İlker Gümüşoluk; “Gördüğümü, yaşadığımı, eğlenceli hikâyeleri anlatıyorum”

İlker Gümüşoluk; “Gördüğümü, yaşadığımı, eğlenceli hikâyeleri anlatıyorum”

“Annem ve babam çok komik insanlardır. Ben sanırım bu hayatta en çok onlara gülüyorum. Mizahi anlamda güçlü bir ailede büyüdüm. Böyle olunca sizde de ister istemez emareler ortaya çıkıyor zaten.”

A+A-

Simge Çerkezoğlu

“Ben bir içerik üreticiyim, komedyenim” diyor İlker Gümüşoluk… Şu anda öne çıkan, en fazla takip edilen komedyenlerden… Derin acılar yaşadığımız bu coğrafyada ben onun ortaya koyduğu çaba desteklenmeli diye düşünüyorum. Kıbrıs’ta BKM Mutfak’ın konuğu olarak bulunan Gümüşoluk’un hikâyesini dinliyorum, çok çok da gülüyorum.         

“Mizahi anlamda güçlü bir ailede büyüdüm”

İlker Gümüşoluk’u daha yakından tanımaya çalışırken, mizah yeteneğinin tamamen genetik olduğunu öğreniyorum…1985 yılında İstanbul’da doğan Gümüşoluk şu anda Türkiye’nin en çok takip edilen genç yeteneklerinden…  

“Annem ve babam çok komik insanlardır. Ben sanırım bu hayatta en çok onlara gülüyorum. Mizahi anlamda güçlü bir ailede büyüdüm. Böyle olunca sizde de ister istemez emareler ortaya çıkıyor zaten. Arkadaş grubum da çok keyifli insanlardır. Hayatımızın içinde eğlence mizah hep vardı. İlk kez ailede ben bunu profesyonel olarak yapmayı denedim. Her şey de çok iyi gidiyor.”

“Her insan yetenekli olduğu alanda çalışmalı”

Sinema ve televizyon eğitimi alan Gümüşoluk, mizahla iç içe olmasına rağmen hayatını mizahla kazanmayı planlamadan bunu başardığını anlatıyor… 

“Mimar Sinan Üniversitesi’nde sinema televizyon eğitimi aldım. Bu bölümü seçerken zihnimde şimdi yaptığım işlerin planı yoktu. Ben sadece iletişime en yakın bölüm olduğu için bunu seçtim. Sonuçta doktor, avukat, mühendis olamazdım. Kafam sözel çalışıyordu böylece iletişimi seçtim. Daha sonra radyo programlarım, stand up showlarım başladı. Mizahla iç içe olmaya on dört-on beş yaşlarımda başladım. Karikatür dergilerini takip ediyor, radyo programlarını takip ediyordum. Her insan yetenekli olduğu alanda çalışmalı. İnsan yaş aldıkça kendi içine dönmeli, bakmalı hangi konularda iyiyim. Hangi konularda kötüyüm, yetenekliyim diye. Hayalim görsel anlamda bir şeyler yapmaktı. Ben sonuçta ya karikatürist olacaktım, ya radyocu olacaktım. Sonuçta kendime en yakın olarak stand up’ı seçtim. On sekiz yaşında Taksim’de bir barda sahneye çıkmaya, stand up yapmaya başladım. Bu stand up gösterilerini radyo programları takip etti. Radyo programlarıma Rock FM’de başladım. Karma Türk, Kent FM takip etti bunu. Şu anda da İstanbul’da Virgin Radyo’da çalışmaya devam ediyorum. Mesut Süre Rabarba programını yapıyor, ben de ona program partnerliği yapıyorum.”

“İki yıl boyunca YouTube değişim elçisi oldum”

Onun bu günlere gelmesinde kuşkusuz internet platformu olan Youtube’un katkısı yadsınamaz. YouTube’da başlattığı Apartman Sohbetleri programı aslında hayatının dönüm noktasını teşkil ediyor…

“Askerden döndükten sonra bir boşluğa düşmüştüm. Bir şeyler yapmam gerektiğini düşünüyordum. O yıllarda yeni taşındığım apartmanın bahçesi çok güzeldi. Bir çardak havası vardı… Benim 90’lı yıllarda büyüdüğüm bahçelere benziyordu. Kendi kendime o bahçede bir şeyler çekmem gerektiğini düşünmeye başladım.  Bu güzel ortamı değerlendirmeliydim. Genel olarak 90’lı yıllar hâkim olduğum bir dönemdi. Çocukluk ve gençlik yıllarımdaki muhabbetleri de hep çok sevmişimdir. O muhabbetleri birileri ile karşılıklı konuşmayı düşündüm. Kimlerle konuşabilirim diye düşünürken önce yakın arkadaşlarımı konuk olarak almaya karar verdim. Üçüncü bölüme Hayko Cepkin konuk oldu. Sağ olsun çok da sevdiğim bir isimdi. Hayko Cepkin’den sonra da birçok büyük isimle Halil Sezai, İlyas Salman, Gül Sunal, birçok ünlü, değerli isimle apartman sohbetleri gerçekleştirdik. Apartman Sohbetleri programı sayesinde iki yıl boyunca YouTube değişim elçisi oldum. YouTube değişim programına katıldım. İngiltere’ye gittim geldim, YouTube ile özel projeler hazırladım, ürettim. YouTube Creators for Change diye bir program var. Bu program farklı etik projeleri içerir. Kendini kabul etme, diğer bireylere nezaket gösterme, kültürleri kucaklama ve küresel hoşgörüyü savunmaya kadar çok çeşitli konuları ele alan filmlerin oluşturulması aşamasında yardım amacıyla, destek veren özel bir projedir. Apartman Sohbetleri için hayatımın dönüm noktası diyebilirim. İnsanın hayatında yaptığı işin değer gördüğünü hissetmek çok önemli. Ben de programımın uluslararası anlamda değer gördüğünü anladım. Üç kez Londra’ya gittim. Orada workshoplara katıldım. YouTube’un kendi binası var, YouTube Space London ismiyle anılır. Aynı zamanda Google’ın da binasıdır. Orada YouTube çalışanlarından daha evvelki elçilerden bilgiler aldım, tecrübelerini benimle paylaştılar. Daha sonra da İstanbul’a döndükten sonra nefret söylemleri ile ilgili proje ürettim. Şu anda YouTube kanalında da bu videolar bulunuyor.”

“YouTube’da müthiş bir özgürlük söz konusu”

Kim ne derse desin YouTube’da olmak elbette bambaşka bir duygu… Radyo ve standup’dan farklı olarak çok geniş kitlelere ulaşmayı mümkün kılan, özgür bir alan…

“Ben bu süreci çok iyi gözlemledim diye düşünüyorum. Benim radyo programı yapmaya başladığım, stand up show yaptığım yıllarda sosyal medya bile yoktu. Ben geçiş sürecini çok iyi gözlemledim, farklarını da iyi biliyorum. Eskiden çektiğimiz bir şeyi insanlara izlettirmek için televizyon kanallarının peşinden koşardık. İnsanı bekletirler, bugün git yarın gel diyerek zamanınızı alırlar, olur olmaz bin tane mesele yaratırlardı. Oysa YouTube’da müthiş bir özgürlük söz konusu. Ben bu anlamda YouTube’un tamamen arkasındayım. Elbette çok saçma videolar da var tabii ama bu platformu nasıl kullandığınla alakalı bir durum. Her alanda olduğu gibi çok iyi programlar, videolar da var. Şu anda istediğin bir projeyi yapıp hayallerini gerçekleştirmek için bunu bir gecede bin kişiye, on bin kişiye, yüz bin kişiye ulaşmak gibi bir şansınız var. Bu özellikle metropollerde yaşamayan insanlar için de bir fırsat. Türkiye’de eskiden İstanbul ve Ankara’da gerçekleşiyordu bu işler… Karadeniz’de, Akdeniz’de, Doğuda insanlar burada büyük televizyonlar, gazeteler yok ki diyordu. Oysa şimdi her şey eşitlendi. İnsanlar kendi seslerini duyurabiliyor. Hatta çoğu büyük YouTuber Antalya çıkışlıdır. Sahil bölgelerinden çok fazla çıkmaya başladı. Bu anlamda da mutluyum. Artık herkesin elinin altında bir telefon var. Bu da yeterli, çok güzel fırsatlar ülkesi gibi bir şey oldu. Kimse artık gizli kalmıyor. Ben artık İnstagram platformu için de videolar üretiyorum ama iki platforum için ürettiğim içerikler çok farklı. YouTube uzun uğraşlar istiyor. Instagram’da ise bir dakikalık, on beş saniyelik bir şey yapsanız bile alıcısı vardır. Apartman Sohbetleri programında ben ön planda değildim. Konuğum ön plandaydı. Instagram’da ise kısa skeçler çekip, yayınlıyorum. Düzenli olarak sahnede standup da yaptığım için buradan seyirci çekme şansım da oluyor. Tabii hayatımı idame ettirebilmek için gelire de ihtiyacım var. Yakın zamanda YouTube için yeni bir projeye başlıyorum. Firuze isimli arkadaşımla birlikte, kadın ve erkeğin dünya algısı, ilişkileri üzerine konuşacağız, konuk alacağız.  Kadınlar, erkekler hayata, ilişkilere nasıl bakar onu anlamaya çalışacağız. Kadın ve erkek arasındaki tezatlıkları ortaya çıkarmak istediğimiz bir proje olacak. Ben YouTube’da daha uzun uğraştığım, daha uzun emek verdiğim videoları yayınlamayı tercih ediyorum. Elbette yaptığım skeçler için de uğraşıyorum ama onları ancak kolaj şeklinde, sekiz on skeci bir araya getirerek bu platformda paylaşabilirim diye düşünüyorum.”

“Kitlelere ulaşmak için kadını erkeği göz önünde bulundurmak gerekiyor”

Skeçlerinin çoğunda kadın ve erkek ilişkilerini ele alan, hatta ti’ye alan İlker Gümüşoluk’a hayatın akışı içinde nelerin ilham verdiğini merak ediyorum. Bir skece konu olabileceğimin o anda farkına varıyorum.

“Ben yıllardır mizahla uğraştığım, standupçı olduğum için bu durum benim için en büyük artıdır. İnsan standup yaptığı zaman hayatta sürekli şaka peşinde koşar. Oturup şaka yazmadım hiç ama insanın algıları her zaman açıktır. Sizinle bir şeyler konuşurken bile, aklımdan bir şeyler geçer. Ben hemen bir kenara not alırım. Telefonumda bu şekilde yüzlerce not birikir. Arada bir skeç arayışına girince bu notlara göz atarım. Elbet oradan bir done çıkar benim için. Bazen bir çağrışım oluyor. Mesela bir süre sora röportaj ile alakalı bir skeç çekebilirim. Eşimle bazen evde tartışırken o anda çok komik bir şey yakalıyorum. Kavganın orasında gidip telefona not alıyorum. Bir sonraki skeç konum oluyor. Şunu itiraf etmeliyim ki ikili ilişkiyle ilgili video çektiğim zaman seyircim bir değil iki oluyor doğal olarak. Herkes o skeci ya sevgilisine ya eşine gönderiyor. Bence sosyal medyada hem erkek hem kadın izleyici kazanabilmek çok kıymetli... Genel olarak son zamanlarda skeçlerimde kadın ve erkeği ilgilendiren konuları tercih ediyorum. Arada sadece kadın veya erkek skeci de oluyor ama geniş kitlelere ulaşmak için kadın ve erkeği göz önünde bulundurmak gerekiyor. İnsan gündelik hayatında da çok komik olaylar yaşar ama kadın, erkek olduğu zaman da çok zengin bir çatışma ortaya çıkıyor. Kadın ve erkek arasında büyük bir konu zenginliği var. Üç dört karakter canlandırdığım skeçlerim de oluyor. Genelde, kendim ve eşimle skeç yapıyorum. Gördüğümü, yaşadığımı, eğlenceli gelen hikâyeleri anlatmak için bu alanı seçtim. ”

“Kıbrıs’ta da bir standup kültürü oluşturulmaya çalışılıyor”

Son olarak Kıbrıs’a dair izlenimlerini ve BKM Mutfak’ın Kıbrıs projesini konuşuyoruz.

“Kıbrıs’a daha önce de birkaç kez geldim. Mimar Sinan’da da çok fazla Kıbrıslı arkadaşım vardı. İlk kez Lefkoşa’da kalıyorum. Adada çok mutluyum. Buraya ne zaman gelsem mutlu oluyorum, o şekilde ayrılıyorum. Havası çok güzel. İnsanlar çok sıcak. Geçmişe göre beni adada çok tanıyan var. Sanırım Kıbrıs’a dair çektiğim videoların da bunda etkisi büyük. Açıkçası ben burada suratsız insan görmedim. Biklayı çok seviyorum. Her geldiğimde alırım. Mehmet İnan Kıbrıs’ta BKM Mutfak’ı başlattı. Bu kez onun konuğu olarak adaya geldim. Burada yıl boyunca pek çok etkinlik yapılacak. Yavaş yavaş Kıbrıs’ta da bir standup kültürü oluşturulmaya çalışılıyor. Daha önce geldiğimde burada bir komedi kültürü var mı diye bakıyordum. Bu bir ihtiyaçtı, güzel bir atılım oldu.”

Bu haber toplam 9079 defa okunmuştur
Adres Kıbrıs 447 Sayısı ISSN 2672-7560

Adres Kıbrıs 447 Sayısı ISSN 2672-7560