1. YAZARLAR

  2. Dr Filiz Besim

  3. İlaçlarımızı Akıllı Kullanalım…
Dr Filiz Besim

Dr Filiz Besim

İlaçlarımızı Akıllı Kullanalım…

A+A-

 

Onca sorun ve dert arasında çiçek böcek yazamıyorum işte... Ve politika yazmak da konuşmak da artık bana terim yerindeyse ‘ZUL’ geliyor. Bana göre artık hep konuşmaktansa oturup iş yapma zamanı...
Bu ülkede sadece bizim çözebileceğimiz dertlerimize ve sorunlarımıza yürek koyarak işbirliği ile el atma zamanı...
Başkalarının buraya gelip ‘siz çözemiyorsunuz, biz sizin için çözmeye geldik demesine izin vermeme zamanı...’
Bunun da tek ama tek yolu birbirimizle uğraşmaktan vaz geçerek, kimseyi ötekileştirmeden el ele vermek, gerçek anlamda yürek koymak ve hedefe kilitlenmekten geçer.
Her konuda ciddi bir eğitim seferberliği başlatmak zorundayız. Meslek içi eğitimler çok önemlidir. Halkın eğitilmesi, son zamanların moda kelimesi ile ‘FARKINDALIK’ yaratmak...

Teknoloji ve bilim öyle hızlı ilerliyor ki gerçekten yetişebilmek imkânsız. Ancak doğru kişiler ve kurumlar tarafından bize sunulan bilimsel gerçekler üzerinde kafa yormak ve en etkili şekilde nasıl yaşamımıza katarız diye düşünmek gerekir. Çoğu zaman halkın iradesi gerek siyasetçiyi, gerekse meslek gruplarını zorluyor ve yönlendiriyor.

Ben bugün bu yazıda sizlerle sağlığın ve yaşamımızın vazgeçilmez bir parçası olan ilaçları ve yanlış kullanımlarını paylaşmak istiyorum. Çoğu zaman hayat kurtaran ilaçları ne kadar doğru kullanıyoruz? Biliyoruz ki yıllarca en masum ilaç olarak gördüğümüz aspirinin bile birçok yan etkisi var. Şeker gibi yuttuğumuz panadolun ve yaşamda olmazsa olmaz dediğimiz antibiyotiklerin de birçok ve hatta ölümcül yan etkileri vardır. 

İşte bu durumdan yola çıkarak Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 1985 yılında dünyayı doğru ilaç kullanılması konusunda uyarmaya başladı. Ülkeler de bu uyarıyı ciddiye aldı ve ilaç tüketimini bir devlet politikası haline getirerek hekimlerini, eczacılarını ve elbette ki halkı uyarmaya ve bu konuda eğitim vermeye başladı.

Artık biliyoruz ki tüm dünyada yanlış, gereksiz, etkisiz ve yüksek maliyetli ilaç kullanımı çeşitli boyutlarda sorunlara neden olmaktadır. Bu etkiler arasında hastalık ve ölüm oranlarında artış olması,  ilaçların yan etki riskinin artması, kaynakların yanlış tüketilmesiyle sonuçta temel ilaçlara bile ulaşılabilirliğin azalması, acil ve temel ilaçlara karşı gelişebilecek dirence dayalı olarak, tedavinin ekonomik ve sosyal maliyetinin artması sayılabilir.

Buna göre doğru ilaç kullanımı; kişilerin klinik bulgularına ve bireysel özelliklerine göre uygun ilacın, uygun süre ve dozda uygulanmasıdır. En düşük maliyetteki ve kolayca ulaşabilen ilaçları tercih etmemiz gerekmektedir.
Dünya Sağlık Örgütü’nün tahminlerine göre, ilaçların % 50′sinden fazlası uygun olmayan şekilde reçetelenmekte, temin edilmekte veya satılmaktadır. Tüm hastaların yarısı da ilaçlarını doğru şekilde kullanamamaktadır.

Ülkemizde 2014 yılında 75.000.000 TL tutarında ilaç ithal edilmiştir ki bu da sağlık bütçemizin % 22’sine denk gelmektedir. 2014 yılında yapılan ilaç ithalatı 2012 yılına göre %40 oranında artmıştır. Son 6 yılda ilaç tüketimi nüfus artışı da göze alınarak hesaplandığında 3 katına çıkmıştır.

Ve bizim ülkemizin en büyük sorunlarından biri de reçetesiz ilaç satışıdır. Sağlık Bakanlığı artık politik irade göstererek özellikle antibiyotiklerin ve yan etkisi fazla olan ilaçların reçetesiz satışını yasaklamalıdır.

Devletler ve hükümetler elbette ki halkı eğitmek, uyarmak ve gerekli yasal düzenlemeleri yaparak korumak zorundadırlar. Ancak biz de toplum olarak bilinçli, kültürlü ve kendimizi ve çocuklarımızı korumak anlamında eğitimli olmak zorundayız. Unutmayalım ki bu hayatta kendimize ve çocuklarımıza yapacağımız en önemli yatırım sağlığımızdır.

Son olarak ben diyorum ki; hem sağlığımızı hem de bütçemizi korumak için ilaçları mutlaka doktor kontrolünde ve çok ama çok akıllı kullanalım.

Bu yazı toplam 2164 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar