1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. İçinizdeki ‘siz’
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

İçinizdeki ‘siz’

A+A-

 

İçinizdeki ‘siz’

İnsanın içinde bir başka ‘gerçeklik’ vardır hep...
Yani ‘görünürdeki’ hayatından bir başkası...
Gizlice soyunup ‘kendini’ giydiği bir ‘tenhası’ vardır insanın....
‘Şaşırtan’ bir gerçeklik olur bu, bilebilsek eğer...
Çok başka heyecanlar biriktirir, tutkular besler, isyanlar köpürtür her insan içinde...
En derinine gizler...
Ve o ‘içindeki’ gerçeklik, kendi özgürlüğünü arar durur.
İlk fırsatta taşar kabından, dökülür...
Ya da işte o ‘ilk fırsat’ı bekler pusuda, bedeni ve düşündeki firariyi sokağa salabilmek için...
Göremezsiniz çoğu zaman...
Anlamazsınız...
Hisseder ama yakıştırmazsınız....
O özgürlüğünü bulamazsa eğer, içindeki o diğer gerçeklikle yaşar...
Koşar nefes nefese....
Kendine kaçar...
Yorulur...
Giderek ağırlaşır...
Yine de kurumaz içindeki o nehir...

****

Umudunu hep tutar elinde bir akar su gibi...
Evsiz, sokaksız, insansız, kuralsız bir ‘iç şehir’le yaşamaktır bu...

Yağmurdan kaçan bir telaş...
Mavide ürperen bir çıplaklıktır...
Issızlıktır, serseri bir gizin gölgesinde...

***

‘Aklının ucuna oturup kendimi bekledim; gelmedim, gelmedim, gelmedim’ der Cemal Süreya...
İnsan ‘kendine geldikçe’ gençtir hep...
İçindeki bir başka gerçekliğin değerini bildikçe...
Kendine gelebilmeli insan...
En önce...
Mutlaka...
Kendine...


---------------------------------------------------------

‘Suçlu’ yetiştirmenin 8 yolu (!)

“Bir çocuğu geleceğin suçlusu yetiştirmenin 8 yolu”nu yazmıştı Üstün Dökmen...
Daha önce de yazmıştım.
Yine paylaşmak istedim.
Çünkü, hepimiz içten içte, katkı koyuyoruz bu sürece...

***

1) Küçükken daha, çocuğa ne isterse vermeye başla !
Ki, herkesin onun geçimini sağlamakla mükellef olduğuna inansın...
2) Fena sözler söylediğinde gül !
... Ki, kendisinin akıllı olduğuna inansın...
3) Ona düşünmeyi, beynini kullanmayı öğretme sakın !
Bırak, onsekizine gelince kendisi karar versin...
4) Yerde bıraktığı her şeyi kaldır:kitaplarını, giysilerini, pabuçlarını...
Onun için her şeyi sen yap !
... ki sorumlulukları hep başkalarına yüklesin -
5) Onun önünde sık sık kavga et !
Ki, bir gün aile parçalanırsa pek de şaşırmasın...
6) Ona istediği kadar harçlık vermekten kaçınma !
Asla kendi parasını kazanmanın
ne demek olduğunu öğrenmesin!
7) Yiyecekmiş, içecekmiş, konformuş, tüm arzularını yerine getir !
Ki, istediklerini her zaman elde etmeye
Şartlansın...
8) Komşulara, öğretmenlere, polise, vs. karşı hep onun tarafında ol !
Ki, hepsine karşı ön yargılarla davransın...
H H H
Şimdi madde madde yeniden okuyunuz ve işaretleyiniz, “Ben bunu yapıyorum” diye...
Eyvah da ne eyvah halimiz (!)

------------------------------------------------------------------

altını çizdim

“Becerdik kaçıp kurtulmayı
Ama hala boynumuza bağlı kayış
Ve sokaklarda sürüklüyoruz onu

Gönülsüz askere bir anıt yapın, beyler,
Gönülsüzce savaşan askere bir anıt
Gönülsüzce ölen
Gönülsüzce öldürülen.”

Kostas Montis

[ Gürgenç Korkmazel’in Kıbrıslırum Şiir Antolojisi’nden ]

-------------------------------------------------------------

Niye?

Balın... Balığın...
Ve hatta ‘40 sene hatırı olur’ deseler de kahvenin...
İlginçtir suyun....
Ve mutlaka ilacın “son kullanım tarihi” var...
Niye “siyasetçinin” yok !..

----------------------------------------------------------------

Ey adaylar!..  Aslında size bunu demek isterim...

Hasta Siempre!
Ne kadar etkileyici bir müziktir, değil mi?
“Sonsuza dek” anlamına gelir...
Büyük devrimci Che Guevara'nın anısına yazılmış, bestelenmiş bir ağıttır, Carlos Puebla tarafından...

...
Carlos Puebla’nın belki “Hasta Siempre” kadar meşhur olmasa da bir şarkısı daha vardır: Procura venir en paz
‘Barış için çalış!’
Evet, söylemekle olmaz...

 

 

-----------------------------------------------------------------------

Murathan Mungan’dan

Her durumda,
"... ama hayat devam ediyor..." diyenler, devam etmeye çalıştığınız hayata dönüp bir baksanıza. İstediğiniz böyle bir hayat mı?

---------------------------------------------------------------------------

Yeni sözlük

Adalet
(Benden olan) herkese (benim yasalarıma göre) hakkını vermek ve gerektiğinde geri alınabileceğini hissetirmek.

Ahkam
Siyasi demeç vermek.

Becerikli
Eli yolsuzluğa yatkın.

Cacık
Torpiline göre
doldurulmuş devlet dairesi

Deniz
Devlet malı

Entrika
Çağdaş ilişki biçimi

Fosil
Koltuğa yapışık kalan
politikacı

İdareci
Koltuğu koruyan görevli

Kumarhane
Turistik darphane

Maaş
Sus payı

Mangal
Milli Teçhizat

Öğrenci
Yarış atı

Vurgunculuk
Serbest piyasa

| Tamer  Öncül’ün Re Fe Ran Dum kitabından |

 

 

-------------------------------------------------------------------

Karanlık yükseliyor...  Çare, daha fazla özgürlük, daha fazla şeffaflık, daha fazla demokrasi. (Ahmet Ümit)

Bu yazı toplam 2925 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar