1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. “İç mimarlık da mağazam da benim tutkum”
“İç mimarlık da mağazam da benim tutkum”

“İç mimarlık da mağazam da benim tutkum”

İç mimar ve mağaza işletmecisi Çiğdem Bıçak, iki farklı hayalinin peşinden gitti.

A+A-

Dila ŞİMŞEK

İç mimar ve Pinstone mağazasının işletmecisi Çiğdem Bıçak, sekiz senedir iç mimarlık, iki buçuk senedir ise mağazacılık yapıyor. Küçüklüğünden beri en büyük tutkusunun iç dizayn olduğunu belirten Bıçak, “Sokakta gezerken bile insanların perdeleri açık olsa da evlerinin dekorunu görsem diye düşünürdüm” diyor. Dekorasyona her zaman çok meraklı olduğunu ifade eden Bıçak, “Sims gibi, ev yaratabileceğim oyunları oynardım. Babama hep söylerdim, ben bu işi meslek olarak yapmak istiyorum diye. Babam diş doktoru, halam doktor, benim hep doktor olmamı istediler. Ama ben küçüklükten beri daha sanatsaldım, çizim yapmak, okumak isterdim. Babam, ‘insanlar neden sana evlerini dekore etmek için para versin?’ derdi, ben ‘hayır ben yapacağım’ derdim” diye anlatıyor.

“İç mimarlıkta ne yazık ki insanlar size paranızı vermiyor”

İngiltere’ye iç mimarlık okumak için giden Bıçak, “Orada tüm sınıf arkadaşlarımın temeli sağlamdı, çizim yapabiliyorlardı. Eğitim seviyesi olarak biz dört Kıbrıslı, onlardan alt seviyede kalıyorduk. Çünkü lisede hiç böyle dersler görmemiştik. Bu tabii insanı psikolojik olarak da etkiliyor, sanki bizde bir sorun varmış gibi düşündüğümüz zamanlar oldu. Ancak iç mimarlığı sıfırdan öğrenmemiz gerekiyordu” şeklinde konuşuyor.

Bu nedenle adaya dönerek burada eğitim aldığını ifade eden Bıçak, döneminin birincisi olarak mezun olmuş.

Sonrasında ise tecrübe edinmek için çeşitli yerlerde çalıştığını söyleyen Bıçak, kendisini geliştirmiş.

İki buçuk sene önce, ek gelir olarak yaptığı butik işini tam zamanlı mesleğe dönüştürmeye karar vererek, Lefkoşa’da Pinstone isimli mağazasını açmış.

Bıçak, “İç mimarlıkta ne yazık ki insanlar size paranızı vermiyor. Bir iş yapıyorsunuz, ancak paranızı tamamen alamıyorsunuz. Bu da ekonomik olarak sorun yaratıyordu. Mağazamı hem bu yüzden, hem de kıyafete olan ilgimden dolayı açmak istedim” diyor.

“İnsanın yaptığı işi sevmesidir önemli olan…”

İleride iki işine de devam ederek, büyütmek istediğini belirten Bıçak, sözlerine şöyle devam ediyor: “Çalıştığım iki alan da benim için çok önemli. İkisini de severek yapıyorum. Bence insanlar tek işe bağlı kalmak zorunda değil. İnsanın yaptığı işi sevmesidir önemli olan. Yıllarca kendi alanımda hep kendimi geliştirmeye çalıştım. Ancak bundan hiç sıkılmadım, çünkü işimi yaparken çok mutluyum. İnsanlarla ilgilenmek bazen zor ve yorucu olsa da, sahip olduğum her şey için çok memnunum.”

Bu haber toplam 9327 defa okunmuştur