1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. 'HÜKÜMETİ ENGELLİYOR'
HÜKÜMETİ ENGELLİYOR

'HÜKÜMETİ ENGELLİYOR'

Başbakan Özkan Yorgancıoğlu bir süredir Cumhurbaşkanı Eroğlu ile hükümet olarak yaşadıkları sorunlara işaret etti, “3-4 haftadır görüşmüyoruz” dedi

A+A-

 

EROĞLU İLE İLİŞKİLER
• Cumhurbaşkanı, Başbakanlık Denetleme Kurulu için atadığımız isimleri 5 aydır imzalamıyor.

• Birçok münhal Kamu Hizmeti Komisyonu tarafından açılmadı. Yetkisini verdik ama açılmadı. 

• Herhalde bu hükümetin başarılı olunması istenmiyor ki (yönetimini Eroğlu’nun atadığı)  Kamu Hizmeti Komisyonu geçtiğimiz Haziran-Temmuz ayında verilen yetkilerin münhallerini ilan etmeyerek, sınavlarını yapmadı, tayinlerini yapmadı. Bu kamuda hizmet kalitesini geriletiyor.

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ
• Seçimler Kıbrıs konusuyla yakından ilgilidir. Hepimiz biliyoruz ki seçim sonrasında yeni bir süreç başlayacaktır. Bu süreçte etkin olabilmek adına muhakkak ki muhakkak insanlarımızın kazanma ihtimali yüksek olan  Sibel Siber’e oy vermeleri gerekmektedir.

• Tereddüt geçirmek veya ikinci turda düşünürüz demek aslında Eroğlu’na şans vermektir. Bu nedenle birinci turdan sonuç elde etmek için Sibel Sibel'in etrafında bütünleşmek en doğru adım olacaktır.

KAMUDAKİ VERİMSİZLİK
• Siz de görürsünüz vatandaş  (kamuda) hizmet alırken, aldığı hizmetin kalitesinden memnun değildir. Bunu da kamu görevlilerinin sağlaması gerekiyor. Yoksa yalnızca memura maaş ödemek, hak tanımak değildir benim görevim. Benim görevim aynı zamanda vatandaşların da kamudan hizmet alırken, daha iyi hizmet almalarını sağlamaktır. Ben sadece kamunun değil herkesin başbakanıyım.

HELİKOPTER İHALESİ
• Yakında her yıl konuşulan ancak yapılmayan yaz aylarındaki yangın tehlikesine karşı helikopterin ihalesine çıkıyoruz. Yaz aylarında kiralamak için ihaleye çıkacağız. Bu yıl yaza girerken ihale bitmiş olacak.

 

YENiDÜZEN (Özel)

Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, bir süredir Cumhurbaşkanı Eroğlu ile hükümet olarak yaşadıkları sorunlara işaret etti, “3-4 haftadır görüşmüyoruz” dedi.

Yorgancıoğlu, YENİDÜZEN Haber Merkezi ile bir araya geldi hem gündeme dair hem de Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik önemli açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun, Başbakanlık Denetleme Kurulu için atanan isimleri 5 aydır imzalamadığını ifade eden Yorgancıoğlu, birçok münhalin de yetki vermelerine karşın Kamu Hizmeti Komisyonu tarafından açılmadığını belirtti.

“Herhalde bu hükümetin başarılı olunması istenmiyor ki (yönetimini Eroğlu’nun atadığı)  Kamu Hizmeti Komisyonu geçtiğimiz Haziran-Temmuz ayında verilen yetkilerin münhallerini ilan etmeyerek, sınavlarını yapmadı, tayinlerini yapmadı” diyen Yorgancıoğlu, bunun kamuda hizmet kalitesini gerilettiğine vurgu yaptı.

Cumhurbaşkanlı seçimlerinin Kıbrıs konusuyla yakından ilgili olduğuna işaret eden Başbakan Yorgancıoğlu, seçimden sonra başlayacak yeni süreçte etkin olabilmek adına Sibel Siber’e oy verilmesi gerektiği görüşünü belirtti.

 

“Başbakanlık Denetleme Kurulu için atadığımız isimler imzalanmadı”


• Mert ÖZDAĞ: Bir buçuk yıldır Başbakan makamındasınız, dönük bu geçen süreye baktığınızda Derviş Eroğlu ile hükümet olarak ilişkileriniz nasıl?  O makamda CTP-BG’li bir Cumhurbaşkanı olsaydı nasıl olurdu?

• Özkan YORGANCIOĞLU: “Derviş Bey kendi inançlarına bağlı, ben kendi inançlarıma bağlı olarak hareket ediyorum. Devletin tepesinde kavga olmaz. Zaten kavga etmedik. Ama ilişkilerimiz çok samimi oldu mu? Ben olabildiğimce samimi davrandım. Fakat siz de biliyorsunuz, polis ataması başta olmak üzere birçok konuda sıkıntılarımız oldu. Geçtiğimiz günlerde Eroğlu, Senfoni Orkestrası ile ilgili tüzüğü yapmadığımız şeklinde basına bir şeyler söyledi. Bu doğrudur ama hepimiz biliyoruz ki 2013 yılında hükümeti devraldığımızda 365 kişilik kadro dolmuştu. Biz 2013 yılında ihtiyacımız olan doktor ve öğretmen eksiklerini 2014 yılından ödünç alarak sağlamıştık. Bu nedenle 360 kişilik sayı, 230 veya 240’a düşmüştü. Bu durum da bizim bütün ihtiyaçlarımızı yeniden gözden geçirmemiz sonucunu doğurdu. Sayın Cumhurbaşkanıma bütünlüklü bir değerlendirme yapıp, ona göre dağılım üreteceğimizi söyledik. Yalnızca kendi istediklerini vermiş olsaydık, başka alanlarda sıkışma ihtimalimiz olacaktı. Tabii o bunu kabul etmedi. Kendi ihtiyacının olduğunu söyledi. Bizim de kendimize göre ihtiyacımız vardı. Dolayısıyla o iş orada kaldı. Sayın Eroğlu bunu söylüyor ama bizim de Başbakanlık Denetleme Kurulu için atadığımız isimleri imzalamadığını söylemiyor.  Bir de işin bu yanı vardır.

• Fayka Arseven KİŞİ: Bu ne kadar süredir devam ediyor? Herhangi bir gerekçe var mı? Yoksa tamamen siyasi olarak mı?

• Özkan YORGANCIOĞLU: “Belki de 5 aydır. Muhtemelen ‘Siz bunu yapmadınız biz de bunu yapmadık’ noktasına getiriyor. Ancak bunlar birbirleriyle örtüşen iki şey değildir. Bir tanesi fiilen yeni istihdamdır, diğeri müşavirlerin veya fiilen kamu görevlilerinin bir yerlere atanması, görevlendirilmesidir. Baştan istihdam değildir. Bunlar birbirinden farklı iki konudur.

 

“Hükümetin başarılı olunması istenmiyor”


• Fayka Arseven KİŞİ: Seçim yasakları öncesinde birçok münhal Kamu Hizmeti Komisyonu tarafından açılmadı. O da mı engelleniyor?

• Özkan YORGANCIOĞLU: Herhalde bu hükümetin başarılı olunması istenmiyor ki (yönetimini Eroğlu’nun atadığı)  Kamu Hizmeti Komisyonu geçtiğimiz Haziran-Temmuz ayında verilen yetkilerin münhallerini ilan etmeyerek, sınavlarını yapmadı, tayinlerini yapmadı. 1 yıla yakın süredir orada duruyor. Bu durum da halkımıza verdiğimiz hizmetin kalitesini düşürüyor veya ek hizmet vermemizi engelliyor. Kamuda ilgili alanda yetenekli insan olmayınca o hizmette istenilen ölçüde verilemiyor.

• Mert ÖZDAĞ: Aslında bu sizin değil devletin hizmetinin geriletilmesine yol açıyor. Sonuçta siz Başbakansınız, o da Cumhurbaşkanı…

• Özkan YORGANCIOĞLU: Tabii ki. Ama sonuçta herkes hükümetten beklediği için hükümet yargılanıyor. Bu hizmeti alamadık, niye alamadık diyor. Ama işte orda münhali ilan edilmeyen, yetkisi verilmiş alanlar vardır. Bunu anlamakta zorlanıyorum. Bu nedenle böyle bir çelişkimiz de oldu. Fakat 3-4 haftadır Cumhurbaşkanı Eroğlu yemek yemediğimiz de doğrudur.


“Kıb-Tek istihdamların yarattığı huzursuzluk nedeniyle sıkıntı yaşıyoruz”

• Fayka Arseven KİŞİ:  Yaptığınız istihdamlar da tartışma konusu oldu. Kıb-Tek’e yapılan istihdamlar, Kalkınma Bankası’na yapılan istihdamlar…

• Özkan YORGANCIOĞLU: Elektrik Kurumu kendi içerisinde bir karar üretti. Yeni alınan santrallerle ve emekli olanlarla ilgili ihtiyaç olduğunu belirtti. Bizim de bu konuda sıkıntımız var. Toplumda yarattığı huzursuzluk nedeniyle sıkıntı yaşıyoruz.


“Yangın helikopteri ihalesine çıkılıyor”


• Ayşe GÜLER: 1,5 yıllık hükümet dönemini nasıl değerlendiriyorsunuz? Hedefleriniz neresindesiniz?

• Özkan Yorgancıoğlu: Hedeflerimin hepsine ulaştığımı söylersem, doğru söylemem. Hepimiz biliyoruz ki hükümet 5 yıl süreyle kuruldu. Hükümet programımız da 5 yıllıktır. Birçok alanda birçok işler yapıldı. 2013 öncesinde bizim de kabul etmediğimiz bazı uygulamalar ortadan kaldırıldı. Fiilen veya yasa tasarısı olarak Meclis’e sunularak bu gerçekleşti. Bu dönemin çıkarılan yasalarına alıp bakarsanız, geçmiş 4 yılda çıkartılan yasalardan fazla yasalar yaptık. Bu yasalar ‘köklü’ yasalardır. Uygulamalar açısından bakıldığında 2011 yılının kamuya getirdiği olumsuzlukları ortadan kaldırmak adına herkesin dediğinin tam tersine daha adaletli bir hayat pahalılığı ödeneği ödendi. Herkes hayat pahalılığının kaldırıldığını söylüyor. Herhalde cebine koyduğu parayı, para olarak saymadığı için öyle söylüyor. Eski sisteme göre 32 TL alması gerekene 130 TL, 150 TL alması gerekene ise 70 TL’lik artış yapıldı. Dar gelirlilerin maaşları yukarıya doğru çekildi. Herkes işadamlarına vergi bağışladınız der ama esnafın yaşadığı zorlukları kaldırmak için cezalarda af uyguladık. Bu işten 44 bin kişi yararlandı. Ayni zamanda devlette nakit 80 milyon TL olmak kaydıyla 170 milyon TL’lik kaynağı 1 yıl içerisinde tahsil etmeyi karar altına aldık. Bu bize kamu maaşları için yaklaşık 6 ay Türkiye’den kaynak almadan ödeme yeteneğini getirdi. Bizim en büyük iddiamız kendi kendine yeten bir bütçe, kendi ayaklarının üzerinde duran bir ekonomi değil midir? Bu olduğuna göre önemli bir aşamadır. Her şey bitti, bundan sonra Türkiye’den kaynak istemeyeceğiz anlamında bunu söylemiyor. Ama bu sistemi devam ettirebilirsek, yatırımlar için gelen kaynağı daha çok kullanma şansımız olacak. Daha doğrusu kamu maliyesi için verilen kaynağı da yatırımlar için kullanma şansımız olacak. Öte yandan kredi kartları ile ilgili yasa yapıldı, yüksek faizler düşürüldü. Özel sektöre yaklaşık 4 bin kişi ihtiyat sandığı ve sigortası devlet tarafından yapılmak kaydıyla istihdam edildi. 4 bin kişi bir çağ nüfusudur. Geçtiğimiz gün DPÖ’nün açıkladığı istatistiklere göre ülkedeki işsizlik oranı yüzde 9’dan yüzde 8.4’e düştü. Bu önemli bir olaydır, dikkate alınmalıdır. Toplu taşımacılığın daha kaliteli olması için yeni otobüs alacaklara veya 2-3 yaşında otobüs alanlara faiz destekli kredi vermeyi kararlaştırdık. Taksicilere de kredi düzenlemeleri yaptık. Bunları çoğaltabiliriz. Baktığınızda birçok iş yaptık. Ama insanlarımız haklı olarak kendi ihtiyaçlarını daha öne koyuyor. Yani eksik olanları öne çıkarıyor. Bu da onların doğal hakkıdır. Ama 5 yıllık dönemin henüz 1.5 yılını geçirdik. Yakında her yıl konuşulan ancak yapılmayan yaz aylarındaki yangın tehlikesine karşı helikopterin ihalesine çıkıyoruz.

• Fayka Arseven KİŞİ: Satın mı alınacak yoksa kiralanacak mı?

• Özkan YORGANCIOĞLU:  Yaz aylarında kiralamak için ihaleye çıkacağız. Bu yıl yaza girerken ihale bitmiş olacak. Bu halkımızın önemsediği bir şeydi. Hükümet dönemimizde eylem yapan hangi insan tutuklandı? Tam aksine eylem yapan insanlara görüşme olanağı da verildi. Elimizdeki imkanlar ölçüsünde ihtiyaçları giderilmeye çalışıldı.

 

“Ben sadece kamunun değil herkesin başbakanıyım”

• Fayka Arseven KİŞİ: Göç Yasası ve CAS çalışanları ile ilgili eylem yapıldı. Göç Yasası ile ilgili bir çalışmanız var mı?

• Özkan YORGANCIOĞLU:  Göç Yasası dedikleri konu birkaç unsurdan oluşmaktadır. Biri kök maaşların geriye götürülmüş olmasıdır.  Bununla ilgilin pozisyonumuz bellidir. Biz bir günde bütün maaşları eski haline getirme konusunda sıkıntı olacağını söylüyoruz. 

Bunun tedrici olarak yani az maaş alanlara daha çok maaş vererek bu farkı kapatmayı düşünüyoruz. İkincisi izin haklarıyla ilgilidir; biz bu konuda şu pozisyondayız; Kamu Görevlileri Yasası Meclis’te görüşülmektedir. Kamu Görevlileri Yasası’nda öngörülen izin hakları 2011 öncesinde girenler için ne ise 2011 sonrasında girenler için de aynı olacak. Dolayısıyla izin hakları konusunda herhangi bir anlaşmazlık olmayacak. Bir diğer konu özellikle Özelleştirme Yasası’ndan girenlerin baremin topuna gelip durmuş olmalarıdır. Biz bu konuda da baremin topuna gelip orada 1 yıl bekleyenlere bir kademe üste çıkarmayı öngördük.  Ön anlaşma yapıldı ama yasaya girecek. Sendikaların göremediği başka konu daha vardır; O da bu yasa ile toplu sözleşme, grev ve referandum hakkının kısıtlanmış olmasıdır. Deniyor ki; bu yıldan sonra işe girenler yalnızca bunları bunları alırsınız grev yapsanız da toplu sözleşmede başka bir şey alacaksınız diye yazsa da yasa bunu sınırladı. Biz bunu da aşmaya çalışıyoruz. Hiç olmazsa yerel yönetimlerde özel sektörde sendikaların yaptığı toplu pazarlıklarda veyahut da devlet işçilerinde bu yasayı değiştirmek için çalışıyoruz. Mecliste bir öneri vardır. Bir öneri de bizim Çalışma Bakanımız hazırlıyor. Bir başka yasada yapılacak değişiklik ile bu ihtiyaçlar giderilecek. Takdir edersiniz ki 5 yılda biriken sorunları bir yılda bir anda hepsini çözmek mümkün değil. Niyetimiz çalışanın daha iyi koşullarda hizmet vermesidir. Çalışırken koşulların iyi olmasıdır. Ama buna karşılık istediğimiz tek şey vardır; o da vatandaşa hizmet verirken daha iyi hizmet versin. Çünkü bu konuda da benim sıkıntım vardır. Siz de görürsünüz vatandaş hizmet alırken, aldığı hizmetin kalitesinden memnun değildir. Bunu da kamu görevlilerinin sağlaması gerekiyor. Yoksa yalnızca memura maaş ödemek, hak tanımak değildir benim görevim. Benim görevim aynı zamanda vatandaşların da kamudan hizmet alırken, daha iyi hizmet almalarını sağlamaktır. Ben sadece kamunun değil herkesin başbakanıyım.

Seçimler Kıbrıs konusuyla yakından ilgilidir. Hepimiz biliyoruz ki seçim sonrasında yeni bir süreç başlayacaktır. Bu süreçte etkin olabilmek adına muhakkak ki muhakkak insanlarımızın kazanma ihtimali yüksek olan  Sibel Siber’e oy vermeleri gerekir. Tereddüt geçirmek veya ikinci turda düşünürüz demek aslında Eroğlu’na şans vermektir. Bu nedenle birinci turdan sonuç elde etmek için Sibel Hanım’ın etrafında bütünleşmektir.

Bu haber toplam 1874 defa okunmuştur