Demokrat Parti’nin dün Meclis’e iki ayrı yasa önerisi sunarak bu önerilerin görüşülmesiyle ilgili ivedilik talep etmesi, hükümet ortakları arasında yeni bir sıkıntıya neden oldu.

Sıkıntının nedeni, bir süredir hükümetin gündeminde bulunan geçiciler sorunu çerçevesinde ivediliği talep edilen söz konusu önerilerin, hükümet ortağı Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin bilgisi dışında meclise taşınması.

Yorgancıoğlu’na göre DP’nin bu tavrı etik değil.

İvedilik istemine olumlu oy veren Toplumcu Demokrasi Partisi Mağusa milletvekili Hüseyin Angolemli de Yorgancıoğlu ile aynı fikirde.

Angolemli, konuya ilişkin Gazete360’a yaptığı değerlendirmede, Başbakan’ın tepkisini haklı bulduğunu söylüyor ve ekliyor:

“Ben seninle ortağım ve ama sen gidip benim dışımda, benden habersiz hareket ediyorsun. Buradaki sıkıntı bu”...

***

Bu tavrın, CTP kanadında rahatsızlık yaratacağı aşikârken, DP’nin bu şekilde bir adım atmasını nasıl okumak lazım?

DP, geçiciler meselesiyle ilgili olarak Kasım ayında başlayan ama sonrasında ‘uzlaşılmış’ gibi görünen krizi canlı tutmak mı istiyor?

***

CTP Genel Başkanı Özkan Yorgancıoğlu’nun, UBP Kurultayı öncesi İrsen Küçük tarafından kamuya istihdam edilen geçicilerin sözleşmelerinin yıl sonu itibarıyla yenilenmeyeceğini açıklamasının ardından, DP Genel Başkanı Serdar Denktaş’ın, ‘benim vicdanım, bu insanların yılbaşı öncesi işten durdurulmasına razı değil’ açıklamasıyla patlak vermişti malum kriz.

Hatta devamla Serdar Denktaş, bu konunun koalisyonun bozulmasına neden olabileceğin dahi ima etmişti.

Sonra taraflar ortak bir formül üzerinde hemfikir olmuş, kriz ortamı ortadan kalkmıştı.

Ya da en azından ortadan kalkmış gibi görünmüştü.

Ama belli ki işin rengi öyle değil.

Serdar Denktaş, krizi sürdürmekte ısrarlı.

İçerikle değilse de, biçimle!

Çünkü anlaşılan o ki CTP’nin rahatsızlığı, önerilen yasaların
içeriğine değil, öneriliş biçimine.

Peki yukarıdaki sorumuza dönecek olursak, Serdar Denktaş neden yeni bir krizi tetikleme ihtiyacında?

***

Serdar Denktaş başkanlığındaki Demokrat Parti Ulusal Güçler’de iç sorunlar çözülmüş değil.

Genel Sekreter Bengü Şonya, Şubat ayında gerçekleştirilecek parti kurultayında başkanlık için Serdar Denktaş’la yarışacak.

Yaklaşık bir ay önce tüzük değişiklikleri için toplanan kurultayda birbirine giren Denktaş ve Şonya, önce ‘barışır’ gibi olmuş, Şonya başkan adaylığından vazgeçtiğini açıklamış, ama sonrasında ‘adayım’ demişti.

Denktaş ile Şonya arasında geçecek yarış, biraz eski ve yeni DP yarışı olacak gibi.

Ulusal Birlik Partisi’nden gelen kanatla eski DP kanadı arasında devam etmekte olan ‘egemenlik’ kavgası, DP kurultayının sonucunun ve hatta partinin geleceğinin ana belirleyenlerinden biri olacak.

DP kendi tüzel kişiliğiyle ve özgür iradesiyle yoluna devam mı edecek, yoksa Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun gelecek planlarının merdiveni mi olacak?

Serdar Denktaş gelecekle ilgili hesaplar yaparken, elbette her detayı en ince ayrıntısına kadar değerlendiriyordur.

Elbette O’nun da kendine göre planları, projeleri vardır.

Ama bu planlar uygulanırken, akla gelen sorulardan biri de, CTP ile ‘sürdürülmekte’ olan hükümet ortaklığının misyonunun ne olduğudur.

Kurultay yarışı öncesinde belli ki ‘bilinçli’ bir şekilde ‘kademeli olarak’ tırmandırılmakta olan geçiciler krizinden umulan sonuç nedir?