1. YAZARLAR

  2. Derya Beyatlı

  3. Hiç bitmese
Derya Beyatlı

Derya Beyatlı

Hiç bitmese

A+A-

Zamanı durdurmak istediğimiz anlar olur bazen, kısacık bir ana sıkıştığını bildiğimiz heyecanlarımızı fora ederiz birden. Hiç bitmesin isteriz ya hani, sonu hiç gelmesin yaşanılanların.

Rengârenk bir kelebek misali içimize çekerken çiçek kokularını, kırlarda geçen bir ömrün güzelliğini düşünmek lâzım elbet, kısalığına ağlamak değil. Kelebeğe tutunmak isteriz yine de, hiç gitmesin, hep bizle kalsın isteriz, yanıbaşımızda.

Mucizevi bir rüya gibi, uyanmak istemediğimiz deneyimler içinde bulduğumuz olur kendimizi. Talihimize inanmakta güçlük çektiğimiz zamanlardır bunlar. Tatlı bir telaş ile birlikte gelirler. Gözlerimizi sımsıkı yumar şükrederiz. Hemen arkasından eklemeden duramayız, ‘ne olur sonu gelmesin’.

Uzadıkça uzayan bir çay saatinde, Alice’in harikalar diyarını kıskandırırcasına leziz pastalar ortasında bulmuşsan kendini örneğin. Güneş sıcacık ısıtırken bir kış ikindisinde, dost sohbeti yumuşacık örterse üzerini. Tüm saatler bozulmak için bu anı seçsin istersin. Dünya dursun dönmesin.

Alabildiğince uzanan gelincik tarlası karşında, her taraf çayır çimen. Baharın ilk günleri, neşeli çocuk sesleri cıvıl cıvıl sağın solun. Doğanın uyanışı herkese bir heyecan vermiş. Yaz hiç gelmese ne olur sanki, bu yeşil hiç sararmasa, bitmese...

Kahveni yudumlarken tembel tembel bir Pazar sabahı, akordu bozuk bir gitardan çıkan nâmeler doldurur kulağını. Çalan acemiymiş ne yazar, dünyanın en güzel müziğidir senin kulağına. Aynı şarkıyı bin kere dinlesen usanmazsın, her defasında ayrı bir anlam çıkarırsın, farklı bir duyguyla buğulanır gözlerin. Bu nasıl bir mutluluktur, nereye saklanır?

Mavinin başka başka tonları dans eder batan güneşin altında. Turuncu bir ateş topu asılı durur havada. Gökyüzü renklerden renk beğenemez bir türlü kendine, değişir durur. Aklına kazımaya çalışırsın bu büyüleyici tabloyu, Abidin’in daha güzelini çizemeyeceği ortada.

Konuşur, konuşur, konuşur, anlatır ardı ardına, ne heyecanı biter, ne hikâyeleri. Saatler akar gider. Hiç susmasın istersin, bu öğle yemeği hiç bitmesin, ne olur. Gözlerin gözlerinde, dudaklarında uçuk bir gülümse hep o konuşsun, sen dinle. Olmaz mı? 

Düşersin içine bir romanın, yemeği suyu unutur, devirirsin sayfaları ardı ardına. Dışarda yağmur çiseliyorsa hele, ya da su sesi varsa arka fonda, vazgeçemezsin ki bu keyiften, mümkün değil. Hiç sonu gelmesin istersin hikâyenin, gözlerini yumar kahramanları seçmeye çalışırsın imgeleminde. Bilirsin onlarla birlikte geçireceksin daha bir kaç gününü, belki tüm haftayı.

Şarkılar öğretmiştir önce, herşeyin bir sonu vardır, hayat anlık bir buluşmadır. Bu anları uzatmak, çoğaltmak, parlatmak yine de elindedir. Hiç durma derim.

Abartmak mı? Güzel her şey abartılmalı bence.   

 

 

 

    

 

  

 

  

 

 

Bu yazı toplam 2182 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar