1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. "Hepiniz bencilsiniz, üzgünüm"
"Hepiniz bencilsiniz, üzgünüm"

"Hepiniz bencilsiniz, üzgünüm"

"Söz konusu ne oyundur ,Ne de izindir.Söz konusu tiyatroya "Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları" na gerçekten de değer verilmediğinin bencilliğin kanıtıdır. Hepiniz bencilsiniz ,üzgünüm. "

A+A-


Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları'nın genç sanatçılarından, geçtiğimiz sezon sahnelenen Antigone oyunun başrolündeki isim Cevahir Caşgir gündemdeki tartışmaya yeni bir boyut kazandırdı, "Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları'na değer verilmedini" söyledi. 

Tiyatro sanatçısı Yaşar Ersoy'ın "Yangın Yeri Kabare" isimli oyununun, Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları Müdürlüğü'nce reddedilmesi üzerine başlayan tartışma, sanat siyaset ilişkisi, özerk tiyatro ve özgürlükleri bir kez daha gündeme getirdi.

Başbakan Ersin Tatar'ın "devlet adına oynanacaksa, devlet içeriği denetler", Başbakan Yardımcısı Kudret Özersay'ın ise "Eleştiri tiyatronun doğasında var, bundan rahatsız olmamak gerek ancak karar maalesesef edebi kurulda" dediği gelişme ülkede gündem oldu. Pek çok sanatçı, sivil toplum örgütü ve siyasetçi gelişmeye tepki gösterdi, atılan atımı "yasakçı zihniyet ve tiyatroya sansür" olarak yorumladı.
Ulusal Birlik Partisi - Halkın Partisi Hükümeti içerisinden farklı açıklamalar gelirken, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ise hükümeti, ülkeyi 40 yıl geriye götürmek istemekle suçladı.
Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları Müdürü Erdinç Akgür ise "oyun bir sansüre tabi tutulmuş değildir, oynanması uygun bulunmamıştır" dedi.


Tiyatros sanatçısı Cevahir Caşgir tartışmaya yeni bir boyut kazandırdı ve Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları'nda senelerdir yaşananları gözler önüne serdi.

Caşgir, usta tiyatrocu Yaşar Ersoy'la "yönetmenlik" yapması için uzlaşıldığını anımsattı, geçmiş dönemde "oyununa onay verildi" iddialarının da doğru olmadığını söyledi.

Caşgir şunları söyledi:
"Oyun değil Yaşar Ersoy abimizin bizimle Yönetmen olarak çalışmasına heyecan duyduğumuzu ve birlikte bir projeye imza atmamızın güzel olacağı düşüncesinin yani yine o 40 yıldan sonra yine tiyatronun birleştirici, bütünleştirici yanına dokunmak ve duvarları yıkmak, yıllardır oluşan algıyı yerle bir etmek adına duyduğumuz heyecanı resmileştirmek ve yönetmenlik yapması adına bir sözleşme imzalamak adımı atılmıştı. Oyunun adı vardı evet ama kendi henüz yoktu. Onay verilen şey oyunun kendi degildir. Bir onay mı gerektirir?! Şimdi sorunuz bu..." 
 

"Biz neler oynamak zorunda kaldık siz biliyor musunuz?"


"Biz neler oynamak zorunda kaldık siz biliyor musunuz?" sorusunu da yönelten oyuncu, şu satırları ile isyanını dile getirdi:
"Seyircinin seyirci koltuğundan kalkıp gittiğini görmek oyuncu için ne demektir biliyor musunuz?
Peki bunlara karşı, kendi içimizde verdiğimiz mücadeleleri biliyor musunuz?
Oyunlara itiraz ederken kaç kez müdür odasından kovulduğumuzu peki? (Hangi müdür ve bakanlık dönemi olduğunun da bir önemi yok sık sık değişiyor zaten değişmeyen tek şey her defasında yaşadığımız kaygılardır)
Sözleşmemizle kaç kez tehdit edildigimizi biliyor musunuz?
Ağlayarak kulise kaç kez kaçtığımızı?
Bakansız,
Müdürsüz, 
Ve en içimize dokunanı da SEYİRCİSİZ kaç kez sahne aldığımızı biliyor musunuz?
Hasta yatağında annemizi,
Evde ağlayan çocuğunuzu,
Yemeksiz sofrada eşimizi,
Kendimizi serum alıp da sahnede bulduğumuz kaç gece geçirdiğimizi biliyor musunuz?
Gerçekler acitasyondur size.
Ama acı da bize acıdır ve siz içeride verdiğimiz mücadelelerden bihabersiniz. Neden ? Onu da söyleyeyim çünkü biz ağlamayı bıraktık. Çocuğa emzik vermezsen susar. Bizim de sahnemiz yok diye ağladığımız onca zaman geride kaldı. Biz işimizi yapıyoruz . 
Yine yapmaya devam edecegız.
Size istediğiniz cevabı yine vermeyeceğim ve bu olayda haklı haksız arayıp da sizin gereksizce yaptığınız lafazanlıga ortak olmayacağım. Ben yine GEREKENİ yapacağım ve sizin ruhunuz duymayacak. 
Tiyatro öyle bir şey ki siz hissetmeden ders alırsınız, 
Dogru yolu görürsünüz,
Emeği hissedersiniz
Kendinize pay çıkarırsınız.
Yaramaz çocuklar gibi ağlamamı bekliyorsanız lütfen meslektaşım olun, olabiliyorsanız. O zaman size yaralarımı gösterebilirim çünkü ancak o zaman sizin de canınız benim kadar yanar. Bilirim.
Şu an kimsenin facebook üzerinden ağlamasını samimi ve gerçek bulmadığımı bilmenizi isterim. 
Söz konusu ne oyundur ,
Ne de izindir.
Söz konusu tiyatroya "Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları" na gerçekten de değer verilmediğinin bencilliğin kanıtıdır. 
Hepiniz bencilsiniz ,üzgünüm. 
Tiyatroyu düşünen,
Tiyatro için bir şey yapar.
Hepinize balyozu versem bir saatte yıkarsınız,
Zevkle!
Ama kimse terlemez tiyatro için,
Bir tuğla da ben koyayım demez. 
Demeyecek de..
Her türlü sorunla iceriden büyük bir mücadele verdiğimizi ama bunu kimseye ispatlamak gibi bir gayle gütmedigimizi bilmenizi isterim. 
Bilmeniz gereken de sadece bu kadarıdır."


Caşgir ayrıca acıtmak, kanatmak ve zaman kaybetmek yerine yarayı onarmak, sakinleştirmek, yoluna sokmak ve iyileştirmekten yana olduğunu da sözlerine ekledi.

 

Bu haber toplam 3407 defa okunmuştur
İlgili Haberler