1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. ‘Hellim tescili’nde, ‘DENETİM’ çıkmazı!
‘Hellim tescili’nde, ‘DENETİM’ çıkmazı!

‘Hellim tescili’nde, ‘DENETİM’ çıkmazı!

Hellimin Avrupa Birliği’nde tescil edilirken hem ‘hellim’ hem de ‘Halloumi’ olarak tescil edilmesi durumunda, Kıbrıs dışında bir ülkede ‘hellim’ veya ‘Halloumi’ adı altında üretimin yasaklanacak!..

A+A-

Meltem SONAY

Kültürümüzün önemli bir parçasını olmasının yanı sıra, ülkenin toplam ihracatı içerisinde % 23,74’lük paya sahip hellimi Türkiye’de bazı firmalar tescillenmiş olduğu halde ‘Hellim peyniri’ adı altında üretirken, Kıbrıs Cumhuriyeti de Avrupa Birliği’nde tescil için girişimlerini sürdürüyor.
Konuyla ilgili Güney Kıbrıs Basını’na Rum Tarım Bakanı Nikos Kuyalis’in “en geç 2016 Ocak ayına kadar hellim tescil edilecek” açıklamaları yansırken, hellimin “Menşe İsmi Korumalı Ürün” olarak tescil edilmesinin, tüm Kıbrıslıların menfaatine olacağını ifadelerine de yer verilmişti.

Gıda, Tarım ve Enerji Bakanı Önder Sennaroğlu, Rum Tarım, Doğal Kaynaklar ve Çevre Bakanı Nikos Kouyalis’in basında yer alan Hellimin “Menşe İsmi Korumalı Ürün “ olarak Avrupa Birliği’nde tescil edilmesinin tüm Kıbrıslıların menfaatine olduğunu belirten ve AB’ne gönderdikleri Hellim dosyasında “Hellimin üretildiği yerin, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin hakimiyeti altında olan tüm bölgeler olduğu” tanımını içerdiği belirtilen açıklamasına yanıt verdi.

Sennaroğlu, hellimin denetimi konusunda yetkinin sadece Rum tarafında olacağı ve Kıbrıslı Türk hellim üreticilerini de denetleyeceğini öngören bir çözüm şeklinin kabul edilemez olduğunu ifade etti.

Gıda, Tarım ve Enerji Bakanı Önder Sennaroğlu: “Denetim yetkisinin sadece Rum tarafında olacağı bir çözüm şekli kabul edilemez”

Sennaroğlu, hellimin denetimi konusunda yetkinin sadece Rum tarafında olacağı ve Kıbrıslı Türk hellim üreticilerini de denetleyeceğini öngören bir çözüm şeklinin kabul edilemez olduğunu ifade etti.

Sennaroğlu, Kouyialis’in açıklamasını talihsiz ve kabul edilemez olarak değerlendirerek, Kuyalis’in,  Kıbrıs’ın kuzeyinde etkin ve fiili bir denetimlerinin olamayacağı gerçeğini kabul etmemekte ısrar ettiğini söyledi.

Bakan Sennaroğlu, Kıbrıs Rum tarafının her iki halkın ortak kültürel ve ekonomik ürünü olan hellimin tescilini siyasi bir malzeme olarak kullanmaya devam ettiğini belirtti. Bu yaklaşımın 11 Şubat 2014 tarihli Ortak Açıklama’nın ruhuna da aykırı olduğunu da belirten Sennaroğlu, Rum tarafının diplomatik savaş çerçevesinde hellim konusunu egemenlik meselesi yaparak Kıbrıs Türk hellim üreticilerine Rum tarafının kendi çözümünü ve egemenliğini zorla kabul ettirmeye çalıştığını ifade etti.

“Hellim konusu güven artırıcı önlemler çerçevesinde çözüme kavuşturulmalı”

Gıda, Tarım ve Enerji Bakanı Önder Sennaroğlu, Kıbrıs Türk tarafının hellimin tescil konusunun güven artırıcı önlemler çerçevesinde çözüme kavuşturulmasını desteklediği belirtilerek, bu anlayışla varılacak bir sonucun ortaklık anlayışını da cesaretlendireceğini ve Ada’da bir anlaşmaya varılmasına yardımcı olacağını kaydetti. Sennaroğlu, Hellimin denetimi konusunda yetkinin sadece Rum tarafında olacağı ve Kıbrıslı Rum hellim üreticileri gibi Kıbrıslı Türk hellim üreticilerini de denetleyeceğini öngören bir çözüm şeklinin Kıbrıslı Türkler tarafından kabul edilmesinin mümkün olmadığını vurguladı. Sennaroğlu açıklamasında, Hellim’in AB’de tescil edilmesinin, ancak, AB ile işbirliği içerisinde Kıbrıslı Türklerin de dahil olacağı ortak bir çözümle sonuçlanması gerektiğinin altı çizildi.

-----------------------------------------------------------------------------

Kuyalis, “En geç 2016 Ocak ayına kadar hellim tescil edilecek” demişti

Güney Kıbrıs’ta yayınlanan Alithia Gazetesi’nin haberine göre, Güney Kıbrıs Tarım Bakanı Nikos Kuyalis, hellimin tescili konusuna da değinerek, ilgili dosyanın Tarım Komitesi Genel Müdürlüğü’nün tüm denetimlerinden başarıyla geçtiğini ve “mükemmel” olarak nitelendirildiğini ifade etti.

Haberde Kuyalis’in, en geç 2016 Ocak ayına kadar hellimin tescil edileceğini belirttiğine yer verilirken, Kuyalis’in Türk tarafının hellim konusunu büyük bir siyasi mesele yapmaya çalıştığı için birçok sorunla karşılaştıklarını da savunduğu da kaydedildi.

“Kıbrıs’taki tüm hellim üreticilerinin menfaatlerini garanti altına alıyor”

Öte yandan, birkaç gün önce Politis Gazetesi’nde yer bulan haberde ise Kuyalis’in, hellimin “Menşe İsmi Korumalı Ürün” olarak tescil edilmesinin, tüm Kıbrıslıların menfaatine olacağını belirtirken, Kıbrıslı Türklere de bu geleneksel ürünü korumaları mesajını gönderdiği yazılmıştı.

Habere göre Kuyalis, Brüksel’e gönderilen ve buradaki Tarım Genel Müdürlüğü denetiminden de geçen hellim dosyasının, “ürünün (hellimin) üretildiği yerin, bugün AB normlarının uygulanmadığı bölgeler de dahil olmak üzere, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin hakimiyeti altında olan tüm bölgeler olduğu” tanımını içerdiğini söyledi.

Kuyalis, hellimin hem “Halloumi”, hem de Kıbrıslı Türklerin ürünü olan “hellim” ismiyle tescil edileceğini ve dosyada bulunan bu maddenin, Kıbrıs’taki tüm hellim üreticilerinin menfaatlerini garanti altına aldığını kaydetti.

“Tescilin ardından yalnızca Kıbrıs’ta üretim yapılabilecek”

Türkiye’nin hellim üretmesi ve bunu AB ülkelerine ihraç etmesiyle ilgili bir soru üzerineyse Kuyalis, hellimin tescilinin ardından yalnızca Kıbrıs’ta üretim yapılabileceğini belirtti. Kuyalis, Dışişleri Bakanı Özdil Nami’nin hellimle ilgili açıklamaları konusunda ise, Kıbrıslı Türklerin hellim konusunda ne gibi girişimlerde bulunduğuyla ilgili bilgi aldığını söyledi. Habere göre Kuyalis, “Kıbrıslı Türklerin hellim üretebilmeleri için tek yol, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin patent almasıdır” dedi.

-------------------------------------------------------------------------------------------


Türkiye’de de üretiliyor!

Sanayi Odası’nın 4 Aralık 2014 tarihinde İstanbul’da on marketten satın alınan 36 adet hellim adı altında satılan ürünleri dikkate alarak yaptığı araştırma sonucu, piyasaya sunulan hellim adı altındaki ürünlerin yarısından fazlasının Türkiye’de üretildiğini ortaya koymuştu.

Sanayi Odası raporuna göre, İstanbul’da piyasada bulunan hellimlerin %47,22’si Kuzey Kıbrıs’ta üretiliyorken, %52,78’si Türkiye’de hellim adı altında üretiliyor.

Sanayi Odası’nın ilgili araştırma raporunda, ağırlıklı hellim tüketiminin perakende ticaret sektöründe olduğu ve bilinen markaların tüketici tarafından daha fazla tercih edileceği kabul edilirse, Kuzey Kıbrıs’ın Türkiye’ye yaptığı hellim ihracatının en az iki katı artabileceğinin de düşünülebileceği görüşüne de yer verilmişti.

--------------------------------------------------------------------------------------

Sanayi Odası Başkanı Ali Çıralı: “Esas sıkıntı hellimin denetimi ile ilgili”

“Rum Tarım, Doğal Kaynaklar ve Çevre Bakanı Nikos Kouyalis’in açıklamaları doğru” diyen Sanayi Odası Başkanı Ali Çıralı, hellimin Avrupa Birliği’nde tescil edilirken hem ‘hellim’ hem de ‘Halloumi’ olarak tescil edileceğini kaydetti.

Bunun Kıbrıs Cumhuriyeti’nin başvurusu üzerine yapılacak bir tescil olduğuna da işaret eden Çıralı, bu tescilin ardından da Kıbrıs dışında bir ülkede ‘hellim’ veya ‘Halloumi’ adı altında üretimin yasaklanacağına işaret etti, önemli olanın ‘denetim’ konusu olduğuna değindi.

“Kuzey ve Güney’de ayrı denetleme mekanizması oluşmalı”

“Hellimin ekonomik getirisi kuzey ve güney olmak üzere bu adaya olacaktır… Buraya kadar Sayın Kouyalis’e katılıyoruz” diyen Çıralı, Kouyalis’in bizim üzerinde hassasiyetle durdurduğumuz ‘denetleme’ konusuna hiç değinmediğinin altını çizdi.

Çıralı’nın ifadeleri devamla şöyle:

“Kıbrıslı Türklere işbirliği çağrısı yapıyor ama hangi konuda işbirliği istediğini de belirtmedi. Bizim talebimiz, Kıbrıslı Türk Üreticiler olarak hellim coğrafi tescili yapıldıktan sonra bu ürünün denetlenmesi gerekiyor ve denetimlerle ilgili de yetkili bir otoritenin belirlenmesi lazım.

Biz diyoruz ki denetimlerle ilgili otorite iki tane olsun… Bir güneydeki üreticileri denetleyen, bir de kuzeydeki üreticileri… Kendileri başvurularında kendi bakanlıklarının olmasını talep ediyorlar ama kuzeydeki denetimlerle ilgili de bizim talebimiz, kuzeyde ayrı bir denetleme mekanizması oluşmasıdır.”

“Samimiyse görüşmeye de çare bulmaya da varız”

Sanayi Odası olarak daha önce Rum Tarım, Doğal Kaynaklar ve Çevre Bakanı Nikos Kouyalis’ten randevu talepleri olduğunu ancak talepler hiçbir zaman cevap verilmediğini ifade eden Çıralı, “Hakikaten bir işbirliği çağrısı varsa, biz varız… Görüşmeye de varız, çare bulmaya da varız” şeklinde konuştu.

Güney’deki AB Üyesi ülkelerin temsilcileriyle sürekli görüştüklerini ifade eden Çıralı, “Ajandamızla elçilerle randevularımız vardır. Aynı zamanda Brüksel’de gerek hukuk büromuz vasıtasıyla, gerekse de Türkiye Cumhuriyeti’nin daimi delegeleri vasıtasıyla lobi çalışmalarını sürekli yapıyoruz” dedi.

Bugün Hellim Koordinasyon Kurulu’nda yapılacak toplantıda da bundan sonra atılacak somut adımların belirleneceğini ifade eden Sanayi Odası Başkanı Ali Çıralı, “Başından beri biz uluslar arası tescil niteliğinde olacak bu tescilin bir an önce gerçekleşmesi taraftarıyız çünkü hakikaten de iki taraftaki üreticilerin lehine olacak bir durumdur ama denetleme konusunda da bir yerde uzlaşmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.

“Sanayi Odası ‘denetim için yetkili kurum’ olabilecek kapasitede”

Kuzey Kıbrıs’ta, ‘yetkili kurum’un Sanayi Odası olabileceğinin altını çizen Çıralı, Sanayi Odası’nın bunu yapabilecek donanıma da sahip olduğuna vurgu yaptı. Şu anda da üretimlerin Sanayi Odası’nca yapıldığını ve akredite çalışmalarının da başladığını kaydeden Çıralı, “Biz bu denetimleri uluslar arası standartlarda yapabilecek kapasiteye ulaştık” dedi.

Taleplerinin Sanayi Odası’nın Kuzey Kıbrıs’taki denetimler için yetkili otorite olarak atanması olduğunu yineleyen Çıralı, bu kabul görmezse başka çözümler de üretilebileceğini belirtti. AB Komisyonu’nun atayacağı, AB Uzmanları, Sanayi Odası ve Ticaret Odası’nın da içinde olacağı ayrı bir birim de oluşturulabileceğini ifade eden Çıralı, Kuzey’deki mali yardımları düzenleyen, AB birimine de bu yetkinin verilebileceği önerisini belirtti.

Çıralı, tescilin Avrupa Birliği Resmi Gazetesi’nde yayınlandığı anda, Kuzey Kıbrıs’taki denetimlerin nasıl yapılacağına ilişkin bir dipnotun da belirtilmesi gerekliliğine vurgu yaptı, “Tescil yapılsın da ondan sonra bakarız mantığına da karşıyız” şeklinde konuştu.

 

Bu haber toplam 3370 defa okunmuştur