1. HABERLER

  2. GÜNEY

  3. "Hayati Öneme Sahip Konular İsimlendirilmiyor"
"Hayati Öneme Sahip Konular İsimlendirilmiyor"

"Hayati Öneme Sahip Konular İsimlendirilmiyor"

Politis “Hayati Öneme Sahip Konular İsimlendirilmiyor… Kıbrıs Rum Tarafının Kaynaklarından, Siyasi Eşitlik Konularına Dair Liste İsteyen Akıncı’nın Eleştirilerine Net Cevap”

A+A-

Kıbrıslı Türk lider Mustafa Akıncı’nın Kıbrıslı Rum lider Nikos Anastasiadis’e, Kıbrıslı Türkler için hayati öneme sahip gördüğü ve karar alınması için bir olumlu oy haklarını teslim ettiği konuların neler olduğunu açıklamaya çağırdığı yazılı açıklamasına, Kıbrıs Rum tarafından “liste mantığına girmeyiz” cevabı geldi.

Politis “Hayati Öneme Sahip Konular İsimlendirilmiyor… Kıbrıs Rum Tarafının Kaynaklarından, Siyasi Eşitlik Konularına Dair Liste İsteyen Akıncı’nın Eleştirilerine Net Cevap” başlıklı haberinde, Kıbrıs Rum tarafından adını vermediği bir kaynağa dayanarak Akıncı’nın Anastasiadis’in hayati önemde gördüğü konuların hangileri olduğunu açıklaması çağrısının Kıbrıs Rum tarafında kabul görmediğine işaret etti.

Siyasi eşitlik konusu

Haberde adı açıklanmayan ancak yetkili olduğu belirtilen kaynak, “Kıbrıs Rum tarafının, siyasi eşitlik ve hayati öneme sahip konular meselesinde kamuoyu önünde müzakereye veya havadan çatışmaya girmeye ne niyeti ne de isteği vardır” dedi, şunları ekledi:

“Tarafların, Kıbrıs Türk tarafının bir olumlu oy hakkına sahip olacağı meselelerle ilgili detaylı bir liste hazırlamaya girişmelerinin hiçbir mantığı yoktur, keza bu liste hiçbir zaman tam olamaz. Kıbrıs Rum tarafı bu noktaya, taraflar arasında ilkelere dayalı anlaşmaya varması gereken meseleler olarak yaklaşıyor. Bir anayasada, Kıbrıs Türk tarafını toplum olarak olumsuz etkileyecek veya hayati öneme sahip konularda bir olumlu oy hak olarak kaydedilebilir. Böyle bir konu için de anlaşmazlıkların etkin çözüm mekanizması üzerinde uzlaşılması gerekir.”

Kaynağın anlattığına göre Başkanlık Sarayı, Akıncı’nın “bu meseleye iyi niyetli yaklaşmadığına ve bu tür konuların kamuoyu önünde müzakeresinde ısrar ederek prosedürde sorun yaratmayı hedeflediğine” inanıyor.

Anastasiadis’in müzakere taktiğinin, Akıncı’nın “Bakanlar Kurulu’nda bir olumlu oy uzlaşısından caymasından” etkilendiğini savunan kaynak, Akıncı’nın Cenevre Konferansı ve sonrasında tali öneme sahip organlar da dahil bütün meselelerde bir olumlu oy hakkı talep ettiğini, bunun da olguları ve Kıbrıs Rum tarafının tavrını değiştirdiğini” iddia etti.

“Garantilerin kaldırılması konusu gözden kaçıyor”

Kaynak “taraflar bütün meselelerde anlaşmaya varma nihai hedefiyle özlü bir müzakereye girmeye karar verdiklerinde, masaya sunulacak ve Kıbrıslı Türkler için bir olumlu oy hakkı olacak durumların hangileri olduğunu belirleyecek ana meselelerin ve yönlerin listesi şekillendirilecek” dedi, şunları da ekledi:

“Türkiye’nin Kıbrıslı Türklerin etkin katılımı meselesini garantilerin kalması meselesine bağlamaya çalıştığı dikkatimizden kaçmıyor. Tarafların bu siyasi eşitlik merkezli tartışmaya girmesi ile Kıbrıs Rum tarafı açısından ana mesele olması gereken, işgal askerlerinin çekilmesi ve garantilerin kaldırılması konusu gözden kaçıyor. Guterres’in son raporunda ne bu konuda herhangi bir ifade var ne de herhangi bir yerinde Türkiye’nin adı zikrediliyor.”

Gazete “hiçbir kuşku kaldırmaz” diye nitelediği kaynaklarının “Cenevre’de ve Mont Pelerin’de düşük politika konularında ve Alt Meclis düzeyinde olumlu oy ile ilgili olguların ve nelerin Kıbrıslı Türkler için hayati öneme sahip konular addedilmesi gerektiğinin büyük ölçüde netleştiğine” inanç belirttiklerini yazdı, devamla şu sözlerini aktardı:

“Aynı kaynaklar, bakanlar kuruluyla ilgili bütün konularda bir olumlu oy üzerinde uzlaşıldığını ve ikincil öneme sahip örgütler düzeyinde bir olumlu oy meselelerinin de netleştirildiğini söylüyor. Kıbrıslı Türklerin bir olumlu oy hakkı olacak organlar/konulardan bazılarını Kamu Hizmeti Komisyonu, suyun adil paylaşımı, radyo ve televizyon frekansları, vb. olarak sıralıyor. Yasama yetkisi (Üst Meclis) düzeyindeki meselelerde de her bir taraftan 2/5 basit çoğunluk olması gerektiğinde de uzlaşıya varılmıştı. Bu meselelerden bazıları da dış politika, savunma, güvenlik ve bütçe alanlarıydı.”

 

Bu haber toplam 1546 defa okunmuştur