1. HABERLER

  2. DERGİLER

  3. Hayat Yolunda Sevda ve Kavgaya Dair… BOZAN ORATORYOSU
Hayat Yolunda Sevda ve Kavgaya Dair…  BOZAN ORATORYOSU

Hayat Yolunda Sevda ve Kavgaya Dair… BOZAN ORATORYOSU

Hayat Yolunda Sevda ve Kavgaya Dair… BOZAN ORATORYOSU

A+A-

Neriman CAHİT

Zamanın dönülmez akışı içinde (36.) yaşını adımlayan: “Lefkoşa Belediye Tiyatrosu ve (25.) yaşına ulaşan ‘Lefkoşa Belediye Orkestrası’…
Lefkoşa Belediyesi’nin: Çağdaş Belediyecilik Anlayışı çerçevesinde başlattığı: Kültür Sanat Faaliyetleri doğrultusunda: “Hayat Yolunda Sevda ve Kavgaya Dair: “BOZAN ORATORYOSU’NU” sahnelemişler. Bunun nedenini ise şöyle açıklamışlardır:
“Bozan Oratoryosunda” bozuk düzene karşı şiir, müzik, tiyatro işbirliği yapar.
“Peki, Bozuk Düzenle, onun egemenlerinin milyonlarca parası, askeri, bürokrasisi, mafyası, çetesi ile ‘ŞİİR’, Müzik, Tiyatro, nasıl mı baş edecektir…”
Bu soruyu büyük yazar Lev Taıstoy şöyle yanıtlar: ‘Bütün kötülüklere karşı mücadelede sanatın yalnızca bir tek ama çok güçlü bir silahı var: HAKİKAT… diye yanıtlar…

***
Evet… Kötüyü, yalanı, çirkini bozmak…
Ve yerine iyiyi, güzeli, doğruyu inşa etmek için “BOZAN” Oratoryosunda şiir, müzik, tiyatro, işbirliği yapar. ‘HAKİKATİN’ gücüyle…
Yıllardır yaptığımız gibi…
      Yaşar Ersoy – Yönetmen

***
Ve çok başarılı bir oyun sunar Lefkoşa Belediye Tiyatrosu; 5 Nisan’da YDÜ  Salonunda…

---------------------------------------------------------------

EĞRETİ HAYATLAR…

Bu kitap, sıradan bir kitap değil…
Hayatın ağır sınavlarından geçmiş… Küçücük dünyasından edindiği deneyimlerle – içinde hep taşıdığı yazma tutkusuyla  -  kaleme sarılmış… ‘Bu Adanın Çilekeş Bir İnsanına – Efdal Keser’e, borcunu Ödemek İçin…’
Ve sözü ona veriyorum…
“Yazmak, benim için bir tutku olmuştur, ta ilkokul yıllarından itibaren. Kısa öykülere dönüştürüp yazıyordum,  küçücük dünyamda gözümle büyüttüklerimi… İlkokuldan sonra ortaokula başladığımda artık şiirler yazıyordum. Lise ve yüksek öğrenimimi sürdürdüğüm dönemde ise kısa öyküler yazmaya devam ettim ama nedense yazdıklarıma sahip çıkmadım. Ancak her fırsatta yazmayı sürdürdüm. Yıllar geçti ama bendeki yazma merakı hiç geçmedi…

***
Yazdıklarımın her satırında, bu talihsiz adanın çilekeş insanlarından örnekler olmalıydı. Okuyacağınız sayfalarda olayların birçoğunu ilk ağızlardan işittim, bir kısmına da tanık oldum. Bu topraklarda büyümüş, birçoğu şimdi yaşlı, kimi şu anda hayatta olmayan insanların hayat hikâyesi var bu kitapta. Kimi gerçek, kimi duyum olsa da, okurken herkes kendinden bir şeyler bulacak diye düşünüyorum…
Okuduğunuz zaman göreceksiniz ki, bazı sözcükleri Kıbrıslıların ağzı ile yazdım. Bazı yerleşim birimlerini de, 1974 yılı öncesindeki isimleriyle satırlara döktüm. Amacım, geçmişimizin unutulmamasıdır. Kitapta, Kıbrıs Halkının, 1974 öncesini ve sonrasını bulacaksınız.
İnsan ilişkileri, umutlar, beklentiler, çıkar ilişkileri ve toplumsal travmalar var bu kitapta...

***
Onlar, yaşadıkları toprakları vatan bilip, her şeye rağmen hayatlarını devam ettirme mücadelesinde kimi zaman galip geldiler, kimi zaman da mağlûp oldular. 
Bu kitapta kahramanlarla özdeşleşirken, sıradan olmanın mutluluğunu yaşamanızı dilerim.”

***
Yukarıda okuduklarınız: Efdal Keser’in, bu yıl çıkan: “EĞRETİ HAYATLAR” kitabının girişinden alınmış… Gerçekten de toplumumuzun geçmişine ve bugününe ayna tutan… Sadece şimdiyi değil özellikle geçmişimizi de  bize anımsatarak ağır bir sorgulama -  yargılama ve bilince

dönüştürmemize… Yarınımızı, bu bilincin ışığında kurmamıza yardımcı olacak bir eser…
Sadece kendimizin değil… Özellikle de çocuklarımızın da okuması gereken…

------------------------------------------------------------


PARANTEZ…

SEVGİLİ  GENÇLER

• Yazdığınız bir değeri olduğu / olması gerektiği – bilinci, donanımı…
• Yani, kendinize dışarıdan bakabilmeyi deneyin…
• Yazdığınız her satırı, şiir saymanın kolaycılığına hiç düşmeyin…
• Yazının hiçbir türü (Şiir, Öykü, Roman, Deneme) iç dökme aracı değildir...
• Anlattıklarınızın bir amacı olmalı…
• Ayıklamayı – yani, kendi yazdıklarınıza kıymayı – örenin ve yapın…
• Yaşadıklarınızı / aklınızdan geçen her şeyi, “olduğu gibi” yansıtmak, Edebiyattan çok belgeselciliktir…
• Acele etmek yok…  Çok çalışın… Kafa yorun…
• Unutmayın ki: Hamur karmayı bilmeyen birinden ‘ekmekçi’ olamaz…
• Her insanın hayatında aşklar, acılar var. Ama, onları yazacaksak Edebiyatın kuralları içinde ve ‘Bize özgü’ yazmalıyız…
• Hayatta aşktan başka yazılacak şeyler de var… Farkındalığınızı geliştirin…

• DİLİNİZİ SEVİN LÜTFEN… SAYGI DUYUN… SİZİ, SİZ YAPANIN ‘O OLDUĞUNU’ UNUTMAYIN…

• HAYATTA, AŞKTAN BAŞKA YAZILACAK ŞEYLER DE VAR…
FARKINDALIĞINIZI GELİŞTİRİN…

Bu haber toplam 1320 defa okunmuştur
Adres Kıbrıs 258. Sayısı

Adres Kıbrıs 258. Sayısı