Fehime ALASYA

İçişleri Bakanlığı’nda bitmek bilmeyen “yurttaşlık” kuyruğu ve koridorlardaki kalabalık, hastanedeki yoğunluğun da artmasına neden olurken, Bakanlar Kurulu ile verilen “zorunlu yurttaşlıklar” da tartışılıyor.
Yurttaşlık Yasası’nın “istisnai – zorunlu” yurttaşlık maddesine dayandırılan Bakanlar Kurulu kararlarında, ikamet koşulu dahi aranmıyor.
“Keyfi yurttaşlıkları” yakından izleyen YENİDÜZEN, her gün 15 kişinin vatandaşlık işlemleri için devlet hastanesinde muayene edildiğini de saptadı.    

Yoğun vatandaşlık kuyruklarının oluşumunda önemli bir yer alan sağlık raporları için tedbir alan devlet hastanesi ise randevulu sistem ile çalışmaya başladı.

YENİDÜZEN’e konuşan Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Bülent Dizdarlı, günde en fazla 15 kişinin muayene edilebildiğini belirterek, bunu hasta haklarını korumaya yönelik alınan tedbir olarak nitelendirdi. Dizdarlı, “Biz günde 15 kişiden fazla başvuru alırsak, vatandaşlık muayenesi için gereken dört ayrı branşı bloke etmiş oluruz. Bu nedenle kaç kişi isterse gelsin, bu amaçla bizden geçen hasta muayenesi en fazla 15 olabilir” şeklinde konuştu.

Vatandaşlık kuyruğunda saatlerini geçirenler ise bürokrasiden ve sürekli beklemekten şikayetçi.

“Kontrolsüz “vatandaşlık dağıtımının toplumu olumsuz etkileyeceğine dikkat çeken CTP Milletvekili ve eski İçişleri-Çalışma Bakanı Asım Akansoy ise ileri vadede toplumun bundan zarar göreceğini ifade etti.

Akansoy, ülkedeki demokratik yapının bu yolla değişebileceğine dikkat çekerek, konuyla ilgili olası çözüm önerileri sundu.

Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Bülent Dizdarlı; “Kaç kişi isterse gelsin, bizden geçen hasta muayenesi en fazla 15 olabilir.”

Vatandaşlık kuyruğu, sırada bekleyenleri de bezdiriyor

İçişleri Bakanlığı’ndaki yurttaşlık kuyruklarının ardı arkası kesilmiyor. Dairede her gün yaşanan hatırı sayılır yoğunluğu dün de görmek mümkün oldu.

Dairede saatlerce bekleyen aileler, bu kuyrukta ter döküyor. YENİDÜZEN’e dert yanan bazı kişiler, bir yıldır vatandaşlık almak için gidip geldiklerini ifade ederek, bıkkınlık getirdi.

“Eşim 20 yılı aşkındır bu adada, o vatandaş oldu, biz vatandaş olalım diye bir yıldır gelip gidiyoruz” diyerek dert yanan kişiler, prosedürlerden ve bakanlığa gidip gelmekten usanmış durumda.

Saatlerce sıra bekleyen veya farklı işlemler için bir oraya bir buraya koşan kişiler, ağır aksak ilerleyen bürokrasinin yavaş işleyişinden yakındı.

“Kaç kişi isterse gelsin, bizden geçen hasta muayenesi en fazla 15 olabilir”

Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Bülent Dizdarlı ise günlük 10 ile 15 kişi arası ‘vatandaşlık’ muayenesi yapıldığını belirtti.

Dört ayrı branş doktorundan geçirilen kişi sayısının, günlük en fazla 15 olduğunun altını çizen Dizdarlı, çıkan sağlık raporlarının bakanlığa gönderildiğini kaydetti.

Dizdarlı, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Günde 10 ile 15 arası rakam ile sınırlandırıyoruz. Bu sayı her gün en fazla 15’tir… Günde 15 kişi randevu alarak hastanemize muayene olmaya geliyor. Bu rakama beyaz kimlik de dâhildir. Bize gelen sayı artsa bile biz günde en fazla 15 kişiye randevu verebiliriz. Aksi takdirde ortalama 35 hasta bakan bir doktora hasta gelen insan sayısı azalmış olur.  

Dört ana branştan ayrı muayeneden geçen kişiler, kulak burun boğaz, göz, dâhiliye ve ortopedi branşlarından geçiriliyor. Biz günde 15 kişiden fazla başvuru alırsak, tüm bu kolları bloke etmemiz anlamına geliyor o yüzden kaç kişi isterse gelsin, bizden geçen hasta muayenesi en fazla 15 olabilir. Çıkan sağlık raporları buradan İç İşleri Bakanlığı’na gönderiliyor, son karar orada veriliyor.”

Tıp -İş başkanı Sıla Usar İncirli; “İnanılmaz yoğunlukta vatandaşlık işlemleri yapılıyor”

Tıp -İş başkanı Sıla Usar İncirli; “İnanılmaz yoğunlukta vatandaşlık işlemleri yapılıyor”

Tıp-İş başkanı Sıla Usar İncirli ise yurttaşlık işlemeleri nedeniyle hastanede yoğunluk olduğunu belirtti. Dr. Sıla Usar İncirli, katıldığı televizyon programında “Yurttaşlık işlemleri nedeni ile hastanede yoğunluk var mı” sorusuna şu yanıtı verdi:
"İnanılmaz yoğunlukta vatandaşlık işlemleri yapılıyor. Hatta memurlar vatandaşlık işlemlerini tamamlayabilmek için mesaiye kalıyor ve hekimler de bakmaları gereken hasta sayısının bir buçuk katı hasta bakıyor. Hummalı şekilde vatandaşlık işlemleri yapılıyor" olmuştu.

CTP Milletvekili ve İçişleri-Çalışma eski Bakanı Asım Akansoy
“Demokratik yapı bu yolla değişebilir”

CTP Milletvekili ve İçişleri-Çalışma eski Bakanı Asım Akansoy ise vatandaşlıklar konusunda yaptığı açıklamada, içinde bulunulan durumu değerlendirerek, ileri vadede toplumun bundan zarar göreceğini ifade etti. Kontrolsüz yurttaşlık dağıtımının ne gibi sıkıntılar yaratabileceğine değinen Akansoy, olası çözüm önerileri de sunduğu açıklamasında şu ifadelere yer verdi;

“Vatandaşlık demek demokratiklik demektir, her yeni vatandaş demokratik iradeye etki eder. Demokratik yapı bu yolla değişebilir, bunu kullanarak demokratik yapımızı değiştirmeye çalışıyorlar. Kişiler vatandaş olduktan sonra bakanın siyasi partisine yönelik de ilişkilendirmeler yapılıyor. Parti üzerinden vatandaşlık dağıtmaları ve tüm bunların amacı, vatandaş olmayan kişilerin sorunlarına çare olarak üretilmiyor. Bu tür telkinlerle partilerine yönelik tercihlere yöneltiyorlar. Bu ülkenin demokratik yapısı açısından da çok önemlidir.

İkinci bağlam ise nüfus yapısının değiştirilmesi söz konusudur. Biz halen daha göç veren bir ülkeyiz. Gençlerimiz sürekli göç ederken, buradaki boşluğu böyle doldurup, farklı bir nüfus yapısı ülkede yaratılmaya çalışılıyor.

Bence 12 ardıl çalışma iznine sahip olanların vatandaş olması en doğru yöntemdir. Vatandaşlık kriteri ve tercihlerinin de belirlenmesi gerek. Kısa, orta ve uzun vadeli vizyona sahip olup bunları konuşabilmemiz gerekiyor. Vatandaşlık politikasında, Türkiye hükümetinin de telkinleri vatandaşlık politikalarında etkili oluyor.

Daimi ikametgâh belgesi istemi mutlaka hayata geçirilmeli ve kapsamı genişletilerek, ülkede çalışan yabancıların ihtiyaçları ve sorunlarıyla ilgilenmemiz gerekir. Yeni bir vatandaşlık yasası yapılmalı. Tüm bu veriler ışığında yeni bir yasa yapılır ve o zaman çok daha net önümüzü görür bir hale gelebiliriz.

CTP Milletvekili ve İçişleri-Çalışma eski Bakanı Asım Akansoy; “Demokratik yapı bu yolla değişebilir”

Dünyada devletlerin devlet olabilmelerinin temelinde yatan vatandaşlık politikasıdır. Hem demokratik sistem hem de devlet varlığı ve toplum iradesinin bütününü sürekli kılmanın yegâne yoludur”

UBP-DP hükümetinin, 16/04/2016 ile 31/03/2017 tarihleri arasında 4 603 kişiyi vatandaş yaptığını yeniden dile getiren Akansoy, Serdar Denktaş’ın Meclis kürsüsünden yapmış olduğu açıklamada 7 bin 200 kişiyi vatandaş yaptıklarını söylemesine karşın yazılı açıklamada farklı rakam olduğunu belirterek, “ortada 7 bin 200 ile 4 bin 603 gibi iki ayrı rakam var, bunlar çok tehlikeli.” dedi.

“Biz de muhalefet karşı duruşlarımızla, yapılan yayınlarla bu sürecin kontrollü ve dengeli sürmesine olumlu etki yapılacağına inanıyoruz”

“Vatandaşlık talepleri suiistimal ediliyor mu? Bu talep ve baskı nasıl etki yaratır?” sorusu üzerine ise vatandaşlık almak isteyen şahısların baskısının yanı sıra, vatandaşlık dağıtımının toplumda da ciddi bir tepki doğduğunu belirten Akansoy, bu gidişatın iyi olmadığının sık sık gündeme getirildiğini kaydetti. Akansoy, “Bu trendin devam etmesi söz konusudur. Biz de muhalefet karşı duruşlarımızla, yapılan yayınlarla bu sürecin kontrollü ve dengeli sürmesine olumlu etki yapılacağına inanıyoruz.

Bu vatandaşlık yasası ülke gerçeğiyle örtüşmemektedir, derhal yeni yasa gerekiyor. Bunun için de çok fazla girişimde bulunduk. Kendi ülke gerçekliğimize, sosyo-ekonomi yapısı gibi faktörleri analiz edip, değerlendirerek bunları kaleme almalıyız. Vatandaşlık talebinde bulunanlar kimler saplanmalı ve bir politika belirlenmeli. Ne ölçüde vatandaş alınmalı ne ölçüde alınmamalı gibi araştırmalar iyice yapılıp belirlenmeli… Demokratik yapı ve sistemi bozmamak için böyle bir çalışma şart.

Fakat adamızda günlük tedbirlerle sorunlar çözülmeye çalışılıyor.

“Kişi odaklı vatandaşlık politikası yapıyorlar”

Beyaz kimlik kartı ile ilgili de gerekli düzenlemelerin, istek doğrultusunda giderilebilineceğine dikkat çeken Akansoy, hükümetin tamamen kişi odaklı vatandaşlık politikası yaptığını kaydetti.

“Bazı sorunların toplumsallaşması ve ortak adımların atılması gerekiyor”

Ülkedeki gayrı yasallığın girdap gibi herkesi sarmaya başladığını belirten Akansoy, kırsal kesim arsası taleplerinden örnekler vererek, “İnsanlar, size ona arsa verdiniz de bana da verin diyerek, bu kokuşmuşluğu kendi hayatına uyarlayıp sizden bir şeyler isteyebiliyor. Tüm bunların ortadan kalkması gerek” dedi.

Akansoy açıklamasında “Bazı sorunların toplumsallaşması ve ortak adımların atılması gerekiyor. Toplumsa, ekonomik örgütler gibi pek çok dalın katkısıyla bu sorun ve bunun gibi pek çok sorun toplumsallaşarak çözülmeli. Toplum çürüyor.” ifadelerine yer verdi.