1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. “Hasta hakları ertelenemez”
“Hasta hakları ertelenemez”

“Hasta hakları ertelenemez”

Evrensel Hasta Hakları Derneği Başkanı Emete İmge ve Hastanın Sesi 2 Projesi Müdürü İzlem Sönmez, çalışmaları ve AB tarafından finanse edilen proje hakkında Yenidüzen’in sorularını yanıtladı.

A+A-

Ödül AŞIK ÜLKER
Evrensel Hasta Hakları Derneği (EHHD) tarafından yürütülen ve AB tarafından finanse edilen “Hastanın Sesi 2” projesi Aralık 2018’de başladı. 30 ay sürecek proje kapsamında Kıbrıs’ın kuzeyinde hasta hakları konusunda farkındalığı daha da artırmak ve uygulanmasını geliştirmek, Evrensel Hasta Hakları Derneği’nin, meslek gruplarının ve diğer ilgili paydaşların kapasitesini artırmak, Hasta Hakkı Birimi’nin kurulmasına öncülük etmek, hasta hakkı ihlallerinin sağlıktan sorumlu kurumlar tarafından sistematik olarak raporlanmasını sağlamak amaçlanıyor.

EHHD Başkanı Emete İmge, Hasta Hakları Yasası’nın yıllardır tüm hükümetler tarafından programlarına konduğuna dikkat çekerek, “Yasa kısa süreli hükümetler, hükümet değişimleri nedeniyle sürekli kadük oldu. Hasta Hakları Yasası şu anda mecliste İdari, Kamu ve Sağlık İşleri Komitesi’ndedir. Yasanın en kısa sürede gündeme alınmasını, görüşülmesini, sıkıntılı bölümlerin düzeltilmesini talep ediyoruz” diye konuştu.

Hastanın Sesi 2 Projesi Müdürü İzlem Sönmez de, “AB normlarına uyumlu, çağdaş bir sağlık sistemi oluşturma gibi bir gayemiz varsa, ki vardır diye düşünmekteyim, hastayı ve haklarını sistemin merkezine koymak zorundayız” dedi.

EHHD Başkanı Emete İmge ve Hastanın Sesi 2 Projesi Müdürü İzlem Sönmez çalışmaları ve proje hakkında Yenidüzen’e bilgi verdi.

“1999 milattır”

Soru: Evrensel Hasta Hakları Derneği’nin kuruluş sürecini anlatır mısınız?
İmge:
Hasta Hakları Derneği 2000 yılında, Hasta Hakları Platformu adıyla bir sivil toplum inisiyatifi olarak başladı. Platformu harekete geçiren, dünyada olduğu gibi biz de Kıbrıs Türk Tabipler Birliği’dir. Platformda Tabipler Birliği’yle birlikte sağlık alanında faaliyet gösteren sağlık dernekleri vardı. O dönemde ben Diyabet Derneği başkanıydım. Bu platform hasta haklarının tanınması konusunda ülkede ilk sesini çıkaran ve yasa talebinde bulunan sivil toplum hareketidir. Yine aynı dönemde 1999 UBP-TKP hükümeti kuruldu, Gülsen Bozkurt Sağlık Bakanı oldu, “Sağlık Master Planı yapacağım” dedi ve bunun içinde de Hasta Hakları Yasası’nın geçeceğine dair madde vardı. Siyasi erkin hasta haklarına bakış sürecinde 1999 milattır. İlk defa siyasiler hasta haklarından bahsetti.

Hasta Hakları Platformu iki toplumlu bir hareketti. O zaman Rum tarafı AB üyesi değildi, onların da Hasta Hakları Yasası yoktu. Güneydeki platform temsilcileriyle Pile’de buluşurduk. Ortak etkinlikler yaptık. O dönemde Sağlık Bakanı Hüseyin Celal Hasta Hakları Yönergesi hazırlattı ve hastanelere gönderdi. İlk hasta hakları yasa taslağı da o dönemde sivil toplumla birlikte hazırlandı. Bakanlar Kurulu’ndan geçti ve Meclis komitesine gitti. Hüseyin Celal bir etkinlik sırasında “Size Sağlık Bakanı olarak söylemek lazım, Hasta Hakları Yasası Meclise gitti. Meclis komitesindeki hekim arkadaşlar ‘bu kapıdan önce hekimlerin özlük hakları girer, sonra hasta hakları’ dediler” diye açıkladı. Hasta hakları konusunda bilimsel ve uygulama temeli olmayan bir endişe, korku, şüphe var, hasta hakları geçerse bazı sağlık personelinin hakları budanacak diye...2002’de platform tüzel bir kişiliğe dönüşme kararı aldı. O dönemde sağlıkla ilgili sivil toplum örgütlerinin başkanlarıyla yeni kurulan bu derneğin yönetimine girdik. Sonra hükümet değişti, moralimiz bozuldu, birkaç sene durgun bir dönem geçirdik. Sonrasında yeniden harekete geçtik.

“Defalarca kadük oldu”

Soru: Hasta Hakları Yasası hâlâ mecliste. Bu hakların elde edilmesi için de yıllardır çalışıyorsunuz. Bu konuda neler yaşandı?
İmge:
Her hükümet Hasta Hakları Yasası’nı gündeme getirdi, programına sıkıştırdı, yasa taslağı defalarca kadük oldu. Biz yıllar içinde taslağı geliştirdik. Zaman içinde gerek ülkemizdeki, gerekse Türkiye’deki sağlık hukukçularıyla güncelledik. Her yeni bakan da yasayı güncelleştirdi. Yasa Ekim 2017’de de meclise gitti, Kasım 2017’de erken seçim kararı alındığında yasa taslağı yeniden  kadük oldu. Şimdiki hükümetin programında da hasta hakları yasası ve hastaların  bilgi alabileceği birimlerin kurulacağına dair taahüdler var. Hükümetle temasımız oldu. Sağlık Bakanı Filiz Besim’le görüştük. Filiz Besim Tabipler Birliği başkanıyken, davetimiz üzerine dernek genel kurulumuza gelmişti ve açılış konuşmasında “bu yasa geçmemişse hepimizin ayıbıdır” demişti. Son derece iyi niyetli ve samimi olduğunu düşünüyoruz.

“Artık tahammül tükeniyor”

Sağlıkla ilgili bazı yasalar meclise gidiyor ancak Hasta Hakları Yasası, İdari, Kamu ve Sağlık  İşleri Komitesi’ndedir. Yasa taslağının büyük kısmı hazırdır, Sağlık hukukçuları tarafından tartışılması gereken maddeler de var. Örneğin deneysel araştırmalarda kullanılacak hastaların haklarının korunmasına ilişkin... En son UBP-DP hükümeti döneminde Sağlık Bakanlığı bünyesinde yasa taslağı güncellendi. Örneğin hastanın aydınlatılmış onamının yazılı olarak yapılması maddesi tadil edilerek “yazılı”ifadesi çıkarılmıştır. Bu da şunu göstermektedir ki, Sağlık Bakanlığı bünyesinde bu yasa tadil edilirken, “hasta hakları yasası geçer ve evrensel hasta hakları uygulamaları başlarsa, sağlık hizmeti sunan bazı kesimler bundan huzursuzluk duyacaklar, bu kesimleri üzmeyelim” mentalitesinde hazırlık yapılmıştır. Hiçbir sağlık çalışanı evinden hastaya zarar vermek için çıkmaz ancak öyle bir sağlık organizasyonu olmalıdır ki, sağlık çalışanları da mesleklerini doğru düzgün yapabilsin. Onlara hasta haklarını ihlal edemeyecekleri ortamlar sağlanmalıdır. Sistem yolunda olmayabilir ve endişeleri olabilir ama yazılı onam mutlaka olmalıdır. Yasa tasarısındaki “şikayet mekanizmasının nasıl oluşacağı ve nasıl işleyeceği” konusu da sıkıntılı bir bölümdür. Tümü sağlıkçılardan, işi yapan insanlardan oluşmuştur, çağdaş örnekleri böyle değildir. Umut ederiz bu sorun, yasa meclise gelince düzeltilebilir. Taslak Komiteye geldiğinde biz de görüş ve önerilerimizle orada olacağız. Artık tahammül tükeniyor ve çok ayıp oluyor. Hasta hakları erteleyebileceğiniz birşey değildir.

“Hasta hakları en temel insan hakkıdır”

Soru: Evrensel Hasta Hakları Derneği olarak 2016-2018 yılları arasında Hastanın Sesi Projesi’ni yaptınız ki bu proje AB’nin sağlık alaınında Kıbrıs’ta finanse ettiği ilk projeydi. Bu proje kapsamında neler yapıldı?
Sönmez:
Evrensel Hasta Hakları Derneği olarak, AB’nin açtığı hibe programında insan hakları başlığı altında projemizi sunduk. Zaten hasta hakları en temel insan hakkıdır. Bu ülkede hasta hakları bilinmiyordu, durum tespiti hiç yapılmamıştı ve savunuculuk için de kapasitemizin güçlenmesi gerekiyordu. Bunların üzerine projeyi geliştirdik ve derneğin tam zamanlı bir ekibi oldu. Binamız yoktu. Kanser Hastalarına Yardım Derneği o dönemde bize kapılarını açtı, tekrar teşekkür ederiz. Güney’de Hasta Hakları Yasası var ancak toplumun talebi yok çünkü farkındalık çalışması yapılmadı. Biz önce farkındalık yaratalım istedik.

İmge: Hastanın Sesi iletişim ve savunuculuk projesi olarak ülkemizde bu alanda gerçekleştirilmiş bir ilk özelliğindedir. Hastaların sağlık hizmetlerine yönelik farklı alanlardaki “şikayetleri”, bu projeyle örgütlü bir hak arayışına, Hastanın Sesi ise aktif yurttaşlık yolunda inançla ilerleyen güçlü bir sese dönüşmüştür. Buna paralel olarak derneğin kamuoyu ve karar vericiler nezdinde görünürlüğü ve itibarı artmıştır. Bu proje, sağlık sektöründe çalışan ile hizmet alan hasta arasındaki bir çatışma alanının aydınlanmasına önemli bir pencere açmıştır. Proje kapsamında farkındalık alanında kapasite geliştirdik, ayrıca ülkemize hasta hakları algısına yönelik veri yanında, politika oluşturmada bu alandaki ihtiyaçları ortaya koyan ve önemli bir rehber niteliğindeki “Hasta Hakları İhtiyaç Analizi Araştırma Raporu”nu hazırlandık. Bu çalışmayla hem sağlık profesyonelleri, hem hukukçular, hem de hizmet alanların düşüncelerini anlamaya çalıştık.

Sönmez: İki yıl boyunca eğitimler, broşürler, kamu spotları, medya aracılığıyla hasta haklarını sürekli gündeme getirdik, bilinçlendirme çalışmaları yaptık. Hastanelere, eczanalere broşürler astık. Konferans verdik. Proje başlarken Sağlık Dernekleri Platformu’nun kurulmasına ön ayak olduk. Bu platform öncelikle bilgi alışverişi için bir araya geldi ki birbirimizden öğrenelim ve birlikte daha güçlü ses çıkaralım.


 

“En fazla şikayet düzgün ve yeterli ilgi görememe”

hasta-haklari-1-001.jpg

Soru: Hastanın Sesi Projesi kapsamında 2016 yılının sonunda yaptığınız “Hasta Hakları İhtiyaç Analizi Araştırma Raporu” sonuçlarında dikkat çekici sonuçlar nelerdi?
İmge:%
47.2 oranla en fazla şikayet konusu düzgün, yeterli ilgi görememe olmuştur. Bunu %20.3’lük bir oranla yanlış tedavi, ardından da servis sağlayıcıların olumsuz tavırları takip etmektedir. Hastaların sadece %19.1’i şikayette bulunmuş, bunlardan %42.4’ü hastanenin başhekimine, %35.1’i de şikayetini Sağlık Bakanlığı’na yapmış. Bu yaklaşım sağlıklı veya etkili değildir. Sağlık çalışanları da hastanelerin şikayetleri değerlendiren bir birimi olması gerektiğini söylemiştir. Sağlık çalışanları ayrıca, bu birimin Evrensel Hasta Hakları Derneği gibi bir derneğin bünyesinde ve bağımsız olması gerektiğini ve yasal müdahale gerektiğinde avukatlara danışılmasının doğru olacağını ifade etmiştir. Şimdi de bize şikayet geldiğinde biz köprü görevi görüyoruz, sorunlar çözülüyor ama bunun hastane bünyesinde kurulacak bir birimle yapılması daha doğru bir uygulama olur.

Soru: En çok hangi konularda şikayet alıyorsunuz?
Sönmez:
En çok mahremiyet hakkının ihlalinden şikayet geliyor. Kıbrıs’ın kuzeyinin küçük bir yer olması nedeniyle bu mahremiyetin çok fazla ihlal edildiğiyle ilgili duyumlar hep alırız. Bilgi edinme veya eksik bilgilendirme konusunda sıkıntı yaşanıyor. Yanlış tedavi şikayetleri geliyor.


“Tam gün hizmet istiyoruz”

Soru: Hastaların haklarına ulaşmasının önündeki en büyük engel nedir?
İmge:
Tek bir sebep yok. Sağlık organizasyonunun tam olmaması, tam gün sağlık hizmeti alınamıyor olması. Evrensel Hasta Hakları Derneği olarak hiçbir zaman “hekim tam gün iş yapabilir” ya da “iş yapamaz” demedik, biz tartışmanın o noktasında değiliz. Biz tam zamanlı, kaliteli sağlık hizmeti istiyoruz. Doktorun tam gün çalışıp çalışmayacağı tartışmasına girmek istemedik çünkü o sağlık çalışanının özlük hakkıyla ilgili hak mücadelesidir ve yahut değildir, ona biz müdahil değiliz, fikir de vermedik. Ama biz tam gün hizmet istiyoruz. Tam gün hizmetin olmaması da sorun yaratmaktadır. Aynı hekimi özel sektörde gördüğünüzde sizi güleryüzle karşılıyorsa, hastaya sıcak bir şekilde dokunuyorsa, uzun uzun dinliyor ve anlatıyorsa yani özel sektörde hasta haklarını büyük oranda koruyabiliyorsa ve kamu sektöründe aynı şekilde davranmıyor veya davranamıyorsa bunun birkaç sebebi vardır; tam gün oraya konsantre olmadığı, sağlık hizmetlerinin organizasyonu kaotik olduğu içindir, yeterli kadro olmadığı için tükenmişlik sendromu yaşamıştır. Sonuçta sağlık çalışanları da insandır.

Hastanın Sesi 2...

Soru: Hastanın Sesi 2 Projesi de Aralık 2018’de başladı ve Haziran 2021’de bitecek. Hastanın Sesi 2 projesi kapsamında ne gibi çalışmalar yapılacak?
Sönmez
: Hastanın Sesi 2 projesinde Kıbrıs’ın kuzeyinde hasta hakları konusunda farkındalığı daha da artırmak ve uygulanmasını geliştirmeyi, Evrensel Hasta Hakları Derneği’nin, meslek gruplarının ve diğer ilgili paydaşlarımızın kapasitesini artırmayı, genel hastanede iki personelin çalışacağı ve en az 100 şikayetin dosyalanacağı bir Hasta Hakkı Birimi’nin kurulmasına öncülük etmeyi, hasta hakkı ihlallerinin sağlıktan sorumlu kurumlar tarafından sistematik olarak raporlamasını sağlamayı amaçlıyoruz. Hasta Hakkı Birimi’nin kurulmasıyla en çok hangi konularda şikayet olduğuna dair ilk defa elimizde veri olacak. Aslında bu başkehimliğin ve idari kadronun da yükünü azaltacak, hastalar bu birime gidecek. Hastaların hakları olduğu gibi sorumlulukları da var. Bu birim çift taraflı çalışacak, hem şikayetleri alacak hem de hastalara sorumluluklarını öğretecek.

Hak izleyiciliği yapılacak ilk çalışma...

Soru: Hasta hakları konusundaki araştırmanın devamı yapılacak mı?
Sönmez:
İlk projeyi yaparken fark ettik ki, belli bir kesimin sesi daha da fazla kısılıyor. Örneğin ruh sağlığı tedavisi görenlerin, cezaevindeki mahkumların, seks kölelerinin ve seks işçilerinin sağlığa erişimi gibi. İkinci projede bu alanlara eğilmeye karar verdik ve bu alanda hakları iki kez ihlal edilen marjinalize olmuş grupların sağlığa erişimlerindeki durumuna bakacağız. Yani marjinal grupların hasta haklarına ilişkin mevcut durum tespiti yapılacak araştırma ve mevcut durumun nasıl geliştirilebileceğine dair strateji ve yönlendirme raporu hazırlanmasını amaçlıyoruz. Bu, hasta hakları alanında hak izleyiciliği yapılacak ilk çalışma  olacak.

“Hasta haklarının korunduğunu görmek istiyoruz”

Soru: Son olarak ne eklemek istersiniz?
İmge:
Yıllardır tüm hükümetler Hasta Hakkı Yasası’nı programlarına koydu ama yasa kısa süreli hükümetler, hükümet değişimleri nedeniyle sürekli kadük oldu. Hasta Hakları Yasası şu anda mecliste İdari, Kamu ve Sağlık İşleri Komitesi’ndedir. Yasanın en kısa sürede gündeme alınmasını, görüşülmesini, sıkıntılı bölümlerin düzeltilmesini talep ediyoruz. Evrensel Hasta Hakları Derneği komitedeki  çalışmalara destek vermeye hazırdır. Buna paralel olarak, sağlık kuruluşlarında hasta şikayetlerinin değerlendirileceği mekanizmaların kurulmasını istiyoruz. Bu ülkede hasta haklarının korunduğunu görmek istiyoruz.Hasta hakları erteleyebileceğiniz birşey değildir.

Sönmez: Avrupa’nın birçok ülkesinde Hasta Hakları Yasa ve tüzüklerle uygulanmaktadır, AB normlarına uyumlu, çağdaş bir sağlık sistemi oluşturma gibi bir gayemiz varsa, ki vardır diye düşünmekteyim, “hasta”yı ve haklarını sistemin merkezine koymak zorundayız. EHHD olarak bu konuda yıllardır çalışmalar yapmaktayız ama toplumun genelinin de çalışmalarımıza destek vermesini ve sesimizin daha güçlü çıkması için yanımızda olmasını diliyoruz.


hasta-haklari.jpg

Bu haber toplam 5485 defa okunmuştur