Meltem SONAY

Polis Genel Müdür Vekili Pervin Gürler’in ‘bundan sonra günün anlam ve önemini belirten pankartlar dışında bir görüşe izin verilmeyeceği’ açıklaması milletvekillerini böldü.
Düşünce ve ifade özgürlüğüne işaret eden milletvekilleri polisin böyle bir yetkisi olmadığını savunup yasalara dikkat çekerken, bazı milletvekilleri de pankartların açılmasına izin verilmemesinin, olası sıkıntıları önleyebileceği görüşünü belirtti.

‘İzin alma lüzumu ve zorunluluğu yok’
Düşünce özgürlüğüyle toplantı ve gösteri yürüyüşü yapma hakkının Anayasal koruma ve güvence altına alındığına işaret eden milletvekilleri, her yurttaşın, düşünce özgürlüğünü kullanabilmek için herhangi bir makamdan izin alma lüzumu ve zorunluluğu olmadığına da dikkat çekti.

Gürler: “Günün anlam ve önemi dışında pankartlara izin verilmeyecek”
Polis Genel Müdür Vekili Pervin Gürler, Bütçe Komitesi’nde yaptığı konuşmada törenlerde yaşanan olaylara değindi, bundan sonra günün anlam ve önemini belirten pankartlar dışında bir görüşe izin verilmeyeceğini kaydetti.
Olaylarda “dayak” diye bir şey olmadığını ifade eden Gürler, tarafsız ve adil bir şekilde görev yaptıklarını, bunun dışına çıkan personele gerekli işlemlerin yapıldığını belirtti, Başbakana bu konuyla ilgili gerekli yazılı bilgiyi verdiğini de ifade etti.

CTP-BG Milletvekili Fazilet Özdenefe: “O kararı polis veremez”

Hakaret ve şiddet içermediği, nefret söylemi olmadığı sürece düşüncelerini ifade etmenin insanların en temel özgürlüğü olduğunun altını çizen Fazilet Özdenefe, polisin açılan herhangi bir pankartın ‘günün anlam ve önemine uygun olup olmadığına karar verme’ görevi olmadığına dikkat çekti.
29 Ekim’de vicdani redde karşı açılan pankartlarda yazılanlarla hemfikir olmamasına karşın açılmasına da bir itirazı da olmadığını, çünkü herkesin ifade özgülüğü olduğunu belirten Özdenefe, Anayasa ve yasalarda da bunu engelleyen bir hüküm olmadığının altını çizdi.
“Bu aynı zamanda demokratik bir haktır” diyen Özdenefe, polisin güvenliği sağlama görevi dışında bu tip törenlerde pankartlara bakıp yazılanları ‘günün anlam ve önemine göre değerlendirmesini’ de doğru bulmadığına vurgu yaptı.
“O kararı polis veremez, hiç kimse veremez” diyen Özdenefe, pankartlarda ne yazarsa yazsın, asayişi sıkıntıya sokan bir durum olmadığı müddetçe müdahale hakkı olmadığını da kaydetti.

CTP-BG Milletvekili Ömer Kalyoncu: “Daha önce alınması gereken bir tedbirdi”

CTP-BG Milletvekili Öner Kalyoncu, Polis Genel Müdür Vekili Pervin Gürler’in törenlerde yaşanan olaylara ilişkin, bundan sonra günün anlam ve önemini belirten pankartlar dışında bir görüşe izin verilmeyeceğine ilişkin açıklamalarını olumlu bir gelişme olarak değerlendirdi.
“Bu önceden görülmeli ve bu tedbir önceden alınmalıydı” diyen Kalyoncu, Pervin Gürler’in komitede, 29 Ekim töreninde ‘Vicdani redde hayır’ pankartı açan gruba da pankartların indirilmesinin söylendiğini ve pankartların indirildiğini söylediğini aktardı.
Daha sonra farklı düşünceden bir grubun gidip o düşünceye karşıt bir pankart açtığını aktaran Kalyoncu, bu tedbirlerin önceden alınması durumunda bu olayların da yaşanmayacağı görüşünü belirtti.
Kalyoncu, bu uygulamanın bundan sonra herkese uygulanmasının olumlu bir gelişme olacağını belirtti.

UBP Milletvekili Faiz Sucuoğlu: “Polisin böyle bir yetkisi var mı? Önce ona bakmak lazım…”

Öncelikle Polis Müdürlüğü’nün böyle bir yetkisi, hakkı olup olmadığının araştırılması gerektiğini ifade eden UBP Milletvekili Faiz Sucuoğlu, yasaların bu konuda polise yetki verip vermediğine bakılması gerektiğini altını çizdi.
“Polisin böyle yasal bir yetkisi varsa söyleyecek bir şey yok ancak yoksa tartışılması gereken bir durum” diyen Sucuoğlu, yasaları işaret etti.

CTP-BG Milletvekili Erkut Şahali: “İfade özgürlüğü, anayasal bir özgürlüktür”

Polis Genel Müdür Vekili Pervin Gürler’in katıldığı komite toplantısında 29 Ekim’deki pankart olayının ardından bundan sonra günün anlam ve önemini belirten pankartlar dışında bir görüşe izin verilmemesi kararı alındığını ifade ettiğini aktaran CTP-BG Milletvekili Erkut Şahali, kendilerinin de ifade özgürlüğünün bir anayasal özgürlük olduğuna vurgu yaptıklarını kaydetti.
Polisi ifade özgürlüğünün kullanılmasında adil davranması gerektiğin görüşünü belirte Şahali, 29 Ekim’de açılan pankarta gösterilen tahammülün, 15 Kasım’da da gösterilmesi gerektiği üzerinde durduklarını ifade etti.
Polisin herhangi bir görüşü, düşünceyi destekler veya izin verir pozisyonda duramayacağının altını çizen Erkut Şahali, polisin yasalara göre hareket etmesi gerektiğe ve esas koruması gerekenin de yasalar olduğuna vurgu yaptı.
Polisin 29 Ekim’de gösterdiği tahammülü, 15 Kasım’da da göstermesi gerekliliğini yineleyen Şahali, bunun yanı sıra oluşabilecek herhangi bir tepkiye karşı da pankartı açanların güvenliğini de sağlaması gerektiği görüşünü belirtti. Polisin her iki törende açılan pankartlarla ilgili ‘çifte standart’ uyguladığını ifade etti.

TDP Milletvekili Hüseyin Angolemli: “Pervin Hanım’ın bu söylediği faşizmin olduğu ülkelerde olabilir”

Polisin ne isterse olsun Anayasa’ya uymak zorunda olduğunun altını çizen TDP Milletvekili Hüseyin Angolemli, 15 Kasım törenlerinde de Anayasa’nın delinerek pankart açan gençlere fiziki şiddet uygulandığına işaret etti.
“Bu tür düşünceler polise devleti düşüncesi… Pervin Hanım’ın bu söylediği faşizmin olduğu ülkelerde olabilir” diyen Angolemli, Anayasa’nın buna izin vermediğini belirtti.
“Hukuka, ifade özgürlüğüne, Anayasa’ya ters, şiddetle kınanmalı” diyen Angolemli, bu durumun polisin bir an önce sivilleştirilmesinin önemini bir kez daha ortaya koyduğuna vurgu yaptı.

CTP-BG Milletvekili Doğus Derya: “Söyledikleri inandırıcı gelmiyor, uyguladıkları çifte standardı da örtmüyor”

Hangi pankartın açılıp, hangisinin açılamayacağına karar verecek merciinin polis örgütü olmadığını ifade eden CTP-BG Milletvekili Doğuş Derya, düşünce özgürlüğü, insanların fikirlerini ortaya koyma özgürlükleri varsa, buna karar vermenin de polis örgütünün yetkisi olmadığını belirtti.
“29 Ekim’de açılan pankartlarda yazılanlar, planlı, belli bir merkezden yapıldı” diyen Derya, “Kimse bizim sivil insanların gelip ‘Askerlik namustur’ pankartı açtığına inanmamızı beklemesin’ şeklinde konuştu.
Uzun süredir polislin sivile bağlanması gerektiğini söylediklerini hatırlatan Derya, “Söyledikleri İnandırıcı gelmiyor, uyguladıkları çifte standardı da örtmüyor” dedi.

DP-UG Milletvekili Fikri Ataoğlu: “Yerinde ve doğru bir karar”

DP-UG Milletvekili Fikri Ataoğlu, Polis Genel Müdür Vekili Pervin Gürler’in açıklamasını ‘yerinde ve doğru bir karar ve açıklama’ olarak değerlendirirken, törenlerde günün anlam ve önemi dışında açılan pankartların, sıkıntılara neden olabileceği görüşünü belirtti.
Polisin kuvvet kullanmasının tartışılabileceğini ancak, böyle törenlerde, farklı pankartlar açılmasının daha farklı boyutlarda olaylara sebebiyet verebileceğini kaydeden Ataoğlu, bu anlamda kararı olumlu ve doğru bulduğunu ifade etti.