Avrupa Parlamentosu’nun (AP) Türkiye’nin AB katılım müzakerelerinin değerlendirilmesiyle ilgili ilk rapor taslağında “Navtex, Maraş’ın iadesi ve Türk askeri birliklerinin çekilmesi konusunda tek bir kelime bulunmadığı” haber verildi.
Fileleftheros gazetesi “Lefkoşa İçin Şamar Rapor… AP: Navtex, Maraş’ın İadesi ve Türk Askeri Birliklerinin Çekilmesi Konusunda Tek Kelime Yok” başlıklı haberinde, bunun tüm zamanların en kötü rapor taslağı olduğu yorumunu yaptı. Brüksel çıkışlı haberde, rapor taslağında “Erdoğan hükümetinin Kıbrıs’la ilgili neredeyse bütün yükümlülüklerinin eksik olduğunu” yazan gazete, taslağın Sosyalist AP milletvekillerinden, Hollandalı raportör Kati Piri tarafından hazırlandığını belirtti.
Elde ettiği ve yayımladığı rapor taslağının, “Lefkoşa’nın kazanımları açısından bütün aşamalarda büyük kayıplar kayda geçirmekte olduğunu” ifade eden gazete, en dikkat çekici noktanın, Navtex’in geri alınması ve Türk gemilerinin K.Rum MEB’inden çekilmesiyle ilgili herhangi bir ifadeden kaçınılması olduğunu yazdı. Avrupa Parlamentosu’nun bu görüşü geçtiğimiz Kasım ayında özel bir kararla benimsediğini anımsatan gazete, ancak Sosyalist AP milletvekilinin kışkırtıcı bir biçimde bunu görmezden geldiğini ve Türkiye’yle ilgili yıllık rapora bunu dahil etmekten kaçındığını ileri sürdü.

Federasyona atıfta bulunmaktan kaçınıldı

Gazete haberine özetle şöyle devam etti:
1. “AP’nin raporları geçen seneye kadar, Türkiye’yi askeri birliklerini Kıbrıs’tan çekmeye çağırıyordu. Bu da Piri’nin rapor taslağında eksik olan bir şeydir.
2. Raportörün Maraş konusunu ele alış biçimi de benzer şekilde kışkırtıcıdır. AP’nin geçmişteki kararları, Türkiye’yi, BM Güvenlik Konseyi’nin 550 sayılı uyarınca, kapalı bölge Maraş’ı BM yönetimine devretmeye çağırırken, Sosyalist AP milletvekili Piri, sunduğu taslakta, Ankara’nın bu yükümlülüğünün de üstünü çizmeye özen gösteriyor. Taslak, bu hususta, Kıbrıs hükümetinin sunduğu öneriler göz önüne alınarak, Kıbrıslı Türkler tarafından yasal şekilde doğrudan ticaret yapılmasına da atıfta bulunmuyor.
3. Raportörün Kıbrıs sorununun çözüm çerçevesiyle ilgili hataları da vardır. Piri “tek egemenlik ve tek vatandaşlığa” sahip olacak olan “iki kesimli iki toplumlu federasyona” atıfta bulunmaktan da kaçınmıştır. Ki bu ifade geçmişteki raporlarda yer almaktadır.
4. Öte yandan raportör, Türkiye’ye, Kayıp Şahıslar Komitesi’nin kayıp kazıları için arşivlere ve askeri bölgelere erişmesine izin verme yükümlülüğünü belirtmeyi de unutuyor.
5. Taslakta, protokolü uygulaması ve Kıbrıs Cumhuriyeti’yle ilişkilerini normalleştirmesi konusunda, Türkiye’ye yönelik herhangi bir öneri de bulunmamaktadır. Bunun yerine yalnızca aday ülkenin yükümlülüklerini yerine getirmeyi reddetmesi konusunda basit bir gözlem vardır.”

“Oyalamaya devam…”
Piri’nin rapor taslağının Türkiye’yle ilgili yalnızca iki paragrafa sahip olduğunu kaydeden gazete, bunları da şöyle sıraladı;
• “Türkiye’yi BM’nin Deniz Hukuku’yla ilgili sözleşmesini imzalamaya ve onaylamaya davet ediyor. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin MEB konusunda ikili anlaşmalar yapma hakkının altını çiziyor. Tüm üye devletlerin, doğal kaynaklarını arama ve işletme konusundaki egemenlik haklarını da anımsatıyor.

• Kıbrıs sorununa BM Güvenlik Konseyi kararları uyarınca adil, kapsamlı ve yaşayabilir bir çözüm bulunmasını istiyor aynı zamanda iki lideri mümkün olan en kısa zamanda müzakerelere yeniden başlamaya çağırıyor. Eide’nin çabalarına destek belirtmekle birlikte, Türkiye’yi bu çabaları aktif bir şekilde katkıda bulunmaya çağırıyor.”

“Türkiye masum güvercin”
Öte yandan gazete, K.Rum AP milletvekillerinin, Sosyalist AP milletvekili Piri’nin sunmuş olduğu Türkiye’yle ilgili “çok olumsuz” rapor taslağını alaşağı etmek için, kendi siyasi gruplarında yoğun mücadeleler vermelerinin beklendiğini belirtti.
Gazete AP’nin Türkiye’yle ilgili raportörünün bu yıl ilk kez Sosyalistlerden gelmekte olduğunu da ekledi.
Simerini gazetesi ise “Türkiye Masum Güvercin” başlıklı haberinde, rapor taslağında “işgal, Türk askeri birliklerinin çekilmesi, Ankara Protokolü, MEB’deki ihlaller, 21 Eylül karşı bildirimi, Maraş’ın iadesiyle” ilgili ifadelerin yer almadığını yazdı.