Yunanistan Başbakanı Tsipras'ın, Kıbrıs ziyaretinde görüştüğü Kıbrıslı Türk sivil toplum temsilcileri, bu önemli buluşmayı YENİDÜZEN’e değerlendirdi

• Feminist Atölye (FEMA) adına CTP-BG Lefkoşa Milletvekili Doğuş DERYA: “Bunun Türk- Yunan barışı açısından da iyi bir adım olduğuna inanıyorum. Yetkililerin buna benzer bir strateji izlemesi, yani sivil toplum örgütleri ile bir araya gelmesinin olumlu olacağı görüşündeyim”

• Tarihsel Diyalog ve Araştırma Derneği'nden Meltem Onurkan Samani: “Bugüne kadar da Türk- Yunan liderler ilk ziyaretlerini Kıbrıs’a yaparlardı. Farklı olan iki toplumlu sivil toplum örgütleriyle görüşmüş olması… Gönül ister ki Türkiye’den gelen heyetler de iki toplumlu faaliyet gösteren gruplarla görüşsün””

• Mağusa İnisiyatifi'nden Dr. Okan Dağlı: “Keşke diğer siyasiler de, Türkiye’den gelen yetkililer de sivil toplum örgütleri ile bir araya gelse, görüşlerini alsa…”

• Federal Kıbrıs İnisiyatifi'nden Prof. Dr. Niyazi Kızılyürek: “Sivil toplum örgütleri çözüm arayışında aktif olarak devrede olmalı ve Tsipras'ın jestinden sonra Türkiye’yi yönetenler de benzeri girişimlerde bulunmalı”

• İki Toplumlu Kayıp Yakınları Örgütü’nden Hüseyin Akansoy: “Bildiğim kadarıyla böyle bir görüşme düzenleyen ilk Yunan Başbakan… Kıbrıs Sorunu’nun çözümünde Sayın Tsipras’ı kendimize çok yakın bulduk”

Meltem SONAY

Güney Kıbrıs’ı ziyaret eden Yunanistan Başbakanı Tsipras'ın, temasları kapsamında düzenlediği toplantıya Kıbrıslı Türk sivil toplum örgütü temsilcilerini de katması olumlu karşılandı.

Toplantıya katılan temsilciler görüşmenin ‘sembolik önemi’ne vurgu yaparken, özellikle Türkiye’den adaya gelen yetkililerden de benzer davranış beklentisini dile getirdi.

‘Sembolik önemi çok büyük’

Feminist Atölye (FEMA) adına aynı zamanda CTP-BG Lefkoşa Milletvekili olan Doğuş Derya, Mağusa İnisiyatifi'nden Dr. Okan Dağlı, Federal Kıbrıs İnisiyatif'ten Prof. Dr. Niyazi Kızılyürek, İki Toplumlu Kayıp Yakınları Örgütü’nden Hüseyin Akansoy, Tarihsel Diyalog ve Araştırma Derneği'nden Meltem Onurkan Samani ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Danışma Kurulu’ndan Doç. Dr. Biran Mertan ve bazı Kıbrıslı Rum sivil toplum örgütlerinin temsilcileri katıldığı toplantı, ‘sembolik olarak çok önemli’ olarak nitelendirildi.

Feminist Atölye (FEMA) adına CTP-BG Lefkoşa Milletvekili Doğuş DERYA: “Ortak geleceği birlikte kuracağımızı da ifade etti”

Her şeyden önce sıcak ve samimi bir görüşme gerçekleştiğini ifade eden Doğuş Derya, bir Yunanistan Başbakanı’nın ilk defa Kıbrıslı Türk Sivil Toplum Örgütleri ile bir araya gelmesinin, federal çözüm iradesinin de bir göstergesi olduğu düşüncesini de belirtti.
Tsipras'ın, iki toplumlu, iki kesimli federal çözüme vurgu yaptığını belirten Derya, “Ortak geleceği birlikte kuracağımızı da ifade etti” şeklinde konuştu.
Tsipras'ın, tabandan gelen sivil toplum hareketlerinin, barışın inşasında önemli rol oynayacağına olan inancını da belirttiğini aktaran Doğuş Derya, ‘Tsipras, ’40 yaşındayım, 74’teki bölünmeden 8 gün sonra doğdum… Ada çok uzun süredir bölünmüş durumda. Barışın zamanı geldi’ dediğini de ifade etti.
Yunanistan Başbakanı’nın kendilerini de tek tek dinlediğine işaret eden Derya, “Hepimizin de birer, ikişer dakika konuşma fırsatımız oldu. Bunun Türk- Yunan barışı açısından da iyi bir adım olduğuna inanıyorum. Yetkililerin buna benzer bir strateji izlemesi, yani sivil toplum örgütleri ile bir araya gelmesinin olumlu olacağı görüşündeyim” şeklinde konuştu.

Tarihsel Diyalog ve Araştırma Derneği'nden Meltem Onurkan Samani: “Farklı olan iki toplumlu sivil toplum örgütleriyle görüşmüş olması”

“Sembolik değeri olan kısa bir görüşmeydi” diyen Meltem Onurkan Samani, , SYRİZA lideri olarak tabandan gelen çeşitli çekimlerin yer aldığı bir hareketten gelerek iktidar olduğuna işaret etti.

Böyle bir hareketten gelen bir liderin, Kıbrıs meselesinde de sivil toplumla görüşmek istemesini sembolik, tutarlı ve olumlu bulduğunu ifade eden Samani, “Bugüne kadar da Türk- Yunan liderler ilk ziyaretlerini Kıbrıs’a yaparlardı. Farklı olan iki toplumlu sivil toplum örgütleriyle görüşmüş olması” şeklinde konuştu.

“Gönül ister ki Türkiye’den gelen heyetler de iki toplumlu faaliyet gösteren gruplarla görüşsün” diyen Meltem Onurkan Samani, yabancıların bile sivil toplum örgütlerini dinlemek isterken, Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği’nin uzak durduğuna işaret etti.

Tsipras'ın, iki toplumlu birleşik, federal bir Kıbrıs’a olan sadakatini de yinelediğinin altını çizmek gerektiğini belirten Samani, bu girişimiyle de, bunun için tabanın birlikte irade göstermesi gerektiği mesajını vermiş olduğunu görüşünü belirtti.

Tsipras'ın, kısa da olsa tek tek herkesi dinlediğini belirten Samani, “Ben kendisine, sıradan bir Yunan Başbakanı olarak değil, alternatif yaratma umudu bağlanan SYRİZA’nın lideri olarak burada da beklentinin yüksek olduğunu ifade ettim. Kıbrıs’ta da ezber bozacak bir yol haritası ve aktif rol oynamasını beklentisinde olduğumuzu söyledim” şeklinde konuştu.

Mağusa İnisiyatifi'nden Dr. Okan Dağlı: “Keşke Türkiye’den gelen siyasiler de sivil toplumla görüşse”

“Bu bir ilkti” diyen Dr. Okan Dağlı, bugüne kadar Türk veya Yunan Başbakanların ziyaretlerinde hiçbir zaman sivil toplum örgütleri ile görüşme yapılmadığına işaret etti.

Sembolik de olsa bu görüşmeyi olumlu bulduklarını ifade eden Dağlı, 45-50 dakikalık görüşmede Tsipras'ın en fazla 5 dakika konuştuğunu, geriye kalan sürede de herkesi dinlediğini aktardı.

Tsipras'ın, ‘Sorunu sizler çözeceksiniz’ dediğine işaret eden Dağlı, Yunan Başbakanı’nın, sorunun iki toplumun birlikte ortak gelecek kurması ile çözüleceği görüşünü belirttiğini ifade etti.

Tsipras'ın, ‘Kıbrıs sorunu benimle yaşıt, artık çözülmesi gerekir’ sözlerini de aktaran Okan Dağlı, görüşmede çok derin konulara girilmeden, Kıbrıs sorununun çözümü, adanın birleşmesi, federal çözüm gibi beklentilerin konuşulduğunu, Tsipras'ın da mutluluğunu dile getirdiğini belirtti.

Dağlı, “Kendisini Mağusa’ya davet ettim, o da Mağusa’da insanların yaşayıp yaşamadığını sordu… Mağusa’da Türk- Rum birlikte bir yaşam olduğunu, Rum komşularımızın ayrılmasının ardından bizlerin yaşamaya devam ettiğini anlatınca şaşırdı. Sanırım farklı bir Mağusa konsepti vardı kafasında…” şeklinde aralarındaki diyaloğu da aktardı.

Görüşmeyi çok olumlu karşıladıklarını yineleyen Dağlı, “Keşke diğer siyasiler de, Türkiye’den gelen yetkililer de sivil toplum örgütleri ile bir araya gelse, görüşlerini alsa” dedi.

Federal Kıbrıs İnisiyatifi'nden Prof. Dr. Niyazi Kızılyürek: “Türkiye’yi yönetenler de benzeri girişimlerde bulunmalı”

“Bu görüşmenin sembolik öneminin altını çizmekte yarar var” diyen Prof. Dr. Niyazi Kızılyürek, bir Yunan Başbakanı’nın sivil toplum örgütleri ile bir araya geldiğini ve Kıbrıslı Türkleri de araya katmayı akıl ettiğini ifade etti.

“Bu açıdan bir ilk” diyen Kızılyürek, görüşmenin, Tsipras'ın barış inisiyatifinde ve bu süreçte yurttaşlar inisiyatifine verdiği önemi ortaya koyması açısından da önemli olduğuna vurgu yaptı.

Prof. Dr. Niyazi Kızılyürek, ‘Müzakere süreci iki resmi taraf arasında olur veya olmaz, ama toplumlar dahil edilmez’ görüşünün aksine, sivil toplumun yatıklarını da onaylayan bu hareketin Türkiye ve Yunanistan’a da ders olması gerektiği görüşünü belirtti.

Tsipras'ın özellikle iki toplumun ortak geleceği inşa etmede işbirliği ve birlikte çalışmanın önemine vurgu yaptığını aktaran Kızılyürek, Tsipras'ın, iki toplumun örgütlerinin katıldığı sivil toplum örgütlerinin çalışmalarının yoğunlaşması gerektiğini söylediğini de belirtti.

Kıbrıs Rum Medyası’nın bu görüşmeye yeteri kadar yer vermediğini de aktaran Kızılyürek, “Yaptığım röportajlar oldu ama Kıbrıs Rum Medyası bu olayı şaşarak izledi” şeklinde konuştu.

Görüşmenin ardından çıkarılması dersler olduğunu da ifade eden Kızılyürek, “Sivil toplum örgütleri çözüm arayışında aktif olarak devrede olmalı ve Tsipras'ın jestinden sonra Türkiye’yi yönetenler de benzeri girişimlerde bulunmalı” diye sıraladı.

İki Toplumlu Kayıp Yakınları Örgütü’nden Hüseyin Akansoy: “Böyle bir görüşme düzenleyen ilk Yunan Başbakan”

“Bildiğim kadarıyla böyle bir görüşme düzenleyen ilk Yunan Başbakanı” diyen Hüseyin Akansoy, farklı çevrelerden birçok temsilcinin katıldığı toplantılardan birinde yer almaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

“Sayın Tsipras herkesin çok merak ettiği bir şahsiyet” diyen Akansoy, Tsipras, kendisine hem Yunanistan, hem Kıbrıslı Rum ve Türkler, hem de Türkiye’den ulaşan yurtseverlerin cesaretlendirici sözlerinin olduğunu ifade ettiğini ve yüksek beklentinin de farkında olduğunu belirttiğini aktardı.
“Özel bir taleple orada değildik” diyen Hüseyin Akansoy, Kıbrıs Sorunu’nun çözümünde Tsipras’ı kendilerine çok yakın bulduklarını ve çok güzel bir görüşme olduğunu belirtti.