1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. Gece kulübünde çifte cinayete: 30 YIL HAPİS
Gece kulübünde çifte cinayete: 30 YIL HAPİS

Gece kulübünde çifte cinayete: 30 YIL HAPİS

Ağır Ceza Hayeti, “Hayat hakkına saldırı tüm haklara saldırıdır” diyerek, hayat hakkının bireysel bir değer değil, toplumun bir değeri olduğuna dikkat çekti ve hiç kimsenin ne sebep olursa olsun bir kişiyi öldürme hakkına sahip olmadığını vurguladı

A+A-

Alayköy bölgesinde bulunan Harem Gece Kulübü’nde 11 Eylül 2014 tarihinde gece kulübü çalışanı Hüseyin Demiri ve konsomatris Siham Benchargui’nin öldüren Uzman Çavuş Kubilay Güler ile ilgili Ağır Ceza Mahkemesi son kararını verdi: 30 YIL!


Didem MENTEŞ

Alayköy bölgesinde bulunan Harem Gece Kulübü’nde 11 Eylül 2014 tarihinde gece kulübü çalışanı Hüseyin Demiri ve konsomatris Siham Benchargui’nin öldüren, Ali Bahçeci’yi de öldürmeye teşebbüs eden sanık Kubilay Güler ile ilgili Ağır Ceza Heyeti son kararını verdi.
Heyet, sanık Kubilay Güler’in ‘haksız tahrikle’ bu suçu işlediğini kabul etmeyerek, sanığın özellikle 2 kişinin hayatına son verdiğini, 1 kişinin de hayatına son verme istediğinin açıkça görüldüğünü vurgulayarak, sanığa 30 yıl hapis cezası vermeyi uygun ve adil buldu.
“Hayat hakkına saldırı tüm haklara saldırıdır” diyen Mahkeme Heyeti, hayat hakkının bireysel bir değer değil, toplumun bir değeri olduğuna dikkat çekerek, hiç kimsenin ne sebep olursa olsun bir kişiyi öldürme hakkına sahip olmadığına vurgu yaptı.
‘Adam öldürme’ suçu başta olmak üzere 9 davadan suçlu bulunarak mahkum olan 25 yaşındaki eski uzman çavuş sanık Kubilay Güler dün Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandı.
Başkanlığı’nda Ömer Güran, Kıdemli Yargıç Melek Esendağlı ve Yargıç Alev Ulunay Hüdaverdi’den oluşan Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti’nin baktığı davada, Başsavcılık adına Kıdemli Savcı Ahmet Varol ve sanık Kubilay Güler’i temsilen Avukat Çetin Veziroğlu ve Avukat Cevat Rıza mahkemede hazır bulundu.


Adam öldürme müebbet hapis içeriyor

Kararı okuyan Başkan Ömer Güran, adam öldürme suçuyla ilgili olarak Ceza Yasası’nın ön gördüğü hukuki prensiplere değinerek, sanığın aleyhine getirilen, “adam öldürme”, “adam öldürmeye teşebbüs”, “kanunsuz tabanca taşıma”, “kullanma”, “tasarruf”, “kanunsuz patlayıcı madde kullanma”, “taşıma”, “tasarruf” ve “meskun mahalde ateş açma” suçlarından itham edilip tüm suçları kabul ettiğini söyledi.
Meseleyle ilgili iddia makamının belirttiği olgulara ve sanık avukatının hafifletici sebeplerle ilgili beyanlarına değinen Güran, sanığı tüm davalardan suçlu bulup mahkum ettiklerini açıkladı.
Ömer Güran, adam öldürme adam öldürmeye teşebbüs suçlarının müebbet cezası içerdiğini belirterek, tabanca taşıma ve kullanma suçlarının 10 yıla kadar hapislik ön gördüğünü hatırlattı. ebildiğini vurguladı. Güran, patlayıcı madde taşıma ve kullanma suçlarının ise 7 yıla kadar cezalandırılırken, meskun mahalde ateş açma suçunun da 2 yıla kadar hapis cezası içerdiğini belirtti.

 

“Hayat hakkına son verme suçu en tiksindirici suçtur”

Sanığın mahkum edildiği ilk davaların, ceza yasasında ömür boyu hapislik öngören suçlar olduğuna değinen Ömer Güran, hayat hakkının bireysel bir değer değil, toplumun bir değeri olduğuna dikkat çekti. Hayat hakkında saldırının, tüm haklara saldırı olarak kabul edildiğine dikkat çeken Güran, kişilerin özgürlüğü ve esenliği için, ne sebep olursa olsun, bir kişinin bir kişiyi öldürme hakkı olmadığına vurgu yaptı. Bir insanın hayatına son verme suçunun en tiksindirici ve kabul görmeyen bir suç olduğunu vurguladı. Sanığa ne tüm bir ceza vereceklerini kararlaştırırken, mahkemeye iddia makamı ve savunma makamı tarafından olguları değerlendirdiklerini aktaran Ömer Güran, sanığın para karşılığı gece kulübünde, öldürdüğü kadınla zaman geçirdiği, cinsel ilişkide bulunduğu ve daha sonra gönül koyduğunun ortada olduğunu kaydetti. Daha sonra ise olay günü reddedilmesi sonucu, iki kişiyi öldürdüğünü ve bir kişiyi de öldürmeye teşebbüs ettiğini verilen olgularda görüldüğünü anlatan Güran, sanığın tahrik konusunu incelemeye karar verdiklerini söyledi.


“Hiçbir adalet böyle bir anlayışı kabul edemez”

Başkan Ömer Güran, sanığın, maktule Siham Benchargui’ye gönül koyduğunun açıkça ortada olduğunun görüldüğünü kaydetti. Maktule Siham Benchargui’nin olay günü sanığa tokat atıp, “seni artık istemiyorum, bütün işlerimi mahvettin, artık bitti” dediğini aktaran Güran, ayrıca maktul Hüseyin Demiri’nin ise “kızı başkasına verdik, senin gibi bir o.ç.’ye verecek kızımız yok” demesinin sanığı tahrik ettiğinin açıkça ortada olduğunu söyledi.  Yargıç, sanığın tahrik edildiğini kabul etmemenin haksızlık olduğunu, ancak bu tahrik sonrası, sanığın tasarrufunda bulundurduğu tabancayla, Siham Benchargui’nin anlından bir kez vurarak, Hüseyin Demiri’yi ise, bir göğsünden bir de başında vurarak öldürmesine, Ali Bahçeli’ye de öldürmek maksadıyla ateş etmesinin kabul edilmez olduğunu kaydetti. Hiçbir adaletin, böyle bir anlayışı kabul etmesinin mümkün olmadığına dikkat çeken Güran, sanığın tahrik sonrası verdiği tepkinin, çok aşırı ve orantısız olduğuna bulgu yaptıklarını aktardı.

 

“Sanık isteyerek öldürdü, 30 yıl…”

Ömer Güran, sanığın bilerek ve isteyerek 3 kişinin hayatına son vermek istediğini, ikisini öldürdüğünü, üçüncüsünün ise ateş edip öldüremediğini söyledi. Sanıkla ilgili cezalandırma ilke ve prensiplerini gözden geçirdiklerini kaydeden Güran, sanığın suçunu kabul edip adaletin erken tecellisine yardımcı olmasının, sanık lehine hafifletici bir sebep olduğunu dolayısıyla, Kubilay Güler’i işlemiş olduğu “adam öldürme” suçundan 30 yıl hapse mahkum ettiklerini açıkladı.

Bu haber toplam 7606 defa okunmuştur