1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. Ertuğruloğlu’ndan Akıncı’ya: “Sen bizim beynimize kurşun sıkıyorsun!”
Ertuğruloğlu’ndan Akıncı’ya: “Sen bizim beynimize kurşun sıkıyorsun!”

Ertuğruloğlu’ndan Akıncı’ya: “Sen bizim beynimize kurşun sıkıyorsun!”

Kuzey’de yaşayan Maronit ve Rumlar’a, BM aracılığı ile gönderilen yardımlara vergi ve fon uygulanmasına ilişkin konuşan Dış İşleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’yı ‘samimiyetsizlik ve kamu oyunu yanıltmakla’ suçladı.

A+A-

 

Kuzey’de yaşayan Maronit ve Rumlar’a, BM aracılığı ile gönderilen yardımlara vergi ve fon uygulanmasına ilişkin konuşan Dış İşleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’yı ‘samimiyetsizlik ve kamu oyunu yanıltmakla’ suçladı.

Ertuğtuloğlu, “Cumhurbaşkanı konuyu saptırarak, samimiyetten yoksun bir şekilde kamu oyunu yanıltmaya çalıştı maalesef” derken, “Siz Cenevre’de Rum tarafına harita verirken Hükümet’i ne kadar saydınız?” diye sordu.

 

“Cumhurbaşkanı ve ekibi bunun bilincindeydi”

Tahsin Ertuğruloğlu’nun ifadeleri şöyle: “BM yetkilileri Cumhurbaşkanlığı’na koşmuş ve müdahale etmiş olacak ki Cumhurbaşkanlığı’nın bazı bürokratları Dışişleri’ni arayarak sormuştur ve kendilerine söylenmiştir.

Cumhurbaşkanlığının bazı yetkilileri bizi arayıp kararı sormuşlardır. 23 Ağustos'da BM ile yemek yedik. Burada konuştuk. Yardım konusu Rumlar tarafından istismar edildi. Karar bakanlar kurulunda alındı. New York'ta bu konuyu görüştük. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin 'işgal' varmış gibi propaganda yapıp yardım göndermesini kabul etmeyeceğiz dedim. BM'ye kararı 1 Eylül diye bildirmiştik, iyi niyet göstergesi olarak 1 ay erteledik. Cumhurbaşkanı ve ekibi bunun bilincindeydi. Cumhurbaşkanı konuyu sanki konuyu yeni öğrenmiş gibi, Bakanlar Kurulu gündemindeki konuya müdahale etme niyeti ile BM Yetkilisi’nin yapacağı temaslardan sonraya bırakılmasını istemiştir, kararın uygulamaya gireceği günden 1 gün önce. Rum tarafı da hodri medyan çekti…”

 

“Kıbrıs Türkü’nün beynine kurşun sıkan kişi kendisi…”

“Her türlü ihtiyaçları zaten giderilmiş bir şekilde yaşıyorlar. Mağduriyet yaşayan varsa o insanlara sahip çıkmaya hazır olduğumuz da karar altına alınmıştır.

Olayları çarpıtarak Kıbrıs Türkü’nü alay konuyu yapma çabalarından vazgeçsinler. Esas Kıbrıs Türk Halkı’nı zora sokan ve telafisi mümkün olmayan hatalar yapan Sayın Cumhurbaşkanı’ndan başkası değildir.

Çözümcü olacağım diye Kıbrıs Türkü’nü Rum’un insafına terk edecek noktalara gittiğinin farkında değil herhalde. Kıbrıs Türkü’nün beynine kurşun sıkan kişinin kendisi olduğunu bilmesi gerekir.

Öyle bir Cumhurbaşkanı ki 2006’da Güney Kıbrıs’taki seçimlere seçmen olmak için başvuran kişilerden biridir. Şimdi Ertuğruloğlu Cumhurbaşkanı’na hakaret ediyor diye ortalığı ayağa kaldıracaklar, hakarete maruz kalan benim.

Ortam bozulmasın diye Rum’un insafına terk ediliyoruz. Biz ortamı bozma sevdalısı değiliz.”

Devletimiz var, buna sahip çıkmamız gerekir. Sizin inanmadığınız devlete sahip çıkmaktır yaptığımız Sayın Cumhurbaşkanı, ayağımıza kurşun sıkmak değildir.

 

“2016 Aralık sondur dedin, şimdi ne söylüyorsun?” “

2016 Aralık sondur dedin, şimdi ne söylüyorsun? Ben en azından bu süreç sonlandırılmıştır diyorum. Ankara da bunu söylüyor, Hükümet’te söylüyor. Sayın Cumhurbaşkanı’nın bu konuda bir cevabı var mıdır, nasıl bir hedef gösteriyor Sayın Cumhurbaşkanı? Yoksa daha önce söylediklerinin aksine Rum seçimleri bitsin sonra bıraktığımız yerden başlarız mı diyor?”

 

“Asla ve asla 50 yıldır süren maskaralık müzakerelerin tekrar canlandırılması söz konusu değildir” 

"Biz yıllardır süren devam eden belirsizliğin ortadan kaldırılmasına yönelik siyaset yapıyoruz. Beğenirsiniz veya beğenmezsiniz. Kişiliksiz olmadığımız için ve birilerine hoş görünme sevdasında olmadığımız için… Ben kişisel değerlendirmem sonucu seçenekleri sayıyorum. Asla ve asla 50 yıldır süren maskaralık müzakerelerin tekrar canlandırılması söz konusu değildir. Bundan sonra yeni şeyler konuşmamız gerekir.”

 

“Ben vururuz demedim, gerekirse vurulur dedim. Kararlılığımızı göstermek adına” 

"Ben vururuz diye bir ifade kullanmadım. Düşünce kuruluşundaki yuvarlak masa toplantısında enerji konusu da gündeme geldi, Rumlar adına araştırma yapan şirketler gündeme geldi. Ben de asla izin verilmeyeceğini, bu konunun yanlarına kalmayacağını, tek başlarına yapamayacaklarını ve bu konudaki kararlılığımızı ifade ettim. Soru, bunlar devam ederse ne olacak diye geldi, siz ne kadar kararlısınız… Ben de buna izin verilmeyeceğini söylemeye çalışıyorum. Ben de beni eleştiren veya diğerlerine soruyorum, ben vururuz demedim, gerekirse vurulur dedim. Kararlılığımızı göstermek adına. Kararlılığımızı göstermek zorundayız.”

 

“Sadece ağlayıp sızlama mı, ona buna yalvarma mı sizin siyasetiniz?”

“Siz sadece oturup AB’ye, BM’ye bakın bu Rumlar tek taraflı kazı yapıyor demek mi sizin siyaset anlayışınız, Kıbrıs Türk Halkı’nın haklarını koruma anlayışınız bu mu? Sadece ağlayıp sızlama mı, ona buna yalvarma mı sizin siyasetiniz. Rum kardeşlerimiz yapmayın da bizimle lütfen anlaşın, bu kazı işini lütfen durdurun ya… Bu mu sizin siyasetiniz?”

Bu haber toplam 3256 defa okunmuştur
İlgili Haberler