1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. EMEK-İŞ'ten TAŞEL Yönetimi'ne yanıt
EMEK-İŞten TAŞEL Yönetimine yanıt

EMEK-İŞ'ten TAŞEL Yönetimi'ne yanıt

EMEK-İŞ Başkanı Koral Aşam, TAŞEL Yönetim kurulu tarafından yapılan açıklamaya yanıt verdi.

A+A-

EMEK-İŞ Başkanı Koral Aşam, TAŞEL Yönetim kurulu tarafından yapılan açıklamaya yanıt verdi. Açıklamasında TAŞEL’in kamu iştirakli kurum olduğunu dile getiren Aşam, kendilerinin TAŞEL’e KİT demediğini, bunun yanıltmaca ve yalan beyan olduğunu öne sürdü. Açıklamasında TAŞEL’in kamu iştirakli kurum olduğunun ifade edildiğini kaydeden Aşam, “Bu statü 27 Temmuz Bakanlar Kurulu kararı ile ve resmi gazete ile de sabittir” dedi.

“TAŞEL, 47-2010’a bağlıdır”

TAŞEL ile 2009’dan bu yana Toplu İş Sözleşmesi imzaladıklarını ifade eden Aşam, 2010’da çıkan ve 2011’de yürürlüğe giren 47-2010 sayılı yasadan sonra kurum çalışanları imzalanan sözleşmelerdeki hakları sabit kalmakla beraber söz konusu yasanın tanıdığı tüm hakları da aldıklarını kaydetti.  Aşam, bu yasayla birlikte yeni işe başlayanların yeni barem tablosunun altında olmayacak ve hayat pahalılığı ödeneğinden de yararlanacaklarını kaydetti.

“O dönemki sendikalar mukayyitliği yazılı bildirimde bulundu”

2011’deki sendikalar mukayyitliği %33’lü iştirakli kurum olmaları hasebiyle TAŞEL’e bu yasaya bağlı olduklarını yazan bir bildirim yaptığını hatırlatan Aşam, işe başlayanlar bu yasa kapsamında işe başladığını vurguladı.
“Ocak ayında yasaya uydular, şimdi uymuyorlar!”

1. 1. 2015 tarihinde TİS görüşmelerinde o dönemki hükümet hayat pahalılığı ödeneğini eşit olarak açıkladığını söyleyen Aşam, “TAŞEL yönetimi o dönemde belli tartışmalardan sonra yasanın emrettiği maddeyi uyguladılar ve hayat pahalılığını ödediler. Fakat Ocak başında yasaya uymalarına rağmen şu an yasaya uymuyorlar.” dedi.

-------------------------------------------------------

“Yasaları göz ardı ediyorlar!”

“Bildirilerinde 47-2010 sayılı yasanın kapsam maddesinin 2. fıkrasına atıf yapıyorlar ama D bendini göz ardı etmekteler” şeklinde konuşan Aşam, yasaların bütünlüğünü göz ardı ettiklerini, ve işlerine geldiği gibi manipülasyona başvurduklarını söyledi.  Aşam söz konusu yasanın D bendini şöyle açıkladı: “İkinci maddenin başı kimlerin bu statüde olduğunu   yazar: “bu yasanın yürürlüğe girdiği tarihten sonra aşağıda belirtilen kurum veya kuruluşlarda çalışma başlayanlara da bu yasada düzenlenen mali kurallar uygulanır.

D bendinde de : “kamu tüzel kişiliklerinde, kamu kuruluşlarından, yerel kuruluşlarda, en az %10 oranında devlet ve kamu iştiraklerinde…” uygulanır. Yaslar çok açıktı ve TAŞEL de %33’lük kamu iştirakli bir kuruluştur. Grevin yasal olmadığına dair klasik iş veren açıklamasını ise Aşam şöyle yorumladı: “’Grev yasal değildir’ diyorlar. Hiç bir sendika kafasına göre grev yapamaz. Bütün sendikalar grev ve referandum yasasına bağlıdır. Bu yasanın 16’ya 1 maddesi bir grevin nasıl olacağını yazar sendikamızda bu maddeye harfiyen uymuştur. Bu açıklamalar yersiz ve abesle iştigaldir.

“İşçinin hakkını gasp ettirmeyeceğiz”

Aşam TAŞEL yönetiminin grevin ekonomiye negatif etkisi olacağını ve vergilerini düzenli bir şekilde yatırdıkları iddialarına da yanıt vererek şöyle konuştu: “Bir şirket kar ediyorsa vergisini de vermekle mükelleftir. Vergi verdiği için hiçbir yasayı yok sayamaz, yasa tanımazlık yapamaz. Hiçbir işçinin de hakkını da gasp edemez. Biz sendika olarak işçinin hakkını savunuyoruz diye ekonomiye zarar veriyorsak, yarın da bu zararı vermeye devam edeceğiz. Çünkü işçinin hakkın gasp ettirmeyeceğiz!

“Yasal yükümlülüklerini yerine getirmekten kaçamazlar”

Aşam, TAŞEL yönetiminin hukuk yoluna başvuracağı yönündeki ifadelerine de değinerek hukukun herkes için geçerli olduğunu fakat bunu yaparken de şu anki yasal yükümlülüklerini yerine getirmemezlik yapamayacaklarını kaydetti. Aşam: “Hukuk herkes için geçerlidir. Ancak hukuk karar vermeden önce yürürlükteki yasalar geçerlidir. Bu yasaları ve yükümlülükleri yerine getirmelidirler. Hukuka gittik demek yasaları askıya aldık, uygulamıyoruz demek değildir. YD

Bu haber toplam 1466 defa okunmuştur