1. YAZARLAR

  2. Asım Akansoy

  3. Elinizi kim tuttu ki?
Asım Akansoy

Asım Akansoy

SİYASET MEYDANI

Elinizi kim tuttu ki?

A+A-

Biz bu filmi çok gördük. 
Kıbrıs’ın kuzeyinde kendi ayakları üzerinde durabilen sürdürülebilir bir sistem yaratma  üzerine kurulu filmi. İddia ile gerçek arasındaki makasın kapatılmasının imkansızlığını…
Kıbrıs Türk sağının geleneksel, bitmek bilmeyen tekrarını.
Neydi mesele…adaya barış gelmişti. Hani çatışma mı vardı? Elbette yoktu. Çünkü ada bir soğuk savaş ortamı gibi, askeri güç yığınağı haline getirilmiş; kibrit yakılsa patlayacak bir bombaya dönüştürülmüş; işimize geldiğinde ateş kes, gelmediğinde güven adası olarak sunulmuş; gerçekleri konuşmak suç ilan edilmiş; adanın en güzel yerleri askerin kontrolunda; gözler kör edilmiş, edile edile bugünlere gelinmiş bir kurgu yaşam…
Sürekli bir tekrar hali…sürekli bir geriye sarma…sürekli bir suçlu arama hali…
Bu hal, dönüştürücü bir dinamik yaratmıyor. Küçük bir toplum ve toplum bütün gerçekleri biliyor. Biliyor, görüyor ve yorumluyor. Toplumun kararsız ve geri çekilmiş halinin ardında yatan temel neden budur. Biliyor…Nerden geldiğimizi ve ne durumda olduğumuzu. Ancak var olan kafa karşılıklığı ile çok bir yere gidemeyeceğimizi.
Otuz yıllık devlet macerası, sürdürülebilir, çağdaş, kendi ayakları üzerinde durabilen, hukukun üstünlüğüne dayalı, eşitlikçi, özgürlükçü, adil bir düzen yaratmaya yetmedi.
Ancak yolsuzluk ve usulsüzlük hala devam ediyor..
İnsanları vatandaş yaparak, siyasi bir malzeme haline getirme yöntemleri gırla…
Kıbrıslı Rumların malları üzerinden zenginleşme rüyası bizi uçuruyor…
Her an Dubai, sonra Tayvan ardından Kosova olabiliyoruz…
Kuzey Kıbrıs’ı serbest bölge yapacağız ama Mağusa’daki serbest alanı bile idare edemiyoruz…
Avrupa Birliğiymiş, değerler, normlar bize vız gelir tırs gider…
Küresel çağın özellikle gerektirdiği açıklık siyaseti kimin umurunda…
Geriye, tek bir yönetim biçimi kalıyor. Onun adı da Alt Yönetim. Kimseye gülmeyelim, kendi kendimizle de dalga geçmeyelim.
Biraz kendi halimize dışardan bakalım ve bu rezalet halin halden çıktığını görelim.
Kamu eğitimi ve kamu sağlık sistemi çöktü…Neden ? Bu denli değerli öğretmenlerimiz ve sağlıkçılarımız varken…Çöken çünkü kamudur.  Çünkü sürdürülemezlik düzeni kamunun yani devlet sisteminin devamına engeldir. Geriye tek çare kalıyor, Türkiye’ye dayalı kalkınma modeli…Yani otuz yıllık düzen aynen devam, ne bir eksik ne bir fazla. 
Kendimizi çok zeki ve akıllı sandığımız filmin adı ise…
Statüko V2.
Aynı tahakküm ilişkisi, aynı sorunlar, ne bir eksik ne bir fazla. 
Gerçekler ortada duruyor. 
Kıbrıs Türk sağının elini kim tuttu ki? 
Bugüne kadar adanın kuzeyinde yaratmak istedikleri “üstün” sistem için, kim engel oldu ? Kimse… Buna rağmen gelinen durum ortada…
Birbirimizi kandırmaktan vazgeçelim… Mesele toplumsal varoluşumuzla ilgilidir ve çözümün ne olduğunu idrak etmez isek, işimiz çok zor !

 

Bu yazı toplam 3002 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar