1. HABERLER

  2. DERGİLER

  3. ELİ KALEM TUTANLAR… NE OLUR ARTIK KIPIRDAYIN…
ELİ KALEM TUTANLAR… NE OLUR ARTIK KIPIRDAYIN…

ELİ KALEM TUTANLAR… NE OLUR ARTIK KIPIRDAYIN…

Konuşmaya utanan, konuşacak derecede tam bir lisana sahip olmayan bizim gibi köylü çocukları sadece çok ağır şartlarda, dişlerini sıkarak, hiç kimseden en ufak bir yardım almadan… Azimle çalıştılar… Başaramayanlar olduysa da başaranlar çok oldu.

A+A-

Neriman Cahit

Lefkoşa’ya babam ve annemin kararlarıyla okutulmaya getirildiğimde daha henüz sekiz yaşında… Kemalettin Kamu’nun ünlü şiirindeki gibi:

“Daha deniz görmemiş bir çoban çocuğuyum

Bu dağların ovaların eskiden beri aşinasıdır soyum…” şiirinden habersiz olsam da aynı ruhu taşıyordum… Seneler seneler sonra öğrenecektim ki;

“Her şehir, her kasaba ve köy “kendi içinde kendine göre bir şiir barındırır… Oldukça da etkilidir bu şiirler…”

Daha sekiz yaşında köyüm Kırnı’da böylesi şiirimsileri masal gibi büyüklerimizden dinler ve daha sonra da unutmamaya çalışırdım…

Şimdi parça parça aklıma geldikçe… Ya da bazı arkadaşlardan çocukluklarına dair çok etkileyici öyküler dinledikçe… Ve de, onların da, pek çok ‘olumsuz olaylardan’ sonra: “Ne sesleri(miz) ne de rüzgârları(mızın) kaldığını çoğu kez üzülerek yaşarım…

ANILAR YÜKÜ…

İlkokul öğretmenliğimin çoğunu köylerde geçirdim… Ve o kadar çok unutamadığım ‘anılar’ yüklendim ki…

Sadece okulla sınırlı tutmuyor yaşamımı… Dağı, denizi, ovası vb. neresi varsa çıkıp dolaşmaktan çok büyük zevk alıyor… Bu notları ‘yüreğime ve kafama’ işliyordum…

Özellikle de evin ağır işçileri ‘kadınlar’ ve dağ bayır demeden kendi sürüsünü, o sürüdeki koyun, keçi, oğlak vb. yanında… Karşı sürüdeki ‘çoban kıza ya da oğlana’ sevdalanıp da sonunda muradına eremeyenlerin acılarını da unutamıyor insan…

Şairini, bir türlü anımsayamadığım dizeler, onca yıldır hala her anımsadığımda bana acı verir: “Bir çoban parçasısın, olmasan bile koyun/ daima eğeceksin başkalarına boyun…” Ve sanki, onlar, bu dizelerdeki ‘alınyazısı ve aşağılanmayı’ okuyup, hatırı sayılan bir adam olmayı başarmak için ellerinden gelen her şeyi yapacaklardı…

Bu konuda, bu çabalara girip de başarılı olan çok öğrencim oldu. Bazılarının bu konudaki ‘başarı çabaları’ da bana verdikleri en büyük armağan… Başarılarını öğrendiklerinde ilk koşarak geldikleri ise – çoğu için – öğretmenleriydi. Ve, ağızlarından çıkan ilk ses ise: “Artık duyduğumuz tek ses, ‘çıngırak sesleri’ olmayacak…” oluyordu…

***

Bizim zamanımızda da vardı “Ağaç Dikme – Orman / Ağaç Haftası” – vb.

Ve müsamereler – Münazaralar o kadar sık yapılırdı ki…

Konuşmaya utanan, konuşacak derecede tam bir lisana sahip olmayan bizim gibi köylü çocukları sadece çok ağır şartlarda, dişlerini sıkarak, hiç kimseden en ufak bir yardım almadan… Azimle çalıştılar… Başaramayanlar olduysa da başaranlar çok oldu.

Hayatta, başka hiçbir şansı olmadığını düşünen ‘köylü ve fakir aile çocukları’ çok güzel başarılar elde ettiler… Bazıları, çok güzel noktalara geldi…

***

“Evde bez dokuyacak kız çocuğunun çoban olacak erkek çocuğunun…”  üretken ve saygın birer bireye dönüşmesi yaşandı yıllarca…

Ama, onca ‘duygusal ezikliğin’ nasıl ve hangi yollarla yok olup gittiğini… İse…

Ne yazıktır ki – neredeyse kimse yazmadı…

***

Sade bu konuda değil… Pek çok konuda yazılmadı… Yazılmıyor Kıbrıs Türk insanının başarıları…

Bu durum ise hem kişiler hem de toplum için çok büyük bir kayıp ve eksiklik…

Eli kalem tutanlar

Bu konuda ne olur, artık kıpırdayın…

Bir başlasanız ya, başarınıza siz de şaşacaksınız…

 


 

RÜZGÂRA YAZILANLAR…

Geçen gün, misafir olarak gittiğim bir okulda, gençler benden, “şairin tanımını” istediler. Şöyle bir yanıt verdim: “Sonunda şair, ‘kendi kurallarını koyan’ hayatın damarına ‘kendi nakışını işleyendir…’

***

En büyük hayal kırıklıklarımdan biridir;

Düzene baş kaldıranların da – düzende bir yer kaparak bunu sürdürmeye çalışmaları… Bir ‘çıkar’ elde etme uğraşları…

***

Ne çok sarsıntılar geçirdik. Toplumsal olarak…

Bizleri, bir arada ve ayakta tutabilecek kültürümüz olmadığı için de ağır yaralandık…

Yaralanıyoruz…

 

Bu haber toplam 1624 defa okunmuştur
Adres Kıbrıs 343 Sayısı

Adres Kıbrıs 343 Sayısı