1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. ‘Eleştiri’yi düşmanlık görmek
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

‘Eleştiri’yi düşmanlık görmek

A+A-

 

Eleştiriyi illa ki “düşmanlık” görmek ileriye götürmez toplumları...
“Niyet”te kusur aramak yerine, ne olur yani biraz da içeriğe bakabilsek!..
“Acaba” diyebilsek!..

***

Her türlü eylemi yapıyorlar.
Eğer adaletsizlik varsa, yapmalılar da…
Hele ‘ezilenler’ için çıkılmışsa yollara...
En önemli zenginliğimizdir örgütlenme, gösteri, yürüyüş hakkı.
Bu ülkenin cevheridir, kıymetini bilene...

***

Her türlü eylemi yapacaksın...
Sözü söyleyeceksin, her türlü..
Ama kimse seni eleştirmeyecek!
Bu mümkün mü?

***

Kimi gün “salatalık” olacak elde...
Kimi “mevlit lokumu…”
Karikatürize edilecek bakanlar, vekiller...
“Kukla”sı gezdirilecek yollarda...
Yakılacak... Asılacak.. Atılacak..
Ama iş kendilerinin eleştirilmesine geldi mi, binde birine, yani sadece ‘söz’e katlanmayacak aynı insanlar...
İş kendi “iktidar”larına gelince ve kendi “statüko”larına tahammül sınırı olmayacak!
İlla ki ya “duygusal” bir baskı, gizliden bir “tehdit”, damardan bir “içerleme” olacak...
“Eleştiri” özgürlüğünü “özelleştirdiniz” mi yani, kendinize?

***

SENDİKALAR emekçilerin güvencesidir…
ÖRGÜTLÜ YAŞAM demokrasinin sigortası…
Ama bu demek değildir ki, kamu sendikalarındaki iktidar anlayışı ve zihniyeti eleştirilmeyecek.
Ne münasebet!
Sendika yönetimlerini eleştirmek, “sendikacılığı” eleştirmek değildir…
Her eleştirenin ağzına lafı tıkamakla, siyaseten bir yere yaftalayarak bastırmakla, içeriği okumadan duygulara oynamakla olmuyor…
Ve evet, başka gündemlerimiz olmalı...
Mesele biraz da bu ya!..

***

“Amaç zaten sendikaları toplumun gözünde değersizleştirmek” gibi bir ezber tutturulmuş.
Sendika yönetimlerinin bir kısmı bunu başarıyor zaten, başkalarına ne hacet (!)...
Kaç kez yazdım…
‘Öz eleştiri’yi salt siyasiler için icat edilmiş bir kavram zannetmeyelim...
Toplumun kendini yönetme kabiliyetini çürüten, dipsiz kuyunun suyunun aslında dar gelirlinin cebi olduğunu anlamayan, yoksulu umursamadan bencilliğin zirvesinde gezinen hırslarımızı törpüleyelim biraz artık...
Siyasi popülizmle sendikal popülizmin dirsek temasıdır sorun!..
Bu yüzleşmeyi siyaset de yapmalıdır...
Sendikal yönetimler de...

***


Chesterton’un sözünü yine tekrarlayalım!
Hem siyasilere hem sendikacılara, birlikte.
“Kimi zaman sorun çözümü görmemeleri değil; sorun, sorunu görmemeleridir.”

Bu yazı toplam 2464 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar