1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. El-Sen'den eylem kararı
El-Sen'den eylem kararı

El-Sen'den eylem kararı

EL-SEN Maliye Bakanlığı ile birlikte Elektrik Kurumu’na borcu olan devlet dairelerinin elektriğini kesme kararı aldı.

A+A-

Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası (EL-SEN) Maliye Bakanlığı ile birlikte Elektrik Kurumu’na borcu olan devlet dairelerinin elektriğini kesme kararı aldı.

EL-SEN) bu sabah basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısında UBP-DP azınlık hükümetinin yaptığı elektrik zammı ve kurumda yaşanan olumsuzlukla anlatıldı.

EL-SEN Başkanı Umut Öksüzoğlu’nun  basın toplantısında okuduğu açıklamanın tam metni şöyle:

Zam Tek Çare Değildir. Hükümete Sesleniyoruz. Zamları Derhal Geri Alınız!

Kısa bir süre içerisinde Kasım ve Aralık 2016 aylarında olmak üzere elektrik tarifelerine iki kez zam yapılmıştır. Yapılan fahiş zamların gerekçesi olarak; artan yakıt fiyatı ve döviz kuru gösterilmektedir. Elektrik üretimi için gerekli olan yakıt maliyetinin arttığı bir gerçekliktir. Ancak, mevcut maliyetlerin yüksek olma nedenini tek başına yakıt ve döviz kuruna bağlamak doğru değildir. Bu gün asgari ücretle ya da Sosyal Sigorta’dan aldığı üç kuruş emekli maaşı ile geçinmek zorunda bırakılan dar gelirli yurttaşlarımızın sayısı küçümsenemez. En düşük gelirli insanlarımız elektrikleri kesilmesin diye bulup buluşturup faturalarını öderken, Maliye Bakanlığı devletin Ocak 2017 itibarı ile 102,435,387.53 TL’lik borcunu ödemeye yanaşmamaktadır. Bu durum karşısında kılını kıpırdatmayan KIB-TEK’i yönetenler, örneğin; açılmış bir davanın sonuçlanmasını beklemeden mahkemeden uzlaşmalı karar çıkartarak KIB-TEK’i milyonlarca TL’lik alacağından mahrum etmekte bir sakınca görmemektedir. Alım garantili fahiş kârlarla AKSA’yı ülkemizin başına musallat edenler, elektrik maliyetleri arttığında sorumluluğu KIB-TEK’e yüklemekten de geri kalmamaktadırlar. 6 Şubat 2012 tarihli Sayıştay Başkanlığı’nın konuya ilişkin raporunda da belirtildiği gibi, alım garantili sözleşmeler ile elektrik üretiminin KIB-TEK dışından karşılanmasının maliyeti daha yüksek olduğu gibi mevcut elektrik maliyetlerini de artırıcı ve halkımızın zararına olan bir uygulama olarak karşımızda durmaktadır. Bu günkü elektrik tarifelerinin sorumlusu olanlar; sözde çare olarak TC’den kablo ile elektrik getirebilmek için protokoller imzalamaktan da geri durmamaktadırlar.

Artık Yeter!  

Sendikamız EL-SEN, yıllardır elektrik tarifelerinin nasıl ucuzlatılabileceğine ilişkin yol göstermektedir. Kısa bir süre önce yaptığımız basın açıklaması ile önerilerimizi bir kez daha kamuoyu ve yönetenler ile paylaşmıştık. 63 kuruş/kWs maliyet yerine 47 kuruş/kWs maliyetin hangi adımların atılması halinde gerçekleşeceğini açıklamıştık. Duymamazlıktan gelmeye devam ediyorlar. Buradan hükümet edenlere sesleniyoruz; Kötü yönetiminizin ve hatalı kararlarınızın sorumluluğunu daha fazla dar gelirli insanlara yüklemekten vaz geçin. “Artık yeter(!)” diyoruz.

KIB-TEK İyi Yönetilmiyor

KIB-TEK yönetimi; Elektrik İnkişaf (Fasıl 171) Yasası gereğince hükümetler tarafından atanan yedi kişilik Yönetim Kurulu’ndan oluşmaktadır. UBP – DP koalisyon Hükümeti’nde de durum değişmemiş ve Yönetim Kurulu; Başkan dâhil dört üye UBP, As Başkan dâhil üç üye de DP kanadından olacak şekilde Bakanlar Kurulu tarafından atanmıştır. Atamanın gerçekleşip ilk toplantının yapılacağı tarihten itibaren Yönetim Kurulu kendi içinde ciddi uyum sorunu yaşamaktadır. Birçok kez basına da yansıyan bu sorun nedeniyle KIB-TEK’in hizmet verebilmesi için gerekli kararlar zamanında alınamamaktadır. Elektrik hizmetinin sürdürülebilirliği ile ilgili alınması gereken kararlar ortada dururken, Yönetim Kurulu üyeleri, kendi partilerine yakın olan bazı Kurum çalışanlarını yasa ve yürürlükteki Topu İş Sözleşmesine aykırı yöntemlerle terfi ettirebilmek için kavgaya tutuşarak toplantıları terk etmektedir. Yönetim Kurulu üyelerinin, kavgalardan fırsat bularak aldıkları ihale kararları ile ilgili sonradan bir birlerini ya da Kurum Müdürünü suçlamaları, sıradan bir olaymış gibi geçiştirilemez. KIB-TEK Yönetim Kurulu üyeleri arasındaki uyumsuzluk artık elektrik arz güvenliğini tehdit eder noktaya ulaşmıştır.

60 MW’lık Termik Santral İle 35 MW’lık Dizel Santraller Gerekli Kararlar Zamanında Üretilmediği İçin Aylardır Devre Dışı

Üretimde 95 MW’lık yedek santral gücü, Kurum Yönetim Kurulu ve Kurum Müdürü’nün bitmeyen kavgaları ve bir kısım Yönetim Kurulu üyesinin Kurum Müdürü ile yaşadıkları husumet nedeniyle alınamayan veya uygulanmayan kararlar nedeniyle arızaları giderilemediğinden devre dışı tutuluyor. 60 MW’lık termik santral ünitesi, 19 Ağustos 2016 tarihinde çıkış trafosundaki arıza nedeniyle devre dışı kalmıştı. Trafonun, tamir için yurt dışına gönderilmesi veya yerine yeni trafo alınmasıyla ilgili karar ve ihale süreci beş aydır sonuçlandırılamadığından, 60 MW’lık üretim kapasitesi kullanılamıyor. Dizel santrallerde 8 Kasım 2016 tarihinde meydana gelen arıza sonucu kullanılamaz hale gelen kesicinin yenisi ile değiştirilebilmesi gerekiyor. Bu nedenle devre dışı kalan 35 MW’lık santral gücünün yeniden devreye alınabilmesi için de gerekli karar geciktirildiğinden bu santraller de üç ay geçmesine rağmen henüz devreye alınabilmiş değildir. İçinde bulunduğumuz soğuk kış günlerinde oluşan talebin karşılanabilmesi geride kalan santrallerin arıza yapmaması şartına bağlı bulunuyor. Sadece bu iki örnek bile Halkımıza; kaliteli, kesintisiz ve mümkün olan en ucuz fiyata elektrik sunulmasını temin edecek kararları üretmekle görevli Kurum Yönetim Kurulu ve Kurum Müdürü’nün bu anlayıştan ne kadar uzak olduklarının açık ispatıdır.

Yönetim Kurulu Yakıt İhalesini Geciktirerek Suç İşlemektedir

KIB-TEK’e ait elektrik üretim santrallerinin 1 yıllık ihtiyacı olan 160 bin ton fueloil cinsi yakıtı temin etmek üzere ihaleyi kazanan firma ile imzalanan sözleşme; 12 Ocak 2017 tarihinde sona ermiştir. Yönetim Kurulu’nun sözleşme şartları gereği bu süreyi en fazla 1 ay uzatma yetkisi olmasına rağmen henüz ihaleye çıkılmamıştır. Kurum Yönetim Kurulu ve Kurum Müdürü kendi arasındaki kavgadan fırsat bulup ancak, 5 Ocak 2017 tarihinde bu konuyu hatırlayarak bir karar üretmiştir. Üretilen karar ile ihale gerçekleştirilip kazanan firma ile sözleşme imzalanıncaya kadar, mevcut firmadan ayni fiyat ve koşullarla yakıt temin edilmesi hususunda Kurum Müdürü yetkilendirilmektedir. Sözleşme gereği mevcut firma, 12 Şubat 2017 tarihine kadar ayni fiyat ve koşullarla yakıt temini konusunda yükümlülük altında bulunmaktadır. Henüz ihaleye bile çıkılmadığından sürenin aşılacağı açıktır. Bu tarihten sonra ilgili firma pek âlâ ayni fiyat ve koşullarla yakıt vermeyi reddedebilir. Böyle bir durumda yaşanacak elektrik kesintilerinin veya artacak maliyetlerin hesabını kim verecektir? Diğer yandan, ihalesiz yakıt temininin mevzuata uygun olmadığı açıktır.

Çıkış Yolu Olarak Özerklik

Yönetim Kurulu ve Kurum Müdürü kaynaklı yönetsel düzeydeki bozukluklar; mali bozukluklara da yol açmakta ve maliyetleri gereksiz şekilde artırmaktadır. Kurumun siyasilerin arka bahçesi haline getirilmesinden en fazla biz çalışanlar tedirginiz. Çıkış yolu olarak da en başta KIB-TEK’in ÖZERKLEŞMESİNİ önerdik. Bu içi boş bir öneri değildir. Ülkemizin seçkin hukukçu, siyaset bilimcisi, ekonomist ve alanında uzman bir ekiple birlikte çalışılmıştır. Mevcut yasada tadilatlar yapılmak sureti ile 4 yıl önce sendikamızın hazırlamış olduğu “Özerklik Yasası”, bu gün Hükümet ortağı olan DP dâhil şimdiki muhalefet partilerince KKTC Meclisine de sunulmuştu. Yasa önerisinin sadece gerekçe bölümünün okunması bile sorunların kaynağı ve çözüm yolunun ne olduğu hakkında yeterli bilgi verir inancındayız. Hedef sürdürülebilir, denetlenebilir, şeffaf, siyasi müdahalelere kapalı ve konusunda uzman kişilerin oluşturacağı bir yapıdır.

KTHY de Yok Edilirken Daha Ucuz Uçuşlar Vaat Edilmişti

Siyasilerin halkı ve Kıbrıs Türkünün stratejik ve kurumsal yapısını hiçe sayan politikaları ise her şeye tuz biber ekmektedir. Çok net bir soru soruyoruz. Türkiye’den kablo ile elektrik getirilmesi projesi sonuç olarak bir yatırımdır. Bu yatırımın; ekonomik, sosyal, finansal ve mühendislik yönünden analiz raporları var mı? Varsa bu raporları halkla niye paylaşmıyorsunuz? Yoksa KTHY yok edilirken “yeni ve daha ucuz uçuşlar” vaat eder gibi şimdi de KIB-TEK’i yok ederken daha “ucuz elektrik gelecek” hikâyelerine inanmamızı mı bekliyorlar? Türkiye’den boru ile su gelecek ve Mesarya ovaları yeşile bürünecekti. Sonuç; fiyatlar kimi belediyelerde 10 kata kadar arttı. Bu konuda fotoğrafın bütününe bakmakta yarar görmekteyiz. AKP Hükümeti tarafından Kıbrıs Türk Toplumuna yapılan hegemonyacı dayatma ve Kıbrıs’ın kuzeyinde buna boyun eğen bir siyasi anlayış ile karşı karşıyayız. Bu gün sözde “arz güvenliği ve daha ucuz elektrik temini” maskesi altında kablo konusunu dayatanlarla, ülkemizde bu dayatmaları uygulamaya koymaya çalışan siyasi anlayış, yine birlikte çalışarak 2000 yılında, daha ucuz olacak iddiası ile AKSA’yı Kıbrıs Türk Toplumuna dayatanlardır. Öte yandan bundan tam 7 yıl önce TC ve KKTC hükümetleri arasında imzalanmış 2010 – 2012 dönemini kapsayan dayatma protokole göre kamu eliyle yeni santral yapılmayacak, artan talep nedeniyle ortaya çıkan ihtiyaç, AKSA benzeri anlaşmalar yolu ile özel sektör eliyle karşılanacaktı. Buradaki “özel sektörün” TC orijinli şirketler olacağını kestirmek zor olmasa gerek. KIB-TEK’in bölünerek özelleştirilmesi dayatma pakete göre yine şimdiki gibi asli hedefti. Peki, bu sürede ne değişti? KIB-TEK’in bölünerek özelleştirilmesi yine asli dayatma konusu. Değişen tek şey; AKSA’nın elektrik maliyetleri ve arz güvenliği üzerinde yarattığı olumsuz etkinin, Kıbrıs Türk toplumu tarafından artık yaşayarak öğrenilmiş olması sonucu AKSA’nın yerini, ‘yeni elma şekeri’ TC’den kablo ile elektrik getirme projesi almıştır.

Sonuç Olarak

Halkımızın ödeme gücünü çoktan aşan elektrik zammı geri alınmalıdır. Mevcut KIB-TEK Yönetim Kurulu üyeleri ve Kurum Müdürü görevden alınarak, toplumsal faydayı gözetecek yeni bir Yönetim Kurulu’nun atanması talebimizin karşılanması öncelikli işlerin başında gelmektedir. Maliyet düşürücü önerilerimizle ilgili Hükümet tarafından atılacak adımları görmek istiyoruz. Öncelikli olarak gördüğümüz konular başta olmak üzere, taleplerimizle ilgili olarak Hükümet tarafından birkaç gün içerisinde herhangi bir adım atılmaması halinde; Sendikamız, öncülük üstlenerek Maliye Bakanlığı dâhil borçlu diğer devlet dairelerinin elektriklerini kesmeye ve yurttaşlarımızı rahatsız etmeden başka bir takım eylemleri gerçekleştirmeye başlayacaktır.

Bu haber toplam 3053 defa okunmuştur
Etiketler : , , , ,