1. HABERLER

  2. DÜNYA

  3. Eide: “En kısa sürede şeffaflığa ihtiyaç var”
Eide: “En kısa sürede şeffaflığa ihtiyaç var”

Eide: “En kısa sürede şeffaflığa ihtiyaç var”

BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, taşınmazlarına gidecek insanların bunu anlaşmanın ilk gününde yapmalarının pratik olarak beklenemeyeceğini, bu yüzden de tazmin ve geri dönüş sisteminin gecikmeden oluşturulması ve hatta fizik

A+A-

BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, Kıbrıs sorununun çözümü müzakerelerinde liderler tarafından alınan bir gizlilik kararı olduğunu ve kendisinin de buna uyması gerektiğini belirtirken, buna karşın kamuoyunun bilgilendirilmesi bakımından en kısa sürede şeffaflığın gerekli olduğunu vurguladı.

Politis gazetesi, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’yle gerçekleştirilen bir söyleşiye geniş yer verdi.

Eide, müzakerelerdeki ilerleme hakkında ne söyleyebileceğinin sorulması üzerine, “Bazı önerilerin diğerlerinden daha önemli olması sebebiyle ölçülemeyeceklerini ancak samimi ve sürekli bir sürecin mevcut olduğunu” söyledi.

“Sürecin birbirinden bağımsız ancak başlıkların tamamlanması hedefiyle ilerlediğini ve iyi niyetin var olmakla kalmayıp değerlendirildiği bir sürecin bulunduğunu” ifade eden Eide, “şeffaflık istenmediği için değil müzakerelerin dışında kalan unsurların sunulmasını önlemek amacıyla fazla ayrıntı dile getirmediklerini” de vurguladı.


“Çok az sızma gerçekleşti”

Eide, “tüm konularda uzlaşıya varılana kadar hiçbir şeyde uzlaşılmadığı” ilkesinin mevcut olduğunu ve nasıl yapıcı bir bilgilendirmede bulunabileceklerini de görüşmekte olduklarını” ifade ederek, “anlaşmaya varılması kadar anlamanın referandumda onaylanmasının da büyük önem taşıdığını, bu yüzden süreç ilerlerken kamuoyuna açılabilmenin yollarının bulunması gerektiğini” belirtti.

Bunun gerçekleşebilmesi için, yeterli büyüklükte uzlaşıların olması gerektiğini düşündüğünü belirten Eide, kamuoyuna açıklama yapılabilmesi için tam bir anlaşmaya varılmasına gerek olmasa bile, müzakerelerin karışıklığında tezlerini savunabilmeye imkân sağlayacak kadar uzlaşı olması gerektiğini ifade etti.

“Tüm konularda uzlaşıya varılana kadar hiçbir şeyde uzlaşılmadığı” tezinin atlatılarak bir ara anlaşmanın uygulanması olasılığının sorulması üzerine Eide, en iyi senaryonun, böyle bir şeye gerek kalmayacak şekilde, bütünlüklü bir çözüme hızla varılması olduğunu, bu senaryoda ara anlaşmanın olabilmesinin ancak, siyasi anlaşmanın olduğu ve tamamlanması gereken hukuki ayrıntıların kalması durumunda mümkün olacağını vurguladı.

Eide, şu ana kadar çok az “sızma” gerçekleştiğini ve bunlardan birçoğunun da gerçek olmadığını belirtirken “en iyi çözümün doğru bilgilendirme olduğunu, sürece yardımcı olmayan açıklamalara karşılık olarak mümkün olduğunca doğru bilgilendirmede bulunmaları gerektiğine inandıklarını ancak bizzat tarafların gizlilik ilkesinde ısrar ettiklerini” söyledi.

Anlaşmayla referandum arasında ne kadar süre olması gerektiği şeklindeki bir soruya karşılık Eide, anlaşmanın ardından referandumun çok erken ya da çok geç gerçekleştirilmemesi gerektiğini belirtti.

Anlaşma sonrasında geçiş dönemi olması konusunda ne düşündüğünün sorulması üzerine de Eide, “siyasi boşluk olmaması gerektiği, mevcut olan bir şeyden mevcut olmaya başlayacak bir şeye sıfırdan geçilemeyeceği” belirtti ve şunları söyledi:
“Yetkinin kimde, ne amaçla ve hangi çerçevede olacağı her an belli olmalıdır. Bu söylediğimin içinde, pratikte olması gereken çok fazla şey olduğu için geçiş dönemi de vardır. Ancak bugünkü durumdan yeni bir tanesine siyasi geçişin üç hafta ya da üç ayda değil bir günde gerçekleşmesi gerektiğini anlamalıyız”.

Eide, “yeni düzenin çözüm belirli gününde geçerli olması ve geri çevrilemez olması gerektiğini” belirterek Kıbrıslı Rumların ve Kıbrıslı Türklerin geleneksel endişelerinin çözüm çerçevesinde yanıtlanacağına inandığını vurguladı.

“Mülkiyet konusu netleştirilmeli”
Eide söyleşisinde, Kıbrıslı Rumların mülkiyet hakkının korunmasına ilişkin endişelerinin sorulması üzerinde, “bunun da anlaşmanın net bir parçası olması gerektiğini” söyledi.

Eide, Taşınmazlarına gidecek insanların bunu anlaşmanın ilk gününde yapmalarının pratik olarak beklenemeyeceğini, bu yüzden de tazmin ve geri dönüş sisteminin gecikmeden oluşturulması ve hatta fiziksel taşınma öncesinde ilkesel olarak uygulanması gerektiğini savundu.

Mülkiyet hakkına saygı gösterileceğini ancak bu hakkın nasıl uygulanacağına dair bir tedavi sisteminin olması gerektiğini belirten Eide, düzenlemeler net ve belirli olduğu takdirde insanların bunu idare edebileceğine de inandığını söyledi.
Eide, mülkiyet kriterlerinin henüz tamamlanmadığını ancak iyi bir hızda ilerlediklerini belirtirken “Görüştüklerimizi Avrupai doğasının anlaşılması gibi olumlu bir gelişmenin mevcut olduğunu ve çözümün AB çerçevesinden geleceğini söyleyebilirim” şeklinde konuştu.

Eide, AB’nin temel ilkelerinin saygıyla karşılanmakla kalmayıp, beklemede olan sorunların çözümü için araç olacakları konusunda tarafların hemfikir olduklarını da vurguladı.

Eide söyleşisinde ayrıca, çözüm sonrasında federal devletin ekonomisinin istikrarlı ve yaşayabilir olması gerektiğini de sözlerine ekledi. TAK

Bu haber toplam 1786 defa okunmuştur