Mehmet Çağlar

Mehmet Çağlar

EGALİZASYON

A+A-

 

"İktisadi rıza" üretecekler !
Ne ile?
Kapitalizm içi liberalizmle...
Hedefleri:
"piyasacılık"...
Kısacası:
"peşkeş" ...!

Örneğin;
60 milyon Dolar borcu bulunan bir kurumu "özelleştirecekler"...
Kim alır?
Kimse...
Ancak, birilerine "peşkeş" çekilir...

Peki kim yapacak bunları?
Devlete "sahip çıkanlar"...!
Devlet; siyasal, kültürel, ekonomik kurum ve kuruluşlarıyla, birbirlerine bağımlı değil mi?
Dünyada güçlü olan tüm devletlerin, güçlü kurumları yok mu?
Kurumsuz devlet olur mu?
Olur(muş)...!

Nasıl olur(muş)?
KKTC'yi, "Yap-İşlet-Devret (YİD)" modeli bir devlet kurumuna dönüştürmekle...
Kurum ve kuruluşlarıyla telif haklarını Türkiye'ye devretmekle...!
Kullanım şartlarını, Kıbrıs'tan sorumlu şahsın iki dudağı arasına sıkıştırmakla olur, biter!...

Halbuki bunun yerine,
kamu kurumlarındaki çalışmayan kurallar yerine,
daha iyi kurallar koyup, yönetilemez mi?
Yönetilir yönetilmesine de,
"Biz yönetemeyiz"...!
Öyle değil mi?

Yani, sıra kurumların el değiştirmesinde...
Toplum “soyulmuş”:
116 bin 880 banka/icar davası ...
Şimdi,
"ısmarlama iktisad" nasıl üretilir seyredin...
Ana fikir:
Tasfiye fiyatına ne satarsan sat...!

Eh artık, daha daha daha da nüfus lâzım!
Memleketin dört bir yanına vatandaşlık vermeli, nüfus aktarılmalı...
KKTC  "karıncapolis"e çevrilmelidir...

Kimlik tanımının siyasal içeriğini de değiştirmeli ...!
Kıbrıs Türk "kimliği", başkaları tarafından atfedilen niteliklerle anılmalı...
"Kıbrıslı yoktur KKTC'li vardır"...!


Kimler KKTC'li ?
1- Kıbrıs Cumhuriyeti yurttaşı kimliği taşıyan Kıbrıslılar...
2- Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı kimliği taşıyan Türkler...
Bunlar ne ait oldukları kültürün içerisinde ne de dışında;
Sınırda oluşan çoğul "yabancı" bir kimlik...
"KKTC'li" üst kimliği taşıyanlar ...


Aklınızdan hiç çıkmasın sakın:
Kıbrıslı Türklere ait "değer" olarak ne varsa, egale edin...

Madem ki,
Eşek sudan gelse bile fark etmez,
bu topluma halâ daha dayak atmaya devam edeceksiniz...!
Tüm bunları yaparken,
toplumsal olaylara müdahale edecek araçlar, “toma”lar da alın...!

Bu yazı toplam 1937 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar