1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. ‘Devlet’e haciz: 560 bin Sterlin ceza
‘Devlet’e haciz:  560 bin Sterlin ceza

‘Devlet’e haciz: 560 bin Sterlin ceza

Lefkoşa- Bedrettin Demirel Caddesi’ndeki "Fina Benzin İstasyonu"nun olduğu yere KKTC makamlarınca 1986 yılında tapu verilmesi üzerine başlayan dava süreci sonuçlandı.

A+A-

Maronit Ninos Andoni Yiamakis’e ait bir mülke 1986 yılında tapu verilmesi yargıdan döndü, mahkeme KKTC devletini ceza ödemeye mahkum etti. İçişleri Bakanlığı'na haciz geldi. Kanal Sim'in haberini doğrulayan İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars, “Biz bu hükümden bize haciz gelince haberdar olduk. Bize 2019 Haziran sonu icra memurları geldi” dedi.

Baybars, 2014 yılında mal sahibi Maronit'in varislerinin tazminat davası açarak koçanın iptalini veya tazminat talep ettiğini söyledi

Lefkoşa- Bedrettin Demirel Caddesi’ndeki "Fina Benzin İstasyonu"nun olduğu yere KKTC makamlarınca 1986 yılında tapu verilmesi üzerine başlayan dava süreci sonuçlandı. Mahkeme, devleti 560 bin Sterlin ceza ödemeye mahkum etti, ödeme yapılmayınca İçişleri Bakanlığı'na haciz geldi.

KANAL SİM'e konuşan İçişleri Bakanlığı Ayşegül Baybars, haciz işlemi için memurların Haziran 2019'da geldiğini doğruladı, sürecin hükümet tarafından ele alındığını söyledi.

Bakan Baybars "İcra bize gelince biz bu meseleyi hükümete taşıdık. Bu anlamda Maliye Bakanlığı bu mesele ile ilgili Maliye Teftiş ve Denetleme Kurulu'nu çağırdı. Biz de bizim temsil edilmediğimiz bir davada bizim mahkum edilmemizi Başsavcılık’a sorduk. Şuan nerede devlet kanadında bir sıkıntı var, nerede bir hukuk dışılık var, bakılıyor, inceleniyor" dedi.

Baybars, 2014 yılında mal sahibi Maronit'in varislerinin tazminat davası açarak koçanın iptalini veya tazminat talep ettiğini söyledi.

İçişleri Bakanı Baybars, davalının İçişleri Bakanlığı olduğunu ancak davaya Maliye Bakanlığı’ndan bir kişinin girdiğini söyleyerek "Bizim haberimiz olmadan devletin kurumlarını zora sokacak şekilde bakanlıklar arasında restleşmeye getirmek sakıncalı olur” dedi.

Maronit mallarının eşdeğer koçanı şeklinde değerlendirilemeyeceği şeklindeki kararın arkasında olduklarını söyleyen Bakan Baybars, bu malların Maronitlere iadesinin en iyi çözüm olduğunu kaydetti. KANAL SİM canlı yayınına katılan Baybars şunları söyledi: “Davalık olan Türk koçan sahibi olan kişiler iadenin olması durumunda zarara uğrayacaklarını ve dava açacaklarını söylemişti. 30 yıldır burayı kullanıyorlar, ben hukuken bunu iddia edemeyeceklerini düşünüyorum. Bu benim şahsi görüşümdür. Ya Maronite malının iade edilmesi, ya da aralarında uzlaşıya varılması gerekir diye düşünüyorum. Tabii ki tazminat ödenmesi ile de çözüm üretilebilir. Biz de hükmün iptalinin olup olamayacağı konuda takipçi olacağız"


Baybars: Maronit malına koçan verilmesi yasa dışı

İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars, Kanal SİM'in ortaya çıkardığı bir Maronit'e ait taşınmaz malın eşdeğer kapsamında bir Kıbrıslı Türk'e verilmesinin hukuka aykırı olduğunu olduğunu söyledi.  Baybars, 2014 yılında mal sahibi Maronit'in varislerinin tazminat davası açarak koçanın iptalini veya tazminat talep ettiğini kaydetti.

İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars, Maronit şahsın 1986 yılında koçanlı malının, şuan ki Kıbrıslı Türk koçan sahiplerin eş değer karşılığında verildiğini, 1986’dan 2014 yılında kadar bu yerle ilgili başka bir işlem yapılmadığını söyledi.

 “Anayasa’nın 159’uncu maddesine göre eşdeğer karşılığı kaynak aktarımı, Maronit mallarının herhangi birine koçan edilmesini yasaklıyor” diyen Baybars, 1986 yılında yapılan bu kararının yasaya ve hukuka aykırılık teşkil ettiğini vurguladı. Baybars, “2014 yılında açılan dava ilk nazarda Maronit vatandaşımızın lehine sonuçlanacak gibi görünüyordu. 2016 yılında ise bu dava devam ederken, Bakanlar Kurulu’nun bir karar aldı” diyen Bakan Baybars, bu meselenin çözümünü Maliye Bakanlığı, Ekonomi Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı’nın oluşturacağı ortak bir komiteye bıraktığını belirtti.  Baybars, “Çünkü değeri yüksek bir arazi, o dönemde eşdeğer puanlarının karşılığı tutuyor mu tutmuyor muydu, verilebilir miydi verilemez miydi, gereken özen gösterilerek Maronit olup olmadığı tespit edilebilir miydi? Neden böyle bir şey yapıldığına yönelik oluşturulan bir komiteydi” dedi.

Kendilerinin göreve geldiklerinde Ekonomi ve Maliye Bakanlıkları ile bir toplantı yaptıklarını belirten Baybars, bu kararın hukuka ve yasaya aykırı şekilde alındığı, koçanın iptaline ve yasal sahibine iadesinin daha doğru olacağı noktasında bir karar aldıklarını dile getirdi.

“Bizim de iddiamız, Maronit’e verilmesi noktasındaydı”

Davacı tarafın tazminat meselesi ile ilgili kendilerine farklı alternatifler sunduğunu ancak dava edilen Kıbrıs Türk şahsın yerinden ayrılmak istemediğini kaydettiğini aktaran Baybars, “Bizim de iddiamız, gayri yasal şekilde verildiği sebebiyle Maronit’e verilmesi noktasındaydı. Devletin cebinden çok ciddi rakamlar çıkmayacak şekilde çözülmesi gerektiğini söyledik” dedi.

İçişleri Bakanlığı olarak 10 Eylül 2018 tarihinde Başsavcılığa bir yazı gönderildiğini dile getiren Baybars, “tazminat ödenmesi konusunda uzlaşıya varılamadığı dolayısıyla davanın devam etmesi, eğer yasaya aykırı verilmiş olan bu malın mal sahibine iadesi kararı çıkabileceği görüşü belirtmiştik” dedi.  Baybars, davalı taraf olarak İçişleri Bakanlığı’nın haberi olmadan 7 Mart 2019 tarihinde Mahkemeden hüküm çıktığını ifade eden Baybars, davada İçişleri Bakanlığı gıyabında Maliye Bakanlığı’ndan bir kişi bulunduğunu söyledi. Bir hüküm çıkabilmesi için davalı tarafın mahkemede olması gerektiğinin altını çizen Baybars, davalı tarafın İçişleri Bakanlığı ve arazinin Kıbrıslı Türk sahibi olduğunu belirtti. Baybars, Maliye Bakanlığı’nın temsilcisinin hüküm kararı verildiğinde orada bulunmasını hukuken doğru bulmadığını aktardı. “Biz bu hükümden bize haciz gelince haberdar olduk. Bize 2019 Haziran sonu icra memurları geldi” diyen Baybars, biz tabii ki bu meseleyi davacı tarafın haklılığı noktasında çözmek için çaba sarf ediyorduk. Bize göre devletin zarara uğratılmayacağı formül, Maronit’in malını iade almasıydı veya şu anki kullanıcı tarafından belli bir miktar bedelin ödenmesiyle çözülebileceğini düşünüyorduk” ifadelerini kullandı.

 “560 bin Sterlinlik bir rakam”

Bakan Baybars, icranın kendilerine gelmesiyle, ne yapılacağı konusunda meseleyi hükümete taşıdıklarını söyledi. “560 bin Sterlinlik bir rakam” diyen Baybars, Maliye Bakanlığı’nın Maliye Teftiş’i, Başbakanlığın ise Başbakanlık Denetleme Kurulu’nu çağırdığını belirtti. Baybars, “Biz de İçişleri Bakanlığı olarak, bizim temsil edilmediğimiz davada, bizim kabul etmediğimiz rakama hükmedilmesi çerçevesinde ne yapabileceğimizi Başsavcılık ile görüştük. Hükmün iptali yapılabilir mi ya da başka bir formül bulunabilir mi diye” dedi. Şuanda Başbakanlık Denetleme Kurulu’nun devlet tarafından nerede sıkıntı olup olmadığını tartıştığını söyleyen Baybars, “Biz de Başsavcılık ile davacıyı da mağdur etmeyecek şekilde görüşüyoruz çünkü burada açık bir hukuka aykırılık var” dedi.

Bir soru üzerine Baybars, meselenin mali boyutu olduğu için Maliye Bakanlığı’nın davaya girdiğini de belirterek, “İçişleri Bakanlığı davalı olduğu için dava gününde İçişleri Bakanlığı temsilcisinin orada hazır olması gerekiyordu. Bizim haberimiz olmadan devletin kurumlarını zora sokacak şekilde bakanlıklar arasında restleşmeye getirmek sakıncalı olur” dedi. Baybars, “İçişleri Bakanlığı olarak açıkça Maronit mallarının eşdeğere kaynak teşkil etmeyeceği, Maronit mallarının hiçbir şekilde eşdeğer kaynağı olup da bir Türk’e koçan edilemeyeceği hükmünden hareketle hiçbir Maronit’i hiçbir şekilde zarara uğratmayız” dedi.

İçişleri Bakanlığı olarak çözüm önerilerinin Maronit’in kendi malını iade alması noktasında olduğunu aktaran Baybars, devletin en az zarara uğrayacağı kısmın bu olduğunu düşündüklerini dile getirdi. Baybars “Belli ki o dönmede Maliye Bakanlığı bu şekilde düşünmemiş. Maliye ne şekilde olduysa kendi yetkilisini göndererek, 7 Mart 2019 tarihinde böyle bir karar verilmesine sebebiyet vermiştir” dedi. 

“Biz de hükmün iptalinin olup olamayacağı konuda takipçi olacağız”

Konuyla ilgili denetleme kurullarının iki şeyin incelendiğini belirten Baybars, “bunların birinin1986 yılında eşdeğer pakete kaynak olarak verilen bu yerin kimler tarafından verildiği? Gözden mi kaçırılırmış, kasten mi yapılmış olduğunu incelerken, diğer kurul ise 7 Mart 2019 tarihinde İçişleri Bakanlığı’nın hazır olmadığı bir noktada verilen hükmün ne şekilde ve ne amaçla verildiği noktası da Maliye Bakanlığı kendi içerisinde teftiş yapıyor.

Başbakanlık Denetleme Kurulu Maliye Bakanlığı içerisinde de teftiş yapıyor” dedi. Baybars, İçişleri Bakanlığı olarak 10 Eylül 2018 tarihinde Başsavcılığa bir yazı yazdıklarını, yazının içeriğinin kurulan komitenin bu davanın nasıl sonuçlanacağı konusunda uzlaşıya varmadığını, bu davanın duruşmasının yapılmasının veya İçişleri Bakanlığı’nın gıyabında bir işlem yapılmaması yönünde olduğunu vurguladı. Türk koçan sahibi kişilerin dava açıp açamayacağı ile ilgili ise Baybars, Davalık olan Türk koçan sahibi olan kişiler iadenin olması durumunda zarara uğrayacaklarını ve dava açacaklarını söylemişti. 30 yıldır burayı kullanıyorlar, ben hukuken bunu iddia edemeyeceklerini düşünüyorum. Bu benim şahsi görüşümdür. Ya Maronite malının iade edilmesi, ya da aralarında uzlaşıya varılması gerekir diye düşünüyorum. Tabii ki tazminat ödenmesi ile de çözüm üretilebilir. Biz de hükmün iptalinin olup olamayacağı konuda takipçi olacağız” şeklinde konuştu.

Bu haber toplam 11120 defa okunmuştur