1. YAZARLAR

  2. Mert Özdağ

  3. Derinya’da neler oluyor?
Mert Özdağ

Mert Özdağ

Derinya’da neler oluyor?

A+A-

 

der.jpg

Şimdilerde Derinya Barikatı yine tartışılıyor.
Açılacak mı, açılmayacak mı?  Yine bir didişme var, yine bir gerilme…
Güney, kuzey tarafındaki askeri nöbet kulübesi ya da mevziiyi işaret ederek “o mevzii kalkmadan açılmaz” diyor.
Kuzey yetkilileri de (Akıncı)  “aslında güneyin niyeti yok” demeye getiriyor, bence zaman kazanmaya çalışıyor.
Zira askeri makamlarla müzakere etmesi gerekecek!
Peki gerçekte ne var bu Derinya’da?
Bir kere şu çok açık ki Kıbrıs sorununu oluşturan ana güç odaklarının uzantıları var.
O nedenle yaşanan aslında bir güç kavgası, bir didişme hali, bir haddini bildirme psikolojisine karışmış gergilim sahnesi
Oysa kapının açılması iki halk arasındaki güvenin yeniden tahsisi için planlanmış bir olaydı.
Son 3 yıldır 150-200 metrelik yolun sağında solunda, sonunda başında yaşananlar tam bir ‘mini Kıbrıs sorunu’ düğümü gibi karşımızda duruyor.
Liderlerin 3 yıl önce siyasi karar vererek “açılsın” dedikleri barikatla ilgili son aşamaya gelen süreç hala içinde mini çatışmaları barındırıyor.
Durum ne, kim ne diyor, kilit nerede? Bakalım…

                                                                   ***

Rum tarafının iddiası: “Türk tarafı askeri barikatın yakınlarına mevzii yerleştirdi, onu kaldırmalı”
Araştırdım evet dedikleri doğru! Orada askeri bir yapı var.
O meşhur bina!
Solomos Solomu’ya ateş edilen bina…

Bu bina barikatın açılması sürecinin ta başından beri sorun olmuş.
Daha eskiye gidelim, Derinya Barikatı ile ilgili müzakereler başladığında 2 sorun vardı masada…

  • BİRİNCİSİ; Kıbrıs Türk tarafı “BM angajmanı” denen ara bölgenin belli bir kısmını (3-5 metre) aşmıştı. Yani barikat ara bölgenin içerisindeydi. Bunun geri çekilmesi gerekiyordu.  Bu sorun son dönemde çözüldü.
  • İKİNCİ sorun ise, yukarıda bahsettiğim o meşhur bina.

Söz konusu bina tam olarak barikattaki yolun sıfır noktasında, yolun üzerinde...
O bina uzun süredir GKK’ya ait askeri mevzilerin ve nöbet yerinin olduğu bir bina.
Bu binanın tam karşısında ise yolun kenarında olmayan, ağaçlıklı bir alan içerisinde aynı ölçekte Kıbrıs Rum askerine ait bir yapı var. Bu iki yapı yıllardır karşılıklı olarak duruyor.
SORUN ŞU; Kıbrıs Türk tarafının binası, yolun tam kenarında, Rum tarafınınki ağaçların içerisinde daha geride bir noktada.  
Gayrı resmi güvenilir kaynaklardan edindiğim bilgilere göre; Kıbrıs Rum tarafı diyor ki “Türk askerinin olduğu bina askersizleştirilmelidir. ”
GKK ise bu tavra karşılık olarak diyor ki “Evet bizim bu binayı boşaltmamız mümkündür ancak Rumlar da o karşıdaki binayı boşaltacaklar”,
Askeri mütekabiliyet!
Rum tarafı kuzeydeki binanın askersizleştirilmemesi halinde kapıyı açmayacağını net şekilde ilgili taraflara iletmiş hatta “anlaşmamız bu yönde” diye de eklemiş.
Mustafa Akıncı o binanın askersizleştirilmesine yönelik bir taahhütte bulundu mu? Bilmiyorum!
Öyle görünüyor ki Kıbrıs Türk tarafı  binanın askersizleştirilmesine yakın değil. Bunu resmi kaynaklar söylemese de fotoğrafın bütünü zaten bunu ortaya koyuyor.
Kıbrıs Türk tarafınca (biraz da askeri sebeplerle) ortaya konan gerekçe ise; “yolun kenarında asker var bu sorundur argümanı bizim için geçerli olamaz, çünkü Lokmacı’da da Rumların var”
Bizim açımızdan dorum bu…

                                                                    ***

Peki güneyde neler oluyor Derinya ile ilgili…
Güneyde de yoğun bir tartışma var.
Mesela EDEK’in kapının açılmasına karşı olduğu söyleniyor.
Paralimni ve Ayia Napa belediye başkanlarının da karşı olduğu belirtiliyor.  
Derinya Belediye Başkanı ise destek veriyor.
Güneyin milliyetçileri, Solomos Solomu olayı nedeniyle barikatın açılmasını istemiyorlar. Ancak milliyetçilerin bu tutumuna rağmen Anastasiadis’in bir irade ortaya koyarak açılması yönünde karara imza attığı görülüyor.
Milliyetçiler Solomos Solomu’ya ateş edilen binanın yol üzerinde bulunması nedeniyle o güzergahtan geçmek istemiyorlar.
Özetlemek gerekirse barikatın açılması konusunda bir kilitlenme var.
Kilitlenme sebebi ise o meşhur bina! Ve bizimkilere göre de güneydeki askeri yapı…

                                                                     ***

Askeri yapıların “ben buradayım” der gibi kendini belli eden hatta üzerinde sloganlar bulunan hallerdeki varlığı sorun elbette…
İki taraflı bir sorundan bahsediyoruz.
Şimdi diyeceksiniz ki, Kermiya’da da Lokmacı’da da var. Evet var ama bu iyi bir şey mi?
Sivillerin, turistlerin geçeceği bu geçiş noktalarının çok daha sivil olması gerekiyor.
Çözüm bölgenin tamamen askersizleştirilmesidir.
Bir yandan “BM askeri Kıbrıs’tan çekilsin” derken barikatlara daha fazla askeri yanaştırmanın da tezat bir siyaset olduğunu düşünüyorum.
Evet genelde barikatlar, özelde de Derinya güç odaklarının birbirine diklendiği zeminler yaratıyor kuşkusuz…
Bu didişmede asker de var, sivil de, siyasetçi de, bürokrat da, sivil toplum da…
Ve bu durum, 3 yıldır karşılıklı güven tazelemekten çok, güveni daha da zedeleyen bir süreç yaşanmasına yol açıyor.

                                                                   ***

Pek tabii barikat açılacak…
Pek tabii geçişler başlayacak.
Ve pek tabii bu sürtüşme durumları geride kalacak.
Sorunu yaratan tüm tarafların kendini ifşa edercesine bas bas bağırdığını görüyoruz şimdi.
Konunun acilen liderler düzeyinde ele alınması elzem.

Yoksa bu durum yukarıda belirttiğim gibi güven vermekten çok güven zedeleyen bir hal almaya devam edecek.
Umarım kısa zamanda çözülür, bu güç gösterisi, bu inatlaşma, bu anlamsız mütekabiliyet meselesi ortadan kalkar.
Umarım, barikatın her yanı askersizleştirilir ve artık geçişler başlar…
Umarım…

 

 

 

Bu yazı toplam 3824 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar