1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. Deniz kenarında erkek cesedi
Deniz kenarında erkek cesedi

Deniz kenarında erkek cesedi

Mersinlik-Kaplıca arasındaki bölgede bulunan ceset otopsi yapılmak amacıyla Lefkoşa Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Cesedin kimliği ise henüz belirsiz

A+A-

Çayırova'daki evinden Pazartesi günü ayrılan ve kendisinden 6 gündür haber alınamayan 18 yaşındaki Veysel Coşkun için arama çalışmaları dün de devam etti. Coşkun'un telefon sinyalinin Kaplıca-Mersinlik arasında tespit edilmesi üzerine İskele Polis Müdürlüğü’ne bağlı ekipler arama çalışmaları konu bölgede yoğunlaştırdı. Arama çalışmalarına Veysel Coşkun’un ailesi de katıldı.

Saat 11.00 sıralarında Mersinlik-Kaplıca arasındaki bölgede Coşkun’a ait ayakkabılar, tişört ve cep telefonu bulundu.

Polis saat 12.00 sıralarında ise bu eşyaların yaklaşık bir kilometre uzağında deniz kenarında bir erkek cesedi buldu.

Cesedin kimliğinin, Veysel Coşkun’a ait olup olmadığının henüz tespit edilemediğini açıklayan polis, soruşturmanın sürdüğünü bildirdi.

Öte yandan YENİDÜZEN’e konuşan Veysel Coşkun’un kuzeni Serdar Özkan, Veysel Coşkun’un 17 Eylül’de arkadaşları ile buluşmak için evden çıktığını ve kendisinden haber alınmadığını belirterek, Coşkun’un askere gitmek istemediğini söyledi.

Deniz kenarında Veysel Coşkun’a ait kıyafetlerin dürülmüş ve cep telefonunun ayakkabılarının içinde bulunduğunu aktaran Özkan, “Veysel yüzme bilmezdi. İnşallah ceset ona ait değildir” dedi.

Kıyafetler ve telefonu bulundu...

Dün sabah Kaplıca-Mersinlik arasında balık avlamaya gelen bir vatandaş, deniz kenarındaki kayalıklar altında dürülmüş şekilde kıyafet, ayakkabı ve ayakkabının içinde ise şarjı bitmek üzere olan bir cep telefonu buldu. Coşkun’un ailesi kıyafet ile cep telefonunun oğulları Veysel Coşkun’a ait olduğunu teşhis etti. Veysel Coşkun'un annesi kıyafetlerin bulunması üzerine fenalık geçirdi.

Deniz kenarında ceset bulundu...

Veysel Coşkun’u arama çalışmaları sırasında ise saat 12.00 sıralarında, kıyafetlerin bulunduğu yerden yaklaşık 1 kilometre uzağında deniz kenarında bir erkek cesedi bulundu. Çürümeye yüz tutmuş cesedi teşhis için Veysel Coşkun'un akrabasına ve yakın arkadaşına gösterildi ancak cesedin Coşkun’a ait olup olmadığı teşhis edilemedi. Adli Tıp Uzmanı İdris Deniz olay yerine gelerek ceset üzerinde incelemelerde bulundu. Ceset üzerinde yapılan ilk incelemede herhangi bir cebir, darp, delici-kesici alet yaralanması veya ateşli silah yaralanmasına rastlanmadı. Cesedin yaklaşık 4 günlük olduğu belirtilirken ceset otopsi için Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Cesede bugün otopsi yapılacağı ve kimlik tespiti için DNA örneği alınacağı öğrenildi.

Polis: Kimlik tespit edilemedi

Polis Basın Subaylığı’da Mersinlik - Kaplıca arasında deniz kenarında  bulunan cesedin kime ait olduğunun henüz tespit edilemediğini açıkladı.

Polis Basın Subaylığı açıklamasında şunlar kaydedildi: “Ceset üzerinde adli tıp uzmanı tarafından olay yerinde yapılan dış muayenede, cesette darp veya cebir izine, delici-kesici alet  yaralanması veya ateşli silah yaralanmasına rastlanmadı. Cesedin kimliği tespit edilemedi.  Ceset otopsi maksatları için Lefkoşa Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.”
 


Veysel Coşkun’un yeğeni Serdar Özkan:

“Askere gitmek istemezdi, gözü korkacak bir çocuk da değildi”

YENİDÜZEN’e konuşan Veysel Coşkun’un kuzeni Serdar Özkan, Veysel Coşkun’un 17 Eylül’de arkadaşları ile buluşmak için evden çıktığını ve kendisinden haber alınmadığını belirterek, Coşkun’un askere gitmek istemediğini söyledi.

Deniz kenarında Veysel Coşkun’a ait kıyafetlerin dürülmüş ve cep telefonunun ayakkabılarının içinde bulunduğunu aktaran Özkan, “Veysel yüzme bilmezdi” dedi.

Olayla sadece polisin ilgilendiğini Sivil Savunma ve AKUT’un arama çalışmalarına katılmamasını eleştiren Serdar Özkan, şunları anlattı:

“Pazartesim günü evden çıktı. En son annesi gördü. Evden yaya olarak çıktı. arkadaşları ile buluşmak için evden çıktıydı. Veysel, askere gitmek istediğini arkadaşlarına söylerdi. Veysel’in kaçacağından hiç şüphe duyulmadı, hiçbir belirti yoktu. Neden askere gitmek istemediği ile ilgili hiçbir şey duymadık. Kapıdan çıkarken normal bir şekilde ‘ben askere gitmem’ diyerek çıktı. Tartışma falan olmadı. Bu çocuk benimle birlikte boks yapan bir çocuktu, gözü korkacak bir çocuk da değil.

İki gündür arkadaşımla sahilleri aramaya çıktım ama sahillerde bir şey görmedik. Polis, bugün (dün) kıyafetleri dürülü vaziyette, cep telefonu ayakkabılarının içerisinde konulmuş buldu. Denize düşmüş de olabilir. Veysel yüzme bilmezdi. Şüphelendiğimiz başka bir şey yok.  Bulunan ceset ise deforme oldu, yüzü tanımaz haldedir. Kafasında hiç saç yok. Yarın otopsi yapılacak, DNA örneği de alınacak. İnşallah o çıkmayacak.

Ama şunu söylemek isterim; toplumumuz silkinip kendisine gelmezse daha çok böyle şeyler yaşayacağız. Bu çocuk daha 18 yaşında neyi olabilir ki intihar etsin.  Pazartesi gününden beridir Sivil Savunma ve AKUT’u devreye koymaya çalışırız ve başaramadık. Sadece polis ilgilendi. Bu çocuğun anne ve babası bakan olsaydı devreye koyacaklardı. Bugün Barış Kuvvetleri Komutanı’na ulaştık, bizimle ilgileneceğini söyledi. Bugün de bir ceset bulundu.”

Bu haber toplam 10270 defa okunmuştur
Etiketler : ,
İlgili Haberler