Başbakanlık Uyuşturucu ile Mücadele Komisyonu Başkanı Hasan Karaokçu, bugüne kadar yapılan çalışmalarla ilgili bilgi vererek, YENİDÜZEN’e açıklamalarda bulundu.

Didem MENTEŞ

Başbakanlık Uyuşturucu ile Mücadele Komisyonu Başkanı Hasan Karaokçu, Eylül 2014’den bugüne kadar komisyona destek almak isteyen 50‘nin üzerinde başvuru yapıldığını belirterek, başvuruda bulunanların 14 ila 30 yaş arasında kişiler olduğunu aktardı. Tedavisine başlanan bu kişilerden 10’nun tedaviye çok olumlu sonuçlar verdiğini söyleyen Karaokçu, bu kişilerin aile danışmanı ve uzman psikolog yardımıyla kısa süreli tedaviden yararlananlar olduğunu belirtti.

Karaokçu, başvuruda bulunan bazı kişilerin ise yataklı tedavi gören kronik bağımlılar olduğunu belirterek, bu kişilerin tedavilerinin uzun süreli olduğunun altını çizdi.

Sentetik Cannabionid (Bonzai) türü uyuşturucu maddenin büyük sıkıntı haline geldiğini söyleyen Karaokçu, bu uyuşturucuyu kullanan kişilerde çok yüksek bir ‘öfke’ patlaması ve yoksunluk krizine neden olduğunun altını çizdi.

Hasan Karaokçu, polis, belediye ve kaymakamlık işbirliğiyle madde kullanımıyla ilgili ada genelinde denetimler başlatıldığını ve bu denetimler ışığında bazı iş yerlerinin kapatıldığını söyleyerek, internet cafe gibi yerlerin % 90 oranında olumsuzluklar görüldüğünü ve madde bağımlısı kişiler tespit ettiklerini söyledi. Denetimli Serbestlik Yasası ve ‘Sicil Affı’nın içeren yeni bir Sicil Yasası’nın Meclis’ten geçmesi gerektiğine vurgu yapan Karaokçu, Uyuşturucu ile Mücadele Komisyonu’nun kurumsallaştırılması gerektiğinin de altını çizdi.

Karaokçu, komisyon olarak çalıştay, seminer ve birçok çalışmalar yürüttüklerini ancak yasal alt yapı konusunda çok ciddi sıkıntılar olduğunu belirtti.

-----------------------------------------------------------------------------------

Sicil Affı uygulanmalı

Uyuşturucu ile Mücadele Komisyonu olarak işe başladıkları zaman en büyük eksiklerinin ‘veri tabanı’ olduğunu gördüklerini ve bu amaçla bazı çalışmalar yürütmeye karar verdiklerini söyleyen Hasan Karaokçu, DAÜ PDRAM Başkanı Prof. Dr. Biran Mertan’ın bu yönde rapor hazırladığını ve geniş kapsamlı bir çalışma olduğunu söyledi. Madde kullanım boyutlarının araştırılması kararı üzerine, raporla birlikte dört bilimsel çalışma yürütüldüğünü aktaran Karaokçu, ilkokul, ortaokul ve liseyi kapsayan bir çalışmanın Mehmet Çakıcı tarafından yürütüldüğünü ifade etti. Buna bağlı olarak arazi çalışmasının bittiğini ve verilerin toplandığını aktaran Karaokuçu, aksilik çıkmadığı müddetçe bahse konu rapor ve bilimsel araştırmalardan oluşan bilgilerle, Haziran ayında veri tabanını oluşturmayı hedeflediklerini söyledi. 18 Kasım’da çalışmaya başladıklarını ve bu kısa sürede hedeflerin devreye konulduğunu aktaran Karaokçu, ayrıca eğitim ve bilinçlendirme amacıyla da Bilimsel Çalışma ve Eğitim Komitesi ve Yasa Çalışmaları Komitesi de kurduklarını ifade etti.

Hasan Karaokçu, yasal alt yapı konusunda çok ciddi sıkıntılar olduğunu aktararak, bu konuda Teknik Takip Yasası, Organize Suçlar Yasası gibi polisin talep ettiği 7-8 tane yasa olduğunu belirtti. Kendilerinin bu yasalardan olan Denetimli Serbestlik Yasası’nı (1-2 gramdan yakalanan kişilerin cezaevine değil doğrudan tedavi merkezine yönlendirmesini içeriyor) komisyon olarak gündeme aldıklarını ve yasanın Meclis’ten geçmesi gerektiğini belirtti.

Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi olmadığına değinen Karaokçu, kronik hastalar dışındaki vakaların aile danışmanı ve psikolojik destekle de kurtulabileceğini söyledi. Karaokçu şunları aktardı: “Uyuşturucudan yakalanan gençlerin hepsi kronik bağımlı değildir. Çok ciddi bir noktadan sonra siz onu alıp detoks uygulayıp, rehabilite edesiniz. 1-2 defa denemiş bir çocuğu çok basit bir destekle kurtarabilirsiniz. Bu nedenle tedavi ve rehabilitasyon merkezi yoktur gibi bu Denetimlik Serbestlik Yasası olmaz gibisinden görüşlere katılmıyorum. Bugüne kadarki mevcut sistemden kimse bize söyleyemez ki cezaevine attığımız çocuklardan bir kişini kurtardık diye kurtaramadılar. Gerçekler ortadadır. Yaptığımız bilimsel araştırmalardan da görüldüğü gibi bu çocukların önemli bir bölümü siciline işlediği için toplumdan dışlanmıştır. İş verilmediği için aile travmalarından dolayı tekrardan uyuşturucu tacirlerinin kucağına itiyoruz”

Sicil Yasası

Karaokçu, Komisyonun ilk toplantısında bu suçtan cezaevine giren kişilerin deşifre edilmesi, siciline işlemesi gibi yaşadıkları mağduriyetlere yönelik sicil affı konusunu görüştüklerini, ayrıca 5 tane medya örgütüyle de antlaşma imzaladıklarını söyledi. Karaokçu, yasamızda Sicil Yasası olduğunu ancak Ağır Ceza suçları kapsaması ve 5 yılın sonunda bu yasadan Mahkeme kararıyla yararlanılmasının çok uzun süreli ve sağlıksız bir durum olduğunu kaydetti. Tüm hafif suçlarla ilgili bir ‘sicil affı’nın veya yeni bir Sicil Yasası’nın gündemlerinde olduğunu aktaran Karaokçu, Türkiye’de Denetimli Serbestlik Yasası altında bir kişinin hapis cezasından sonra sicilinden suçun silindiğini dolayısıyla bu yasayı komisyonun gündemine almayı düşündüklerini aktardı. Denetimlik Serbestlik Yasası’nın geçirilmesi ve Sicil Yasası’nın gündeme getirilmesi takdirde bu kişilerin deşifre olması ve sicil travmalarını aşabileceklerine inandıklarını söyledi.

-------------------------------------------------------------

“10 kişi tedaviye olumlu cevap verdi”

Sentetik Cannabionid (Bonzai) türü uyuşturucu maddenin Kuzey Kıbrıs için büyük bir sıkıntı haline geldiğini söyleyen Uyuşturucu ile Mücadele Komisyonu Başkanı Hasan Karaokçu, bu uyuşturucuyu kullanan kişilerde çok yüksek bir ‘öfke’ patlaması olduğunun tespit edildiğini söyledi. Bu öfke patlamasının ailelere karşı olmadığını, genel bir durum olduğunu aktaran Karaokçu, öfke patlaması olan bu kişilerin tedaviye karşı da bir direnç gösterdiğini ifade etti. “Bonzai kadar yoksunluk yaşanan bir madde görmedim” diyen Karaokçu, Bonzai türü uyuşturucunun kısa sürede yoksunluk krizi yaşattığının altını çizdi. Karaokçu, Barış, Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde bir doktorun, Bonzai türü uyuşturucu maddenin gençlerin ‘veba’sı haline geldiğini söyleyerek, giderek artan bu uyuşturucu türünden gelen hasta sayısıyla doktorların dahi başa çıkamaz hale geldiklerini vurguladı. Eylül 2014’den bugüne kadar komisyona 50‘nin üzerinde gerek ailelerin gerekse bireysel başvurular olduğunu söyleyen Hasan Karaokçu,   komisyona bağlı aile danışmanı ve uzman psikologlarla birlikte yardım isteyen her aile ve bireyin yanlarına gittiklerini belirtti. Komisyonun insanlara büyük moral olduğunu anlatan Karaokçu, gerek psikolojik destek gerekli tedavi konusunda yardım aldıklarını aktardı. Bu 50 kişi içerisinde 10 kişiden çok olumlu sonuçlar alındığını aktaran Karaokçu, bu kişilerin kısa sürede tedaviye cevap verdiklerini hatta şirketlerde işe başlayanların da olduğunu ifade etti. Yataklı tedavi gören kişilerin ise kronik bağımlı olan ve uzun süreli bir tedavi isteyen kişiler olduğunu belirterek, başvuru yapanların 14- 30 yaş aralığında olan kişiler olduğunu aktardı.

Bu uygulamaları da bir sisteme oturtmak için bir Danışma Merkezine ihtiyaç duyulduğunun ve hedefler arasında olduğunun altını çizen Karaokçu, insanların başvurabilecekleri bir merkezin kaçınılmaz olduğunu ve bu yıl içerisinde kurulmasını hedeflediklerini söyledi. 

--------------------------------------------------

“Komisyonu kurumsallaştırılmalı”

Hedefler arasında Uyuşturucu ile Mücadele Komisyonu’nun kurumsallaştırılması da geldiğini söyleyen Karaokçu, Teşkilat Yasası olmadığı için ve Bakanlar Kurulu kararıyla kurulan bu komisyonun yasal çerçevede garanti altına alınması gerektiğini vurguladı. Hükümetlerin değişimin de bozulup yeniden kurulmaması gereken bir komisyon olduğunu aktaran Karaokçu, “bugüne kadar devletin içinde kurulan en geniş katılımlı komisyondur. Bakanlar Kurulu dışında tüm sivil toplum örgütleri, medya örgütleri, gönüllü olan aile danışmanları ve psikologlar, üniversiteler katkı koymaktadırlar. Bugüne kadar yapılan çalışmalardan çok memnunum. Bu 6 aylık gibi sürede bir şeyler kazandırdığımıza inanıyorum, en azından bir farkındalık oluştu ve komisyona güven sağlandı” dedi.

Uyuşturucu ile Mücadele’nin eğitim müfredatına girmesi için de bir çalışma yürütüldüğünü aktaran Hasan Karaokçu, “Mehmet Çakıcı başkanlığında bir alt çalışma grubu oluşturduk. 35 saatlik bir eğitim programı konusunda çalışma yürütülüyor” dedi. Yapılan tüm araştırmalar, çalışmalar ve çalıştay sonuçlarına göre strateji ve eylem planlarının ortaya çıkacağını söyleyen Karaokçu, bu stratejiye göre çalışmaların yürütüleceğini dile getirdi.

Eğitimler

Türkiye’deki ilgili kurumlarla da işbirliği düşündüklerini aktaran Karaokçu, özellikle cezaevinde bulunan bağımlı kişilere destek çalışmaların birebir yürütüldüğünü ifade etti. Cezaevindeki bir grup gardiyanın özellikle madde bağımlı olan mahkûmlara nasıl yaklaşım göstereceklerine dair bir eğitim projesi olduğunu belirterek, önümüzdeki günlerde bununla ilgili adım atıp somutlaştırılacağını kaydetti. Merkezi Cezaevine madde girişimiyle ilgili sıkıntılar olduğunu ve buna yönelik Türkiye’den uzmanlar getirilerek bir eğitim semineri yapılacağını da ekledi. Merkezi Cezaevi’nin fiziki koşullarının sağlıklı olmadığını ve yeni bir cezaevi ihtiyacı duyulduğunu söyleyen Karaokçu, madde bağımlılarının ayrı tutulacağı bir bölüm olması gerektiğini ifade etti. Cezaevi koşulları içerisinde tedavi görme yaklaşımı gösteren mahkûmlar olmasının olumlu bir adım olarak yorumlanabileceğini söyleyen Karaokçu, cezaevi koşullarına rağmen yoksunluk dönemini giderecek bir tedavi alınması durumunda mahkûmun dışarıya çıktığında yeniden uyuşturucu kullanmaya yeltenmeyeceğini belirtti.
Bugüne kadar sivil toplum örgütlerinden eğitim talepleri olduğunu ve aileler ile gençlere seminerler verildiğini aktaran Hasan Karaokçu, ayrıca Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı ile görüşerek asker ve çavuşlara  ‘uyuşturucu, sigara ve alkol bağımlılığıyla’ ilgili bir saatlik bir eğitim verilmesi konusunda bir talepte bulunduklarını aktardı. Bu çalışmalara başladıklarını bedelli askerler dâhil 250’ye yakın askere seminer verdiklerini ve bunun devam edeceğini söyleyen Karaokçu, madde kullanımıyla ilgili gerek askeri gerek sivilde araştırmalar yapılması için çalışmalar yapılacağını aktardı. Üniversitelerle ilgili de projeleri olduğunu ancak şuanda bazı sıkıntılar olduğunu söyleyen Karaokçu, bu sıkıntıları kısa sürede aşmaya çalışacaklarını ifade etti.

-----------------------------------------------------

“İnternet Cafe’lere dikkat!”

Hasan Karaokçu, polis, belediye ve kaymakamlık işbirliğiyle madde kullanımıyla ilgili ada genelinde denetimler başlatıldığını belirterek, bu denetimler ışığında 4 iş yerinin kapatıldığını söyledi. Bunların içerisinde internet cafelerin olduğunu ve bu tür yerlerin % 90 oranında olumsuzluklar içerdiğini söyleyen Karaokçu, “14 yaşında çocukların bu gibi yerlerde yatıp uyuduğunu gördük. Madde bağımlısı olanları bulduk. Kurallara ve yasalara uymayan birçok yer tespit edildi, gerekli uyarılar yapıldı, bazılarına da ciddi cezalar kesildi. Nargile cafeler de çok sıkıntılı yerler olduğunu gördük. Çok zararlı ve sağlıksız maddelerle karşılaştık. Ve nargilenin içerine konulan maddelerle ilgili ciddi şüphelerimiz oluştu ve denetimlerimizi sürdüreceğiz” dedi. Yıllardır süre gelen ‘bali’ sorunun hala daha yaşandığını belirten Karaokçu, bununla ilgili ihbarlar alındığını ve denetimlerde karşılaştıklarını aktardı.

Bali satışını denetim altına alan bir yasa tasarısı hazırladıklarını aktaran Karaokçu, Türkiye’deki Uçucu Maddelerden Korunma Yasası’ndan örnek alındığını ve tasarının hazırlanarak Başsavcılığı gönderildiğini, önümüzdeki günlerde Bakanlar Kurulu’nda onaylanıp Meclis’e sevk edileceğini aktardı. Meclis’te bu yasanın onaylanıp geçmesini beklediğini aktaran Karaokçu, bu yasanın hiç kimse tarafından politize edileceğini düşünmediğini, tüm partilerden olumlu görüş alacaklarına inandıklarını da vurguladı. Çalışmalar konusunda ve tüm yasaları geçirme şansları olması durumunda % 50 oranında yol kat edeceklerini aktaran Uyuşturucu ile Mücadele Komisyonu Başkanı Hasan Karaokçu, gençlerin uyuşturucu kullanımına özenmemeleri konusunda çağrı yaptı.