1. YAZARLAR

  2. Mehmet Çağlar

  3. DAĞINA GÖRE KAR...!
Mehmet Çağlar

Mehmet Çağlar

DAĞINA GÖRE KAR...!

A+A-

SERMAYENİN EL DEĞİŞTİRMESİ

Kredi neden verilir?
"Pasta" büyüsün diye!
Pasta aynı kalacaksa, neden kredi verilsin ki?
Sermaye el değiştirebilsin diye ...!

22 bin mazbata(lı) nasıl yaratılmış ve "soyulmuştur" sanıyorsunuz?
Olmayan kaydi paraların faizini "sokaktaki adama" ödettirerek...!
Çünkü sermaye yok olmaz, el değiştirir...

2014'teki ceza davalarında verilen hükümler sonucu çıkarılan ve sonuçlandırılan mazbata sayısının 11 bin 469 olduğu açıklandı ...
Askıda duran mazbata sayısı ise 11 bin 161...
Toplam: 22 bin 630 mazbata davası...
Gerçi bir kişinin birden fazla mazbatası vardır ancak her kişinin bir mazbatası olsa ortalama her yüz kişiden 10'u mazbatalı demek olurdu bu sayıya göre...
Yüksek Mahkeme tarafından hazırlanan 2015 faaliyet raporuna göre 2013-2014-2015 yııllarında kaza mahkemelerinde dosya edilen hukuk davaları yazının sonundaki tabloda verilmiştir. Bu tablolardaki dava sayıları görüldüğü üzere oldukça yüksek ve ürperticidir ...

BU NASIL BİR İKTİSADİ AKILSALLIK?

13 Milyarlık bir sermaye içerisindeki borç oranı 10 milyar tl'dir...
Kaydi para ile yaratılmıştır bu borç... Bilgisayar ekranından "deftercik" hesaplarıyla borç olarak üretiliyor... Zaten toplam servetin büyük bir hacminin 60-70 kişinin hesabında olduğu ileri sürülüyor...
9 katı kaydi para yaratıp bunun fahiş miktarlardaki faizini gerçekmiş gibi vatandaşa ödettirenler ile bu pasta büyümez...
İnsanların evini, arabasını, malını ve her şeylerini, bugünün pastasıyla yarının pastası arasındaki kredi farkı da yutar!

"İktisadi akılsallık" dediğiniz bu mudur?
Değildir, bu "Ekonomik Kabilecilik"tir ...

YOL NEDİR? YOLDAŞ KİMDİR?

Peki!
"Sosyal sol" ne yapıyor?
"Dağına göre kar" yağdırmak durumuna düşüyor...!
Bir nevi kapitalist güçlerle "taktik müttefikliği"ne girmek durumunda bırakılıyor...!

Devlet üretim araçlarının mülkiyetini kaybetmişse;
Sorun mu?
Değil!

İktisadi faaliyetlerini düzenleyemiyorsa;
Sorun mu?
Değil!

Tapuları geçersiz kılınıyorsa;
Sorun mu?
Değil!

Sosyal devletin en temel alanları sağlık ve eğitim özel okullara ve özel hastanelere teslim edilmişse;
Sorun mu?
Değil!

Türkiye’den kablo ile elektrik gelecekse;
Sorun mu?
Değil!

KIB-TEK rekabete açılacaksa, enerji de özelleşirse,
Sorun mu?
Değil!

Havaalanı, Limanlar, Telefonlar ve Su özelleşirse;
Sorun mu?
Değil!

Bunların hiç biri sorun değilse,
Devlet tamamen kurumsuzlaşsın o halde !

Sosyal devletin biçimlendirilmesi bir ideoloji meselesi değil ise,
Ne ile biçimlendireceksin?

Kısacası nereye doğru yol almaya başladık?
"Yol" nedir?
"Yoldaş" kime denir?
Yola çıkanın derdi nedir?
Artık bunları konuşmanın, ortak paydanın, yol arkadaşlığının neyin arayışı olduğunu ortaya koymanın zamanı geldi...

Bu psikolojinin/yoldaşlığın karşılığı, pastadan daha fazla pay koparmak mıdır?
Öyleyse eğer,
bu yol, yol değildir...!

Bu yazı toplam 2354 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar