1. YAZARLAR

  2. Tümay Tuğyan

  3. CTP ve Atatürk Milliyetçiliği!
Tümay Tuğyan

Tümay Tuğyan

CTP ve Atatürk Milliyetçiliği!

A+A-

 

Hükümet programının eğitim ile ilgili bölümünde kaleme alınan, ‘eğitim alanında atılacak tüm adımlarda Atatürk ilke ve devrimlerine ve özellikle laiklik anlayışına uygun olarak hareket edilecektir’ ifadesi üzerinde biraz kafa yormayı öneriyorum.
Çünkü muhtemelen masum bir niyet taşıyan bu ifade biçimi, kendini solda tanımlayan bir siyasi partinin eğitim politikasına açık bir tezattır.
Evet bu bir koalisyon hükümetidir ve hükümet programı ne tek başına CTP ne de tek başına DP’nin politikalarından ibarettir ancak bu, siyasi partilerin kendilerini tanımladıkları değerlerle çelişen ifade biçimlerinin mazereti olmamalıdır.
Bu ifade ile ilgili derdim ne midir?
Lafı uzatmayayım, hemen anlatayım.
***
Hükümet programında atıf yapılan ve 6 ana başlıkta toplanan Atatürk ilkelerinin önemli ayaklarından biri olan milliyetçilik ilkesi ki bu ‘Atatürk milliyetçiliği’ olarak tanımlanmaktadır, CTP’nin kendi web sayfasında tanımladığı eğitim anlayışı ile ne oranda örtüşüyor?
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın ikinci maddesinde bağlılık bildirilen Atatürk milliyetçiliği, acaba aslında nedir?

***

Atatürk milliyetçiliği, 1924 yılında hazırlanan vatandaşlık kanununda, ‘Türkiye ahalisine, din ve ırk farkı olmaksızın, vatandaşlık itibarı ile Türk ıtlak olunur’ ifadelerini benimser. Şu an yürürlükte olan 1982 Anayasası’nda da aynı mantık devam eder, ‘Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür’ denir. Yani Atatürk milliyetçiliğine göre örneğin Türkiye’de Kürt yoktur, herkes Türk’tür. Ermeniler, Çerkezler, Lazlar, hepsi yasalara göre ‘Türkiye’ değil, ‘Türk’ vatandaşıdır.
Devam edelim;
Atatürk milliyetçiliği,1924’te çıkarılan bir yasayla gayrimüslim vatandaşlarının devlete memur olarak girmelerini engeller, 1934’te çıkarılan bir başka yasayla yabancıların bazı meslekleri icra etmelerini yasaklar.
Atatürk Milliyetçiliği, Lozan’da azınlık statüsü verilen Ermeni, Yahudi ve Rumlar dışında kalan hiçbir etnik azınlığa ana dilde eğitim hakkı tanımaz. Anayasa’nın 42’nci maddesi; ‘Türkçe’den başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına ana dilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez’ der. Yani örneğin ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 12’sinin ana dili Kürtçe’dir ama Kürt çocukların okulda Kürtçe eğitim alması yasaktır.
Devamında sözü, ‘Biz Atatürk milliyetçisiyiz’ diyen CHP Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na seslendiği 21 Şubat 2013 tarihli yazısıyla, Hasan Cemal’a bırakalım:

Yıl 1925 Şark Islahat Planı:

“Vilayet ve kaza merkezlerinde, hükümet ve belediye dairelerinde ve diğer kuruluşlarda, okullarda, çarşı ve pazarlarda Türkçe’den başka dil kullananlar cezalandırılacaktır.”
Yıl 1930 Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt:

“Benim fikrim ve kanaatim şudur ki, memleketin kendisi Türk’tür. Öz Türk olmayanların Türk vatanında bir hakkı vardır. O da hizmetçi olmaktır, köle olmaktır.”

Yıl 1925,
Meclis Başkanı Abdülhalik Renda’nın Doğu Raporu’ndan:
“Türkçeyi hakim dil haline getirmek... Fırat’ın batısındaki vilayetlerin bir kısmında dağınık vaziyette yerleşmiş olan Kürtleri Türk yapmak...”

Yıl 1930, Başvekil İsmet Paşa’nın 31 Ağustos tarihli Milliyet’e demeci:

“Bu ülkede sadece Türk ulusu ırksal haklar talep etme hakkına sahiptir. Başka hiç kimsenin böyle bir hakkı yoktur.”

Yıl 1940, CHP raporundan:

“Kürtler Türkleştirilmelidir! Kürt meselesi Türkiye’nin en mühim meselesidir. Asimilasyonun ilk şartı dil öğretmektir.”

Yıl 1961,
27 Mayıs Darbesi’nin lideri Orgeneral Cemal Gürsel:
“Bu memlekette Kürt yoktur. Kürdüm diyenin yüzüne tükürürüm.”

Hasan Cemal yazının sonunda Kılıçdaroğlu’na, Atatürk milliyetçiliği üzerinde biraz  düşünmesini, konuya eleştirel yaklaşmasını salık veriyor, aksi halde sosyal demokratlığının tartışılır olacağını söylüyor.
Benim naçizane görüşüm de CTP’nin bu konuda kendi değerlendirmesini yapması gerektiği yönündedir.
Atatürk ilkelerinden murat edilen çağdaşlık ve laiklik midir?
O halde bunu illâ ki Atatürk ilkelerine bağlamak mı lazımdır?
Atatürk ilkeleri olmaksızın çağdaş ve laik bir eğitim sisteminden bahsetmek mümkün değil midir?
Hükümet eğitim sistemini, ‘Atatürk milliyetçiliğinin Türkiye’de ördüğü eğitim sistemi modeline sokmak istiyor’ demiyorum elbette.   Ama demokratikleşme süreci çerçevesinde, ‘Türk’ ifadesinin vatandaşlık tanımından çıkarılmasının yanı sıra, Atatürk milliyetçiliği ifadesinin de Anayasa’dan çıkarılması konusu Türkiye’nin dahi gündemindeyken, bizim hükümet programımızın eğitim başlığı altında duruyor olması, rahatsız edicidir.

Bu yazı toplam 2394 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar