1. YAZARLAR

  2. Tümay Tuğyan

  3. CTP kurultayı
Tümay Tuğyan

Tümay Tuğyan

CTP kurultayı

A+A-

 


Cumhuriyetçi Türk Partisi’nde vakit artık kurultay vakti.

Ve hükümetin büyük ortağı galiba tarihinin en tartışmalı, en sıkıntılı kurultaylarından birini gerçekleştiriyor.

Sonuç itibarıyla değilse de, süreç itibarıyla bu böyle.

Geçmişten gelen ihtilaflar, bu sürece damgasını vuruyor.

Yarış çok açık ki sadece Yorgancıoğlu ve Akansoy arasında değil.

Bu yarışta, çok sayıda ‘görünmeyen’ aday var.

Temmuz ayında yapılan milletvekilliği erken genel seçiminde iyice ayyuka çıkan, ancak aslında kökleri çok daha eskiye dayanan çekişmelerin yarattığı bir sonuç bu.

Parti içerisinde başkan Yorgancıoğlu’na yönelik olarak çok ciddi boyutlara varan eleştiriler bir tarafa, yaşanmakta olan sorunların altı kazıldığında, bir kısmının Yorgancıoğlu döneminin çok öncesine rastladığını görüyoruz.

Örneğin Mağusa’da yaşanan ve Sonay Adem’in seçimi kaybetmesiyle artık ayan beyan konuşulur hale gelen kriz, bir önceki genel seçimlerde de yok muydu?

Kılıçlar ta o zamandan, 2009 yılının Nisan ayında yapılan seçimlerde çekilmemiş miydi?

CTP Mağusa listesi kıran kırana bir çarpışma içinde bulmamış mıydı kendini?

Ve bu mücadele bugün hâlâ devam ediyor.

Ama kurultay dinamikleri içerisinde, biraz boyut değiştirmiş şekilde!
O kavga maalesef bugün, kurultayın iki başkan adayının bacaklarına dolanmış bir biçimde varlığını sürdürüyor.

Medyada da akıl almaz boyutta bir bilgi kirliliği hakim.

Kurultaya sadece günler kala, kasıtlı olarak piyasaya sürüldüğü her haliyle belli olan yayınlara rastlıyoruz.

Bu yayınlar farklı kılıklarla, yani zaman zaman bir haber, zaman zaman bir köşe yazısı, zaman zaman ise adaylardan birine destek görüntüsünde karşımıza çıkabiliyor.

Gelecek yıl yapılacak olan belediye seçimlerine yönelik bazı hedeflere, tabiri caizse Pazar günkü kurultay üzerinden ‘don biçilmeye’ çalışılıyor.

Gelinen aşamada, başkan adaylarının siyasal duruşlarına ilişkin değerlendirmeler ya da tartışmalar, birtakım kişisel hesaplaşmaların gölgesinde heba olup gidiyor.

Adayların gerçek kimlikleri, siyasi ve sosyal duruşları ve hedefleri, ikinci planda kalmaktan kurtulamıyor.

Oysa Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin şu anda en son ihtiyacı olan şey, bu tür hesaplar ve hesaplaşmalar!

Hükümette karşı karşıya bulunulan birçok sorun var.

Bir yanda Kıbrıs sorununda yürütülen politikalar, bir yanda ekonomik protokolün yansımaları, bir yanda KIB-TEK gibi devleşmiş sorunlar...

Ve daha birçokları...

Aynı anda, onlarca açık cephe!

Ve hangi aday kazanırsa kazansın, bu kurultayın sonucunun; istikrar getirmek gibi bir kaçınılmaz bir sorumluluğu var.

Temmuz’da CTP’ye oy veren seçmenin beklentilerinin yerine getirilebilmesi ve daha da önemlisi bu toplumun ihtiyaç duyduğu değişimlere imza atılabilmesi için, istikrarlı, kendi içindeki sorunları aşmış ya da en azından aşma yoluna girmiş bir parti lazım.

Ve hiç kimsenin, her ne sebeple olursa olsun, yeni yönetimin  geleceğe dair soğukkanlı ve stratejik öneme sahip siyasal kararlar üretme kapasitesini aşağıya çekme lüksü ve de hakkı yok.

Bu yazı toplam 2421 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar