1. YAZARLAR

  2. Tayfun Çağra

  3. Corona’lı ikinci bayram
Tayfun Çağra

Tayfun Çağra

Corona’lı ikinci bayram

A+A-

Corona gündeminde bir bayrama daha geldik.

1 Temmuz’da uçuşlar başladı, havadan ve denizden covid-19 vakaları da uzun bir aradan sonra yeniden hortladı.

***

Bu bayramı da vaka sayılarının arttığı bir süreçte yaşıyoruz…

Ne kadar söylense, ne kadar uyarılsa da bayramı yine gelenekler neyi gerektiriyorsa öyle kutlayacağız galiba!

Yani eller öpülecek, cak-cuk öpüşmeler olacak, hiç olmazsa tokalaşma yapılacak.

Sanki bunları yapmasak bayramın gücüne gidecekmiş! gibi…

Veya büyüklerin gücüne gidecek, bize darılacak, bir daha konuşmayacakmış gibi…

Halbuki daha fazla o büyüklerin sağlığı için bunları yapmamak gerekiyor ama maalesef yine olacak.

Düğünlerimizde olduğu gibi…

Öpüşmeler, uzun süre birbirini görmeyenlerin sarılarak hasret gidermeleri…

Ya gelinle damat!

Gece boyunca öpülmekten, öpmekten yorulsalar da gelenekler onu gerektiriyor!

Öpecekler de öpülecekler de…

Hiç olmazsa konuklar maske taksa!

O da çok az.

Giyim-kuşam, üstüne maske… Olmaz, süsümüze ket vurur!

***

Hade bir süre kapalıydık, bir anlamda izole olmuş, yaşıyorduk, vakalar son bulmuştu ama artık öyle değil.

Önce de çok dikkatli olmalıydık ama artık daha da dikkatli olmalıyız.

Gelenekler, görenekler corona bitince yine devam eder oysa, şimdilik uygulamasak da yapılması gerekeni uygulasak…

Mümkün değil gibi.

***

Peki hep kapalı mı kalmalıyız?

Geçtiğimiz gün de yazdım;

Açılma olmalı ama gerekli tedbirler alınarak…

Pandemi hastanesinden başlayarak…

Girişlerde gereken kontrolü yaparak…

Bize düşen şeyleri de yaparak…

Tamam önce sağlık ama bir şekilde insan yaşamını da idame ettirmeli…

Hep kapalı iken bu mümkün değil.

İşsizlik, parasızlık artarken bir şekilde bazı açılmalar yaşanmalı…

Risk mi?

Evet risk ama sürekli kapalı olmanın da daha başka riskleri beraberinde getireceği çok açık.

Çok farklı, çok olağanüstü bir dönemden geçiyoruz…

Bu dönemi atlatabilmek için farklı uygulamaları yaşama geçirmek gerek.

İşsiz kalanları, dükkânını açamayanları, açsa da para kazanamayanı bu gariban devletçik ne kadar ayakta tutabilir ki!

Şimdiden zaten yalnız bıraktı.

Güçlü ülkeler gibi “siz evde oturun, biz size bakarız” diyemeyeceğine göre, gerekli tedbirlerin alınıp herkesin hayatını idame ettirebileceği olanakların en azından birazcığını yaratmak gerekiyor…

“Kapalı kalalım” demekle olmuyor ne yazık ki!

***

Pandeminin içinde, tedbirli olmak koşuluyla iyi bayramlar dileklerimizi iletmiş olalım yine de;

Dikkat edin, Bayramı mutlu geçirin.

Bu yazı toplam 1985 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar