Bir mahkum tarafından mahkemede söylenen “Cezaevinde uyuşturucu satılıyor” iddiaları tartışma konusu oldu.

Didem MENTEŞ

Uyuşturucu suçundan birçok kez mahkum olan Şahin Suyolcu isimli sanık, önceki gün Ağır Ceza Mahkemesi’nde, ‘cezaevinde kimse ıslah olmuyor. Gardiyanlar uyuşturucu getiriyor, mahkumlar satıyor’ iddiasında bulunması üzerine soruşturma başlatıldı. Lefkoşa Ağır Ceza Mahkeme Heyeti Ömer Güran, sanığın ifadesinde söz ettiği mahkum isimlerini vermesi ardından, gerekli soruşturmanın yapılması için verdiği emir üzerine dün cezaevinde arama yapıldı. Narkotik ve Kaçakçılığı Önleme ekipleri dün sabahın erken saatlerinde cezaevine giderek, Eren Aslan ve Ümit Karaduman isimli iki mahkumdan ifade alarak, koğuşlarda arama yaptı ancak herhangi bir uyuşturucuya ulaşılamadı. 

Hiçbir bulgu yok

Bu arada YENİDÜZEN’e açıklama yapan Merkezi Cezaevi Müdürü Metin Bilmem, sanık Şahin Suyolcu’nun yaptığı iddialar üzerine Narkotik ve Kaçakçılığı Önleme ekiplerinin cezaevinde arama yaptığını ve adı geçen sanıklardan ifade aldığını ancak hiçbir bulguya ulaşamadığını dile getirdi.
Bir süre önce X Ray cihazı ve narkotik köpeği temin edildiğini ve uyuşturucunun önünün nispeten kesildiğini söyleyen Metin Bilmem, “2-3 ay önce narkotik ekipleriyle birlikte yine bir arama yapıldı, uyuşturucu da bulundu soruşturuldu ancak hiçbir gardiyanın ismine rastlanmadı” dedi.

Öte yandan Kıbrıs Türk Gardiyanlar Birliği Başkanı Hüseyin Şen ise cezaevinde uyuşturucu sorunu olduğunu kimsenin inkar edemeyeceğini belirterek, bunun sadece personele mal edilemeyeceğini söyledi. Cezaevi binasının fiziki yapısından dolayı bu sorunun kaynaklandığını aktaran Şen, binanın fiziki yapısının yeterli olması halinde içeriye uyuşturucu giremeyeceğini savundu.

Eski müdürler ‘yeni cezaevi şart’ dedi

YENİDÜZEN’e konuşan Merkezi Cezaevi eski müdürleri ise tam donanımlı, kampus modelinde bir cezaevinin yapılmansın kaçınılmaz olduğunu, bu tür olayların biraz daha önüne geçilebileceğini dile getirdi. 2006- 2011 yılları arasında müdürlük yapan Hüseyin Kasaboğlu, cezaevinin yapısı bakımından ıslah edici bir pozisyona sahip olamadığını, kampus modeli yeni bir cezaevi merkezinin yapılmasının artık şart olduğunu vurguladı. Kasapoğlu, , bu tür olayları önleyebilmek için cezaevi yönetimi ve narkotik ekiplerinin iş birliği çerçevesinde cezaevine şok operasyonlar düzenleyerek bu sorunu bir nebze olsun azaltabileceğini söyledi.

2011- 2014 yılları müdürlük yapan Salahi Hoca ise kendi döneminde de bu tür sıkıntıların yaşandığını belirterek, yeni bir cezaevi yapılarak uyuşturucu suçundan mahkûm olanların ayrı tutulması ve eğitim verilmesi gerektiğini dile getirdi.

---------------------------------------------------------------------------------

Merkezi Cezaevi Müdürü Metin Bilmem: “Gerekli araştırma ve soruşturma yapıldı bir şey çıktı”

Merkezi Cezaevi Müdürü Metin Bilmem, sanık Şahin Suyolcu’nun yaptığı iddialar üzerine Narkotik ve Kaçakçılığı Önleme ekiplerinin cezaevinde arama yaptığını ve adı geçen sanıklardan ifade aldığını ancak hiçbir bulguya ulaşamadığını dile getirdi. Yıllardır “gardiyanların cezaevine uyuşturucu getirir” yönünde iddialar yapıldığını ve kendisinden bu durumdan rahatsız olduğunu söyleyen Bilmem, “2-3 ay önce narkotik ekipleriyle birlikte yine bir arama yapıldı, uyuşturucu da bulundu soruşturuldu ancak hiçbir gardiyanın ismine rastlanmadı” dedi. Bir süre önce X Ray cihazı ve narkotik köpeği temin edildiğini ve uyuşturucunun önünün nispeten kesildiğini söyleyen Metin Bilmem, şunları söyledi: “Köpeği 2- 3 hafta önce aldık ama ortama adapte olması için bir süre gerekliydi. Köpeğin olmadığını fırsat bilenler gerek mahkemeye gidenler gerek başka şekilde uyuşturucu içeriye sokmuş olabilirler. Uyuşturucu suçundan gelen kişiler ilk zamanlar bir arayış içine girerler ve bu durumu fırsat bilebilirler. Uyuşturucuyu yutup midesinden getiren var, sinek küçüklüğünde sarıp ağzının arasında getirenler var. Ne kadar yoklama yapsak da geçirebiliyorlar. Yıllardır gardiyanlar getirir derler ama mahkumlara sorduğumuz zaman isim vermezler. Verseler dışarıda ve içeride takip ederiz, gerekirse içeri almayız kendisini ama bu konu sürekli vardır. Cezaevinin fiziki yapısının artık eskidiğini vurgulayan Metin Bilmem, bunun hem mahkuma hem gardiyana hem de ailelere yansıdığını söyledi.

Bilmem, “cezaevi ıslah edicidir derim. Ama uyuşturucu suçundan mahkum olan kişiler ıslah olur dersem kendi kendimi kandırmış olurum. Cinayettir, hırsızlık, sahte belge düzenleyenler ıslah olabilir, onlara iş, eğitim ve sanat dalı gibi birçok avantaj sağlanabilir ve ıslah olabilir. Ancak içici konumundaki bir suçlunun önce kendisi ıslah olmayı istemesi gerekir. Bunun için içici ve satıcı kişileri birbirinden ayırmak gerekir. İçici adamın tedavisi var ama zaman zaman kaçak yollardan içeri uyuşturucu girerse, o adam görür görmez ne akdar parsı varsa onu alır. İş kişide biter…” Bir mahkumun cezaevinden sonra kendisine sahip çıkan bir ailesi yoksa ve bir iş bulamadığı zamanlar yine aynı suçu işleme potansiyeli olabileceğine değinen Metin Bilmem, devlet kurumlarının da bu insanlara sahip çıkması gerektiğini söyledi. Bazı mahkumların cezaevinden çıktıktan sonra ıslah olduğunu ve iş sahibi edildiğini belirterek, bazılarının ise ıslah olmaya niyeti olmadığını aktardı. Uyuşturucu suçları dışında cezaevi (verdiği eğitimler ve zanaat faaliyetleriyle) bu durumuyla ıslah edici olduğunu aktararak, kampus şeklinde bir cezaevinin yapılması halinde bunun daha iyi olabileceğini belirtti.

---------------------------------------------------------------------

Gardiyanlar Birliği Başkanı Hüseyin Şen: “Uyuşturucu sonu var ama gardiyanlara mal edilemez”

Kıbrıs Türk Gardiyanlar Birliği Başkanı Hüseyin Şen, cezaevinde uyuşturucu sorunu olduğunu kimsenin inkar edemeyeceğini belirterek, bunun sadece personele mal edilemeyeceğini cezaevi binasının fiziki yapısından da kaynaklandığını dile getirdi.  Binanın yeterli olması durumunda içeriye uyuşturucu giremeyeceğini aktaran Şen, Hükümetin cezaevine eşya alımlarında ve ziyaretçi girişlerinde kısıtlamaya gitmesi önlem açısından iyi bir adım olduğunu söyledi. Cezaevine ‘X RAY’ cihazı konulduğunu ve narkotik detektör köpeği alınmasına rağmen yeterli olmadığını aktaran Hüseyin Şen, “bir mahkum çıkıp ortalığı karıştırıyor ve kenara çekiliyor, ihale de bize kalıyor. Gerçekten bir gardiyan yapmış olabilir yapmamış da olablir. Görevini kötüye kullanmış olabilir ama bunun araştırması yapılıp tespit edilmesi gerekir. Polis inceleme yapıyor ama hiçbir şey çıkmıyor” dedi. Bu iddialardan tüm gardiyanların sorumlu tutulamayacağını belirten Hüseyin Şen, “biz üyelerimize bireysel ve toplu olarak eğitimler vererek bilgilendirme seminerleri yapıyoruz, mücadele ediyoruz” dedi. Cezaevi binasının yetersiz kaldığını bu nedenle bazı şeyleri engelleyemediklerini vurgulayan Şen, yeni cezaevi projesinin hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi. TC Adalet Bakanlığı’nın çok kapsamlı bir cezaevi için bütçe ayırdığını ancak ihalenin Ankara’da açılması gerektiği için projenin yarıda kaldığını söyleyen Hüseyin Şen, yakın bir gelecekte de projenin hayata geçemeyeceğinden yakındı.

----------------------------------------------------------------

Kasaboğlu: “Şok baskınlarla biraz önüne geçilebilir”

2006- 2011 yılları arasında Merkezi Cezaevi Müdürlüğü yapan Hüseyin Kasaboğlu, cezaevinin yapısı bakımından ıslah edici bir pozisyona sahip olamadığını, kampus modeli yeni bir cezaevi merkezinin yapılmasının artık şart olduğunu vurguladı. Kasaboğlu, Kendi döneminde de bu tür olayların az da olsa yaşandığını, cezaevine uyuşturucu sokan bir gardiyan ile işçinin cezalandırılarak mahkum olduğunu söyledi. Kasaboğlu, bu tür olayları önleyebilmek için cezaevi yönetimi ve narkotik ekiplerinin iş birliği çerçevesinde cezaevine şok operasyonlar düzenleyerek bu sorunu bir nebze olsun azaltabileceğini söyledi. Kasaboğlu, ani baskınlar her zaman için cezaevine artı sağladığını, kapsamlı bir aramayla mahkumların içeriye uyuşturucu sokma cesaretinin olamayacağını söyledi. Hüseyin Kasaboğlu, yeni bir cezaevinin gerekli olduğunu ve bunun için çalışmalar başlattıklarını belirterek, örnek cezaevi modelleri için inceleme ve tespitler yaptıklarını aktardı. Bir cezaevinin nasıl olması gerektiği konusunda görüş alışverişlerinde bulunduğunu hatırlatan Hüseyin Kasaboğlu, en iyisi modelin kampus halinde bir cezaevi olabileceğini düşündüklerini kaydetti. Bu süreçte birçok iyileştirmeler yaptıklarını, sinema, atölye, salonlar ve konferanslar gibi faaliyet alanlarının yaratıldığını belirten Kasaboğlu, bunların günü geçiştirdiğini ancak ıslah etmeye yetmediğini aktardı. Yeni modern cezaevi için Türkiye’de geliştirilen projelerin gündeme geldiğini ancak ihalelerin Ankara’da açılmak istenmesi nedeniyle yarıda kaldığını ifade etti.

Müdürlük döneminde cezaevine uyuşturucu ve cep telefonu sokan kişilerle karşılaştığını, biri işçi biri de gardiyan olmak üzere 2 kişinin tespit edilerek mahkemede cezalandırıldığını hatırlattı. Sadece gardiyanlar yapmış gibi görülmenin söz konusu olmayacağını söyleyen Kasaboğlu, “ben sadece gardiyanların yaptığına inanmıyorum birçok su istimal vardır” dedi. Bu tür olayların çok sıkı denetim yapılırsa tespit edilip az da olsa önlenebileceğini belirten Hüseyin Kasaboğlu, kampus modelinde bir yeni cezaevinin yapılmasının kaçınılmaz olduğunu dile getirdi.

------------------------------------------------------------------------

Hoca: “Yeni cezaevi şart”

2011- 2014 yılları arasında Merkezi Cezaevi Müdürü olan Salahi Hoca, kendi döneminde de bu tür sıkıntıların yaşandığını belirterek, yeni bir cezaevi yapılarak uyuşturucu suçundan mahkûm olanların ayrı tutulması ve eğitim verilmesi gerektiğini dile getirdi. Hoca, “Benim dönemimde anda arada uyuşturucu satışı yapan mahkûmlar çıkardı. Elimizden gelen yardımı yapar, maddi ve manevi destek olurduk. Geçmiş dönemlerde bazı gardiyanların bu tür suçlardan yargılandığını biliyorum. Cezaevi içerisinde bu suçların azalması için yeni bir cezaevi yapılması kaçınılmazdır. Uyuşturucu suçundan gelenlerin ayrı tutularak gerekli tedavi ve eğitici faaliyetler verilmesi gereklidir. Aksi takdirde bu suçların önüne geçmek kolay olmayacaktır” dedi.