Kuzey Kıbrıs Çevre Platformu (KKÇP), doğa tahribatının gizli oyunlar içinde durmak bilmeden devam ettiğini belirtti.
5 Haziran Dünya Çevre Günü nedeniyle KKÇP adına yazılı açıklama yapan Teksen Köroğlu, orman arazilerinde, sahillerde, denizlerde, derelerde, dağlarda, sit alanlarında ve kamuya ait arazilerde “yapılan kıyımlar, çekilen peşkeşler” için verdikleri mücadeleye devam edeceklerini söyledi.

“Halka ait arazilerde yaşanan çevre tahribatını, plansız yapılaşmayı, yapılaşmanın önü açmak için yasaların çıkarılmasını, yeşille mavinin ve yaşamın yok edilmesini görmek istemiyoruz” ifadesini kullanan Köroğlu, şöyle devam etti:

“Bizlerin bugün yaşayanların, atalarımızın bize emanet ettiği doğamızı ve doğal güzellikleri bir borç olarak alıp bunu geleceğe çocuklarımıza bırakma gibi büyük sorumluluğu taşımamız gerekir. Üzülerek görüyoruz ve yıllardır tüm uyarı ve açıklamalarımıza rağmen doğa tahribatı gizli oyunlar içinde kendisini durmak bilmeden iletmeye devam etmektedir”

Teksen Köroğlu, “5 Haziran Dünya Çevre Günü'nü yalnız bir güne değil her güne sığdırarak, başta sorumlu yöneticileri ve halkımızı kendi geleceklerine ve kendi çevrelerine kendi doğalarına sahip çıkmaya davet ediyoruz birlik olmalıyız, beraber olmalıyız” ifadelerini kullandı.

Köroğlu, çevre tahribatı ile ilgili mücadeleyi yasalar çerçevesinde sürdürerek, doğayı sahipsiz ve kimsesiz bırakmayacaklarını ifade etti.

ÇEVRE MÜHENDİSLERİ ARAZİ DEVİRLERİNİ KINADI 

KTMMOB Çevre Mühendisleri Odası, 5 Haziran Dünya Çevre Günü nedeniyle yayınladığı mesajda, hükümet bütçelerinde çevre kalitesinin ve halk sağlığının korunması adına daha çok bütçe ayrılması, alt yapı yatırımlarının öncelikli olması gerektiğini belirterek Çevre Mühendisleri olarak bu konularda üzerlerine düşen görevleri yapmaya muktedir ve hazır olduklarını kaydetti.

“%30 ORANINDA OLMASI GEREKEN ORMAN ALANI %11”

KKTC’de çevre sorunlarının evriminin, gelişmiş ülkelere göre çok daha vahim durumda olduğuna işaret eden Oda, Devlete ait Orman Arazisi olarak ayrılan alanların ağaçlandırılıp kamu yararına sunmak yerine “şeffaf olmayan şekilde yatırımcılara dağıtıldığını”, ülkemizde %30 oranında olması gereken orman alanının şu an %11 olduğunu belirtti.

Tarihi mirasın ve doğal kaynakların bozulmasına neden olan ve kamu yararı ilkelerini de tamamen göz ardı eden tüm arazi devirlerini kınayarak, iptal edilmesi gerektiğini söyleyen Oda, “Maalesef insanlığın ve tüm diğer canlıların kaderini elinde tutan kararları alan hükümetler, kısa dönemli hesapların peşinde sürükleniyor, kişisel çıkarların ve tükenmez iktidar heveslerinin sözcülüğünü yapıyorlar” dedi.

foto arşiv