1. HABERLER

  2. SİYASET

  3. Çavuşoğlu: “Evrensel ve rasyonel ekonomi tedbirleriyle krize yaklaşılmalı”
 Çavuşoğlu:  “Evrensel ve rasyonel ekonomi tedbirleriyle krize yaklaşılmalı”

Çavuşoğlu: “Evrensel ve rasyonel ekonomi tedbirleriyle krize yaklaşılmalı”

Çavuşoğlu, ülkede ekonomik sıkıntılar olduğuna dikkat çekerek, evrensel ve rasyonel ekonomi tedbirleriyle krize yaklaşılması gerektiğini söyledi.

A+A-

UBP Genel Başkanlığı’na aday olacağını açıklayan Milletvekili Nazım Çavuşoğlu, ülkede ekonomik sıkıntılar olduğuna dikkat çekerek, evrensel ve rasyonel ekonomi tedbirleriyle krize yaklaşılması gerektiğini söyledi.

Çavuşoğlu yaptığı yazılı açıklamada, Anavatan Türkiye’de ya da dünyada ne yaşanırsa yaşansın Kuzey Kıbrıs olarak kendi ekonomimizi güçlendirmek ve dalgalanmalardan en az etkilenmek için hazırlıklı ve proaktif olunması gerektiğini kaydetti.

Her şeyden önce kamu ağırlıklı bir ekonomi ve büyüme politikası iflas ettiğinden ekonomik müdahalenin özel sektörü ayakta tutarak sağlanması gerektiğini savunan Çavuşoğlu, “Yani kamu harcamalarının artırılmasını içeren, açık bütçe politikalarını finanse edecek ne gelir kaynağımız ne de borçlanma limitimiz kalmamıştır” dedi.
İçinde bulunduğumuz dönem itibariyle bu finansmanı Türkiye’den isteme kolaylığının ülkeyi geçmişe götüreceğini, bunun 2009 yılından itibaren UBP iktidarının dört yıllık kazanımlarını ve bu hedefteki emeklerini hiçe saymak anlamına geleceğini ifade eden Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
“Bugün gazetelerde siyasiler “Türkiye’den kim daha fazla para kopartabilir yarışına” çekilmek istenmektedir. Bu yaklaşımı sergileyenler KKTC’nin geldiği noktayı ve gücünü algılamayan, kendi özgücüne güven duymayan, kolaycılığı tercih eden anlayışı temsil etmektedirler.
Gerçekçi bir bakış açısı ile bakıldığı zaman üretilen birçok görüşün tüketimi körükleyen, memur maaşlarının artırılması veya 13. Maaşların erken ödenmesi gibi yaklaşımlar içermektedir.
Harcama sıkıntılarını aşmak için yapılan mal ve hizmet ithalatını körükleyici öneriler, alışkanlık haline getirdiğimiz ülke ekonomisine katkı sağlamadığı gözle görülür gerçeklerdir. Bu alışkanlıkların sonucu olarak taşıt, yurt dışı gezi, yurt dışı eğitim, özel ders, özel okul, özel sağlık giderlerimiz ve benzeri yaklaşımlar ülke gelirinin harcandığı büyük ölçekli kalemleridir.
Buna bağlı olarak bütçesinin yüzde 35’i dışarıdan finanse edilen yani ‘’açık bütçe’’ olan bir ülkenin büyüme oranının örneklerine bakıldığı zaman çok daha yüksek olması gerekmekteydi.”

Nazım Çavuşoğlu, açıklamasında kısa ve uzun vadeli tedbir önerilerini de duyurdu. Çavuşoğlu’nun önerileri özetle şöyle:
“TC kaynaklı altyapı projelerinde harcama oranı çok düşüktür. Bunun nedeni maalesef iletişimsizlik, bürokrasimiz ve müteahhitlerle ilgili soruna çözüm üretemeyen hükümetlerimizdir. Bu sektörde en büyük sorun olarak görünen birim fiyatlar, bir an önce bilimsel bir çalışma ile güncellenmeli ve Müteahhitler Birliği ile yaşanılan sıkıntılar uzlaşı çerçevesinde hükümet tarafından çözülmelidir.

TC kaynaklı reel sektör yedek ödeneği devreye sokulmalıdır. Mecliste bekleyen Bankacılık, TEFE’ci ve Kamu çalışanları yasaları ile diğer hazır reform yasaları bir an önce yasalaştırılarak, TC Reform Destekleme ödeneğinde yer alan 200 milyon TL’nin derhal KKTC’ye getirilmesi sağlanmalıdır. KIB-TEK’in hizmetleri derhal TL’ye döndürülmelidir. Bazı devlet hizmetlerine karşılık alınan harçlar gözden geçirilerek TL bazında sabitlenmelidir. Hane halkı kira sözleşmelerinin Türk Lirası üzerinden yapılması teşvik edilmeli ve döviz üzerinden yapılması yasaklanmalıdır. Yükseköğretimde Türkiye’den gelen öğrenciler için harçlar TL olarak belirlenmelidir. Tüketici kredisi 48 ay ile sınırlanmalıdır. Taşıt ve benzeri alımlar için 48 ayın üzerinde kredi verilmemesi sağlanmalıdır.

Türkiye’de 2001 yılında yapılan yasaların bir benzeri olarak döviz ile borçlanma sadece ihracat geliri veya geliri döviz cinsinden olanların giderlerini finanse etmesi için verilmelidir. Böylece geliri TL olanların borçlanması da TL olmuş olacaktır.

Özel sektör yatırımları hızlandırılmalı, yabancı sermaye ülkeye çekilmelidir. Yap işlet devret modeli ile ülkeye kaynak çekilmeli ve istihdam yaratılmalıdır.

Ülkemizin yoğun gündemi içerisinde tartışılan Su İşletmeciliği, Mağusa Limanı, Telekom ve Enerji sektörü konularında kararlı, ekonomik akıla uygun hareket edilmeli, popülist yaklaşımlardan ve söylemlerden uzak durulmalıdır. Ülkemizde özel okul, özel ders, özel sağlık, özel ulaşım giderlerinin asgariye çekilebilmesi ve uygun şartların sağlanması için çalışmalar yapılmalıdır.” (TAK)

Bu haber toplam 1984 defa okunmuştur