1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. Çavuşoğlu, “ Biz ne yaptık ki özür dileyelim"
Çavuşoğlu, “ Biz ne yaptık ki özür dileyelim

Çavuşoğlu, “ Biz ne yaptık ki özür dileyelim"

TFF’nin büro açması konusuna değinen Çavuşoğlu, Serdar Denktaş’ın KKTC halkı adına TC halkından özür dileyemeyeceğini belirtti.

A+A-

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, verilen aranın ardından saat 12.25’te yeniden toplanarak güncel konuşmalara devam etti.

Konuşmasını sürdüren UBP Genel Sekreteri ve Mağusa Milletvekili Sunat Atun, TFF’nin şube açmasının her yönüyle tartışılabileceğini ancak hükümette görüş ayrılığının geçiştirilebilecek bir konu olmadığını söyledi.

Atun, tarihte ilk defa bir Başbakan Yardımcısı’nın Anadolu halkından özür dilediğini belirterek, “Konu TFF’nin şube açmasının ötesine geçti, hükümet ortakları arasında ortak akıl yok, bu çok ciddi bir meseledir” diye konuştu.

ERHÜRMAN

İkinci güncel konuşmayı CTP-BG Lefkoşa Milletvekili Tufan Erhürman, taşeron sistem konusunda yaptı.

“Şaşkınlık içerisindeyim” diyen Erhürman, uluslararası anlaşmanın iki devlet arasında olduğunu, futbol konusunda yaşanan olayın bununla alakası olmadığını söyledi.

TFF’nin Kıbrıs Türk futbolu hakkında bir girişim yaparken KTFF’yi bilgilendirmek zorunda bile olmaması konusunda görüş ayrılığı bulunmasını anlayamadığını ifade eden Erhürman, aslında görüş ayrılığı olduğuna inanmadığını, yapılanın siyaset olduğunu söyledi.

Erhürman, “Bir devletin coğrafyasıyla ilgili siz bir uluslararası kuruma başvuruyorsanız tanıdığınız o ülkenin federasyonu ile görüşürsünüz” dedi.

Taşeron sistemin sadece merkezi değil yerel idarede de uygulandığını, taşeron istihdamının normal istihdama yaklaştığını kaydeden Erhürman, TDP dışında kendi partisi de dahil tüm partileri işin içine katmakta olduğunu söyledi.

Bir istihdam yapılacağında artık taşeron aracılığıyla yapılmaya başlandığını kaydeden Erhürman, taşeronlar aracılığıyla yapılan istihdamlarda etkinliğin arttığını ve partizanlığın böylece ortadan kalktığının savunulduğunu belirtti.

Anayasa’nın asıl ve sürekli kamu hizmetlerinin kimler tarafından yapılacağını söylediğini kaydeden Erhürman, yerel yönetimlerde de taşeron sistemin kullanılamayacağını söyledi.

Taşeron aracılığıyla işçi olarak istihdam edilenin daha sonra sekreter olabildiğini; bunun hukuka aykırı olduğunu ifade eden Erhürman, hukuka aykırılığın yanında mantıki aykırılık da bulunduğunu vurguladı.

“Taşeron istihdamı normal istihdamdan 100 kat daha fazla partizanlığa açıktır”  diyen Erhürman, normal istihdamda sınavın yazılı sınav olması gerektiğini, taşeronda ise sınavdan hiç bahsedilmediğini söyledi.

Erhürman, Cumhurbaşkanlığı seçimi nedeniyle, herhangi bir parti ismi vermeyeceğini, önemli olanın uygulamadaki yanlışlığı ortaya koymak olduğunu ifade etti.

Cumhurbaşkanlığı seçiminin meclisi bugünkü kadar ilgilendirmemesi gerektiğine de vurgu yapan Erhürman, “Meclisin yapacak çok işi var” dedi.

Taşeron sisteminin sendikalaştırmayı getirmekte olduğunu belirten Erhürman, sendikalı olmadığı için toplu iş sözleşmesi, sosyal güvence bulunmadığını söyledi.

Geçici istihdamın yasadan çıktığını ifade eden Erhürman, yazılı sınav olmadan yapılan tüm istihdamlara karşı olduğunu, sınavların merkezi sınav otoritesi tarafından yapılması gerektiğini kaydetti.

ÇAVUŞOĞLU

UBP Milletvekili Nazım Çavuşoğlu da hükümet icraatları konusunda söz alarak, Ercan Havaalanı ve spor konusuna değineceğini söyledi.
Çavuşoğlu, halkın temsilcilerinin diğer halkın temsilcileri tarafından dinlenmesi ve cevap verilmesi gerektiğini vurguladı.

Ercan Havalimanıyla ilgili olarak, KDV davası için açılan davanın, İstanbul Handling’in yıkılan ambarı için açılan davanın ve bakanlar kurulunun özelden hukuk hizmeti alınması kararı gereği tutulan avukatın aynı hukuk bürosundan olduğuna dikkat çeken Çavuşoğlu,  bunun nedeninin Başbakan veya bakanlar tarafından merak edilip edilmediğini sordu.

Bakanlığı döneminde, vatansever milliyetçi bir bakış açısı ile TC ve KKTC insanlarını buluşturmak için iki tarafın anlaşarak iki hentbol federasyon başkanının kendi huzurunda toplantı yaparak, Mersin’de Beşparmak Spor kulübü kurulduğunu anlattı.

TFF’nin büro açması konusuna değinen Çavuşoğlu, Serdar Denktaş’ın KKTC halkı adına TC halkından özür dileyemeyeceğini belirtti.

Çavuşoğlu, “ Biz ne yaptık ki özür dileyelim. Bunun için tarihi bir çirkinlik yapılmış olması gerekir. TC halkına halk olarak bir kusur işlemedik. Serdar Denktaş’ın özür dileme yetkisi ve buradaki insanları bilgisizlikle suçlama hakkı yok” dedi.

TFF’nun KTFF önünü açacak çalışmalara tam destek verdiklerini ancak bir temsiliyeti hiçe sayarak bir davranış içerine girilmesine karşı olduklarını ifade eden Çavuşoğlu, “Denktaş’ın KTFF Başkanı ile bir uyumazlık nedeniyle böyle bir sorun yaşandığını söylediğini duydum. Bu açıklamayı da kabul etmemiz mümkün değil” şeklinde konuştu.

Çavuşoğlu, TFF’nun bu yöndeki çalışmaları ile bugün yaşanan sürecin ileride çok büyük sıkıntılar yaratabileceği uyarısında bulunarak, KKTC’yi savunan her milletvekilinin bu ortak akıl ile hareket etmesi gerektiğini ve fikir birliğine varılmasının kaçınılmaz bir yaklaşım olduğunu söyledi.

OĞUZ

UBP Mağusa Milletvekili Dursun Oğuz tarımla ilgili güncel konuşmasında, ülkeye sertifikasız ve çimlenmeye uygun olmayan tohumluk buğdayın geldiğini belirterek bunu eleştirdi.

Oğuz, tohumluk buğdaya gemide yapılan denetimlerde ‘buğdayın tohumluk olarak kullanılmaz çimlenme oranı düşük denmesine’ rağmen buğdayın ülkeye girdiğini söyledi ve ne olacağını sordu.

Ekim ayından itibaren tohumluk buğdayın ülkede bulunduğunu belirterek bu buğdayın ne olacağını soran Oğuz, buğdayın ekilmeyecek olmasına ve ekilmemesine rağmen geldiğini ve buğdayda eksiklik olduğunu söyledi.

Oğuz, sayıştayı ve başbakanı buğdayın geldiği tonajda olup olmadığı konusunda araştırma yapmaya çağırdı.

Oğuz, ekilmeyecek buğdayın ülkeye gelmesinin devlete zarar getirdiğini ifade ederek, bunun devlete, bu halka günah olduğunu kaydetti.
“Gelen tohumluk buğday geldiği tonda değil peki ne oldu bu buğday üreticiye mi dağıtıldı yoksa yemlik olarak mı kullanıldı. Bu buğdayın gelişi nedeniyle kim ne kadar menfaat sağladı. Bu sorulara cevap istiyorum” diyen Oğuz, bu ülkede uygun olmayan bu ürünün gelmemesi gerektiğini, gelmişse de gömülmesi veya geldiği yere geri gönderilmesi gerektiğini söyledi.

İhtiyaç olmamasına rağmen ülkeye buğday getirildiğini savunan Oğuz, Başbakan’ın ilgili bürokratlara soruşturma başlatması ve gerekirse bakanı görevden alması gerektiğini ileri sürdü.

Oğuz, tohumluk arpaların da sertifikasız alındığını ve bakanın elinde sertifika olduğunun söylendiğini ancak bu sertifikaların sahte olduğunu savundu.
Ülkeye sertifikasız Türkiye’den gelen arpaların henüz başak vermediğini ancak yerli arpaların başak vermeye başladığını ifade eden Oğuz, başak vermeyen ve vermeyecek olan arpa üretileceğini, ürün kaybı olacağını ve zararının Bakanlık tarafından karşılanması gerektiğini söyledi.

SENNAROĞLU

Gıda Tarım ve Enerji Bakanı Önder Sennaroğlu, ülkenin kurak bir yıl geçirdiğini ve tohumluk sıkıntısı yaşandığını, ülkeye en uygun ürün çeşidinin atinais olduğu halde bulunamadığını söyledi.

Akhisar ürününün büyümesinin 15 gün gecikmeli olduğunu ve uygunluk raporu ile Akhisarı getirdiklerini kaydeden Sennaroğlu, konuşması sırasında

Dursun Oğuz ile tartışarak, “Sen arpa, buğday ve tirtikaleyi ayırabilirsen ben bu görevden istifa ederim. Sen tarımın ‘t’ sinden anlamıyorsun” dedi.
Oğuz’un önersinin ne olduğunu soran Bakan Sennaroğlu, Oğuz’un tarımı bilmeden kendilerini eleştirdiğini belirtti.

“Senin ne haddine benim görevden alınmamı istiyorsun. Var mı elinde bir belge” diyen Bakan, üretim yapılacaksa toprağın iyi işlenmesi, gübre atılması gerektiğini anlattı.

Bakan Sennaroğlu, basını da alıp ekili arazilere gitmeye hazır olduğunu ifade ederek çamur atılmamasını istedi.

7 bin 500 ton arpa, 2 bin 500 ton buğday getirildiğini, buğdayın bir bölümünde sıkıntı yaşandığını, yerine arpa verildiğini anlatan Sennaroğlu, TÜK’ün herhangi bir risk üstlenmediğini söyledi.

Çimlenme denemelerinde yüzde 80-90’ların üstünde olunduğunu, yüzde 70’in altında kalan buğdayın ise firmaya iade edildiğini kaydeden Sennaroğlu, firmanın bunu peyder pey geri götürmekte olduğunu söyledi.

Sertifikalı arpanın fiyatının net olmaması, borsada daha sonra belirlenecek olması nedeniyle alınamadığını, fiyatının ne olacağının belirli olmadığını kaydeden Sennaroğlu, gelen arpa konusunda genelde sorun olmadığını, gübresini atan ve tarlasının bakımını yapanın sorunu olmadığını vurguladı.
Akhisar tohumunda bir sıkıntı olmadığını anlatan Bakan, “eğer gübre atmadıysanız eğer ilaçlama yapmadıysanız ürün de beklemeyeceksiniz” dedi.
(tak)

Bu haber toplam 1698 defa okunmuştur