1. YAZARLAR

  2. Fatma Azgın

  3. Cannabis Oil “Toslaması”
Fatma Azgın

Fatma Azgın

Cannabis Oil “Toslaması”

A+A-


Sağlık Bakanı birkaç hafta önce, Cannabis Sativa (Esrar’ın Latince ismi) bitkisinden elde edilen yağın, özellikle kanser hastalarının terminal (ölüm sürecinde) acılarını azaltabilmek amacıyla doktor denetiminde olmak şartıyla adaya ithal edilip kullanımının serbest bırakılacağını açıklamıştı. Aslında bazı ülkelerde, kanser hastalarının  sadece “terminal”  safhasında değil, (son safhada ağrıların azaltılması için genellikle Morfin veriliyor) kemoterapi almayan hastalar tarafından da kullanılıyor ve binlerce insanın iyileştiği konusunda yayınlar yapılıyor. Esrarın keyif amacıyla içilmesine Hollanda başta, bazı ABD eyaletleri belli yaşlardaki insanlara, yerlerden belli bir dozda satışına izin veriyor.

Kıbrıs’taki “Eczacılık Mevzuatı”nın bir parçası olan İngiliz döneminden kalıp “1972 ve değişiklikleri ile birlikte Uyuşturucu Maddeler Yasası” haline gelen “Tehlikeli İlaçlar yasası” ile meslek ve merak icabı uzun zamandan beri haşır neşir olduğumdan, bu işin bakanın “güle oynaya” açıkladığı rahatlık ve kolaylıkta olmayacağını tahmin etmiştim. Ve doğrusu hangi kayaya çarpacaklarını merakla bekliyordum.

Bu çok ciddi ve bol kısıtlamalı, Uluslararası konvansiyonlarla bağlantılı  “Uyuşturucu Maddeler Yasası” kapsamına giren ilaç ve maddelerin imali, ithali, ihracı, satışı ve kullanımı neredeyse imkansız hale getiren sıkı kurallara bağlanmıştır. Bu yasa o kadar hafife alınmıştır ki, Cannabis Oil in ithal ve kullanımı için mevcut yasada değişiklik yapılması yerine Bakanlar Kurulu kararı yeterli sayılmıştır. Ve tabii, çok sürmeden uyuşturucu maddeler olarak saptanan ilaçlar hakkında “ayaküstü” karar vermenin yanlışlığı ortaya çıkmıştır.

Cannabis Oil’in ithal edilmesinin zorluğu ortaya çıkmıştır.

                                               
*  *  *

Sağlık Bakanı Faiz bey, 6 kasım 2016 tarihli Yenidüzen’de yayınlanan mülakatında, hangi kayalara “tosladığını” şöyle ifade etmiştir: “Kenevir yağının uyuşturucu kapsamına girmesi nedeniyle diğer ülkelerden ithal edilmesinin yasal olmadığını önergeyi geçirdikten sonra öğrendik. Yağı resmi olarak hangi yolla ve nereden ithal edeceğimiz konusunda büyük sorunla karşılaştık. Bir ürünü nereden ve nasıl temin edebileceğinizi önergeyi geçirmeden önce araştırmazsınız. Önce önergeyi geçirir daha sonra bu adımları atabilirsiniz. Biz de önergeyi geçirdikten sonra bu adımı attık, orada da tosladık” dedi.

Kenevir Yağı ABD ve Hollanda’da üretiliyor ve küçük şişeler içindeki yağ 5000 Euro civarındaymış. İzinli ve patent sahibi ülkelerde tıbbi amaçla kullanılıyor ama ihracı yapılamıyor. Sn. Bakan bu işi aklına koyduğunu söyleyerek yeni bir önerge çıkarıp kanser hastalarının doktoru adına ithal etmeye çalışacaklarını, hatta yardımcı olmak isteyenlerin bakanlığa başvurmalarını istiyor. Bu tip ilaçların, kurumlar yerine mesleği ne olursa olsun kişiler adına getirilmesi doğru ve yasal bir yaklaşım olmasa gerek…

Bu arada TC Sağlık Bakanlığı 25 Ocak 2016 da içeriği “cannabionids” olan Sativex isimli ilacı ithal ederek ilaç listesine aldı ve ilk kez Esrar’ın Türkiye’de tıbbi amaçla kullanılmasına izin verilmiş oldu. Sözkonusu ilaç “kırmızı reçete” ile temin edilebilecek. Bu kararın ilgili yasalarda değişiklik yapılarak alındığı kesindir.

*  *  *

Cannabis Oil vakasında bakanın deyişiyle “toslama”nın nedeni, başta Bakanlar ve üst kademe bürokratların, sorumlu oldukları konu ve faaliyet alanlarıyla ilgili yasalardan, mevzuattan haberdar olmadıkları, öğrenmeye de niyetli görünmemelerindendir. Bir ülkede idari uygulamalar “yasalara uygun olmaması nedeniyle” yoğun biçimde mahkemelere taşınıyorsa, o ülkedeki yöneticilerin “hukuk” konusunu ciddiye almadıklarını göstermektedir. KKTC’deki kaotik durumun nedeni bu olsa gerek..

Cannabis Oil olayından yola çıkarsak, sağlık bakanı dahil hekimlerin meslekleri ile ilgili yasaları yeterince bilmedikleri görülüyor. 1976’da  çıkarılan K.T.T.B yasası ile hekimler, meslekleri ile ilgili mevzuatın bilinmesi ve ölçülmesi amacıyla yapılan İngiliz döneminden kalan “registration” sınavından muaf tutulmuşlardır. “Yasa dışı Kürtaj davası” sırasında sorgulanan hekime, “10 haftalık hamilelikten sonra kürtaj yapılmasının yasalara aykırı olduğu hatırlatıldığında, “bilmiyordum” demesi ilginçtir. Hekimlerin mesleklerini icraya başlamadan, diğer meslekler için yapılan “registration” sınavına geri dönmeleri kendileri ve toplum için yararlı olacaktır.

 

 

Bu yazı toplam 66672 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar