1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. “Çalışmalar tahribata neden oluyor”
“Çalışmalar tahribata neden oluyor”

“Çalışmalar tahribata neden oluyor”

Biyologlar Derneği (Bio-Der) “derelerin ıslah edilmesi için ekskavatörlerle yapılan çalışma ve lağım sularının dereye bırakılmasının, derelerin doğal yapısında geri dönüşü olmayan tahribatlara neden olduğunu” ifade etti.

A+A-

Biyologlar Derneği Çevre Eğitimi ve Yönetimi Uzmanı  Nazım Kaşot yaptığı yazılı açıklamada,  “Ülkemizde derelerin ıslahında kullanılan ekskavatörler derenin doğal yapısının tamamını tahrip etmektedir” dedi.

Ekskavatörlerle derelerde yapılan ıslah çalışmalarıyla derelerdeki canlıların yaşadığı tatlı su ekosistemine geri dönüşü olmayan zararlar verildiğini, özellikle Kıbrıs’ın tek tatlı su kaplumbağası olması özelliğine sahip, kuzeyde sadece Asi Dere ve Kanlıdere sisteminde bulunan Çizgili Kaplumbağa’ların da bu durumdan ciddi şekilde etkilenmekte olduğunu kaydeden Kaşot, “Üreme alanlarının bu şekilde yok edilmesi, sayıca azalan bu türü tehdit eden önemli bir çevresel faktör olarak karşımıza çıkmaktadır” dedi.

Islah çalışmalarına neden olarak bitki populasyonundaki artışının öne sürüldüğünü, bitki örtüsündeki artışın ise Kanlıdere ve Asi Dere’ye dökülen lağım suları olduğunu, bunlar engellenmedikçe artışın da önüne geçilemeyeceğini ileri süren Kaşot, “Bu nedenle ilgili kurumlar tarafından lağım sularının dökülmesini engelleyecek tedbirler ve ıslah çalışmalarını en aza indirgeyici önlemler alınması gerekmektedir” dedi.

Lağım sularının ayrıca kirli suya fazla toleransı olmayan kurbağa populasyonunda da olumsuz etki yaptığını kaydeden Kaşot, “Derelerin ıslah işlemi gerçekleştirilirken biyolojik çeşitliliğe ve doğal yapıya en az zarar verilerek yapılmalı ki sulak alan ekosistemini gelecek nesillere de taşıyabilelim” dedi.

Türkiye’de derelerin ıslahı çalışmalarında, öncelikle can ve mal kaybının olabileceği durumlar göz önünde bulundurularak, ıslah yönteminin ivediliğinin belirlendiğini kaydeden Kaşot  acil, kısa, orta ve uzun vadede ıslah edilmesi gereken akarsular belirlendikten sonra ne tür müdahaleler yapılacağına karar verildiğini, KKTC’de de bu tarz bir yaklaşıma ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.

TAK

Bu haber toplam 1351 defa okunmuştur