Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu, Kıbrıs çözüm müzakerelerinde özlü müzakerelere geçiş safhasına 29 Haziran’daki 4. liderler buluşmasıyla başlanacağını söyledi.

Yeni süreçte, Annan Planı’ndan sonra üretilen en kapsamlı belgelerin hazırlandığını kaydeden Burcu, uzlaşılan konuların siyah, uzlaşılmayan Türk tezlerinin kırmızı, uzlaşılmayan Rum tezlerinin de mavi olarak tespit edildiği belgelerde siyahların çok olduğunu belirtti.

Barış Burcu, bugün, Cumhurbaşkanlığı’nda düzenlediği basın toplantısında, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın kullandığı dil, çağdaş medeni duruş,  sürekli ortak vatan algısına yaptığı vurgu ve toplumların birbirini gelecekteki ortaklar olarak görmeleri gerektiği yönündeki açıklamalarının yanı sıra çözümsüzlükten kaynaklanan acıların gelecek nesillerce yaşanmamasının çözümle sağlanabileceğine vurgu yapılmasının süreci olumlu etkilediğini söyledi.

“YENİ GYÖ YARATACAĞIZ DİYE, YENİ ÇATIŞMALAR YARATMAYA GEREK YOK”

Cumhurbaşkanı Akıncı’nın, Güven Yaratıcı Önlemlerle ilgili olarak da  1’i esas, 3 kriterle ışık tuttuğunu kaydeden Burcu, “Temel esası şudur: Güven Yaratıcı Önlemler, güven yaratacak. Yeni güven yaratıcı önlem yaratacağız diye, yeni güvensizlikler, yeni yanlış anlamalar, yeni çatışma noktaları yaratmaya gerek yoktur. Sağlıklı bir gidiş için, tarafların ayrı ayrı güven yaratıcı önlemler üretmesi yerine birlikte çalışarak, ortak liste üretmeyi  öngördüler” dedi.

Burcu, ayrıca güven yaratıcı önlemlerle ilgili seçilecek konuların her iki toplumun eşit ve azami bir şekilde yararlanabileceği, uygulanabilir, pratik ve hızlı uygulanabilir olması yönünde prensipleri olduğunu söyledi.

“ESAS AMAÇ İKİ TOPLUMUN REFAHI”

Cumhurbaşkanı Akıncı’nın, bütünlüklü çözüm sürecini 3 temel esas üzerinden yürüttüğüne işaret eden Burcu, ilk esasın temel amaç, ikinci esasın görüşme zemini ve üçüncü esasın ise görüşme sürecinin prensipleri olduğunu kaydetti.

Burcu, şöyle devam etti:

“Görüşme sürecinin esas amacı olarak, her iki toplumun refahını, mutluluğunu ve güvenliğini esas alan, iki toplumlu, iki kesimli ve siyasal eşitliğe dayalı birleşik bir Kıbrıs’ın AB üyesi olmasıdır. Bu görüşme sürecinde temel amacımız budur. Görüşme zemini konusunda çok rahatız çünkü Cumhurbaşkanı Akıncı, bundan önce varılan bütün anlaşmaları kabul ettiğini, sahip çıktığını ve onlar üzerinden devam edeceğini açıklamıştı”

“SÜREÇ LİDER YÖNETİMİNDE DEVAM EDECEK”

Cumhurbaşkanı Akıncı’nın süreçle ilgili hassasiyetlerine vurgu yapan Barış Burcu, liderler yönetiminde başlayan sürecin lider yönetiminde devam edeceğine işaret ederek, takvim öngörülmemesine rağmen sürecin hızlı ve verimli olmasının öngörüldüğünü söyledi.

BM ile azami uyum ve işbirliğinin bir diğer prensipleri olduğuna vurgu yapan Burcu, “11 Şubat Ortak Mutabakata Belgesi’nde de var olan her şeyde anlaşmadan hiçbir şeyde anlaşılmış olunmayacaktır” prensibinin geçerliliğinin devam ettiğini belirtti.

Burcu, karşılıklı saygının bir diğer prensipleri olduğunu  kaydederek, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın bu konuda çok hassas olduğunu ve herkese hak ettiği saygıyı göstermeye çalıştığını söyledi.

“GEREK DUYULMASI HALİNDE TEMPO ARTIRILACAK”

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu, görüşmeci heyetlerin bugüne kadar bazen tam, bazen de yarım gün olmak üzere haftada en az 3 defa bir araya geldiklerini; liderlerin katıldığı 3 toplantının yapıldığını belirtti. Dördüncü liderler toplantısının 29 Haziran Pazartesi günü yapılacağını kaydeden Burcu, gerek duyulması halinde sürecin temposunun ileride artırılacağını söyledi.

Müzakerecilerin, liderlerin talimatı doğrultusunda bütün hususlarda geniş bir tarama yaparak, uzlaşılan  ve uzlaşılmayan konular hakkında bir değerlendirmede bulunduklarını kaydeden Burcu, “Uzlaşılan konular siyah, uzlaşılmayan Türk tezleri kırmızı, uzlaşılmayan Rum tezleri de mavi olarak tespit edildi” dedi.

“ANNAN PLANI’NDAN SONRA ÜRETİLEN EN KAPSAMLI BELGE”

Burcu, bütün çalışmalar sonunda “AA kağıtları” yani “Akıncı-Anastasiadis” kağıtları denilebilecek, derli toplu ve kapsamlı bir üretim çıktığını söyledi. Burcu, “Annan Planı’ndan sonra çözüm sürecinde  bugüne kadar üretilen en kapsamlı belgedir AA kağıtları” ifadesini kullandı.

Kapsamlı bir belge olmasına rağmen bütün başlıklarda mutabakat sağlandığını söylemenin mümkün olmadığını kaydeden Burcu, bunların olabilmesi için çok teknik olan hususlar konusunda teknik komitelerin sürece dahil edilerek, spesifik çalışma yapılması için gerekli girişimlerin başlatıldığını söyledi. Burcu, “Ekonomi ve Mülkiyet Komiteleri”nin ortak toplantılara başladığını kaydetti.

“ÖZLÜ MÜZAKERELERE GEÇİŞ SAFHASINA 29 HAZİRAN’DAKİ BAŞLIYORUZ”

Cumhurbaşkanı Sözcüsü Barış Burcu, önümüzdeki 4. liderler görüşmesiyle  birlikte yeni bir safhaya girileceğini söyledi. Burcu, “Arama tarama safhası tamamlanmıştır. Özlü müzakerelere geçiş safhasına 29 Haziran’daki 4. liderler buluşmasıyla başlıyoruz” dedi.

Burcu, şöyle devam etti:

“Bütün başlıklar çapraz olarak görüşülebilecek. Bazı istisnalar dışında. Görüşme sürecinin önünün açılması için daha önce tarama çalışması yapan müzakere heyetlerinin spesifik konularında liderlerin siyasi kararlarına ihtiyaç duyulan konularda kısa, özet başlık üretecek. Liderler kendilerine servis edilen bu açılımlar için pozisyonlarını belirleyip, karşılıklı siyasal mutabakatları üretmeye çalışacaklar. Bu üretildiği oranda, dökümanların içinin doldurulmasına katkı sağlanmış olacak. Bir taraftan teknik komitelerin, bir taraftan liderlerin ortaya koyacağı açılımlar, belgelerin içinin doldurulmasına katkı koyacak”

Konuşmasının ardından soruları yanıtlayan Burcu, müzakerecilerin hazırladığı uzlaşı belgelerde “siyah”, “kırmızı” ve “mavi” renkten hangisinin çoğunlukta olduğuna ilişkin soruyu yanıtında, “Benim algıma göre siyahlar çoğunluktadır. Ama hamdır. Bunların için dolması lazım” dedi.

Burcu, müzakerelerde yeni başlıkların söz konusu olup olmadığının sorulması üzerine, müzakerelerde temel 6 başlığın yerinde olduğunu ancak ana başlıklar altındaki bazı başlıkların birleştirilmesi yönünde çeşitli egzersizler yapıldığını söyledi.

“MARAŞ KONUSUNDA FİZİBİLİTE ÇALIMASI BAŞLATILABİLİR”

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu, Güven Yaratıcı Önlemler konuşulurken, Maraş’tan bahsedilmemesine yönelik soruyu yanıtında, konuyu genel olarak değerlendirdiğini, hiçbir önlem başlığına girmediğine dikkat çekti. Maraş konusunun önemli bir konu olduğunu ancak bugünden yarına açılabilecek bir konu da olmadığını kaydeden Burcu, şöyle devam etti:

“Öncelikle fizibilite çalışması yapılması gerekir ve bunun için ekip de oluşturulabilir ancak süreçte yaşanan gelişmeler, buna gerek kalmadan, top yekün bu imkanlara kavuşabiliriz umudu doğurmaktadır. Bizim açımızdan bu konuda bir sıkıntı yoktur. Gerek duyulması halinde fizibilite çalışması başlatılabilir” dedi.

“SİYASİ CESARET GEREKİYOR”

Burcu, bir başka soruyu yanıtında, geçmiş müzakerelerde elde edilen uzlaşıları göz ardı etmediklerini ancak bugün gelinen noktanın, geçmişin çok ötesinde olduğunu söyledi. Bu durumun yeterli olmadığını, daha da zenginleştiğini kaydeden Burcu, tarama sürecinde ortaya konan tutumla, özlü müzakerelerde ortaya konulacak tutum arasındaki farkın ne olacağını yaşamadan söylemenin mümkün olmadığını belirtti.

“Cumhurbaşkanı Akıncı’nın bugüne kadar sergilediği iyi niyetli, yaratıcı ve dirayetli duruşunu bundan sonraki aşamada da sürdüreceğini söyleyebilirim” ifadesini kullanan Burcu, sürecin bundan sonra iyi niyetin dışında, siyasi cesaret de gerektireceğini belirterek, karşı tarafın da Cumhurbaşkanı Akıncı gibi bir cesaret ortaya koymasını beklediklerini söyledi.

Burcu, başka bir soruyu yanıtında, müzakerelerde elde edilen uzlaşılan hukuki bağlayıcı bir özelliği olmadığını ancak algı ve etik açısından bağlayıcı olduğunu belirtti.

ARA ANLAŞMA

Burcu, uzlaşılan noktalarla Eylül ayında ara anlaşma yapılması yönündeki haberlere ilişkin soruyu yanıtında, bunun için çok erken olduğunu ancak bunun mümkün olabilmesi için yoğun çaba harcanması gerektiğini söyledi.

Türk tarafının bu yönde çalışmaya devam edeceğini kaydeden Burcu, ortaya konulan üretimin o aşamaya gelmesi halinde, durumun değerlendirilebileceğini belirtti. Burcu, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın daha önce belirttiği New York’ta Eylül ayında yapılacak toplantının, ara anlaşmadan çok garantiler konusuyla ilgili olacağını yineledi.

Barış Burcu, açılacağı duyurulan yeni sınır kapılarıyla ilgili soruyu yanıtında, bütün tarafların yeni kapıların en yakın zamanda açılması için gerekenin en yakın zamanda yapılması yönünde siyasi iradeye ortaya koyduğuna işaret ederek, “Güven Yaratıcı Önlemlerin temel prensiplerinden biri de hızlı uygulamadır. Biz buna hazırız” dedi.

“GARANTİLER TARTIŞILMAZ BİR KONU DEĞİL”

Barış Burcu, başka bir soru üzerine, garanti konusunun tartışılmaz bir konu olmadığını söyledi. Burcu, “Tartışılacaktır ama önce Kıbrıslı Türkler ve Rumlar belli başlıklarda belli mesafe katettikten sonra” dedi.

Toprak ayarlaması, yüzdelikler, hatta garanti anlaşmasının gündeme geleceğini ve görüşüleceğini vurgulayan Burcu, “Bunlar tabular değildir. El değmez hususlar değildir ancak görüşme sürecinin daha verimli olması, uluslararası hukuka daha saygılı olmak çerçevesinde bu konuların görüşülmesi biraz daha ötelenmiştir” ifadesini kullandı.

MARAŞ İLE İLGİLİ AÇIKLAMA

Cumhurbaşkanı Sözcüsü Barış Burcu, Maraş ile ilgili soruyu yanıtında, bölgede yaşanan yangın olayıyla ilgili gelişmelere değindi.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın konuyu duyar duymaz İçişleri Bakanlığı ve polis başta olmak üzere ilgililerden bilgi aldığını; müsteşarı Gürdal Hüdaoğlu’nu da bölgeye gönderdiğini söyleyen Burcu, BM, İngiliz Üsleri ve GüneyKıbrıs’tan yangının söndürülmesine ilişkin yardım taleplerinin geri çevrilmemesi ve derhal uygulamaya konulması için açıklamalarda bulunulduğunu söyledi.

Burcu, yangın yerinden karadan değil de havadan desteğe ihtiyaç duyulabileceği yönünde bilgi almaları üzerine Rum sözcüyü arayarak, bu konuda destek talep edebileceklerini söylediğini belirtti. Dışişleri Bakanlığı’nın da askeri makamlarla görüştüğünü ve mesafe kat edildiğini ancak yangının kontrol altına alınmasından dolayı bu yardımın talep edilmediğini kaydeden Burcu, “Hal böyle olmasına rağmen haksız yere eleştirildik” dedi.

RUM BASININDA YAYINLANAN HABERLER

Cumhurbaşkanı Sözcüsü Burcu, Rum basınında yer alan müzakerelere ilişkin haberlerin hatırlatılması üzerine, basında yer alan tüm haberlerin, Rum Yönetimi  kaynaklı olarak algılanmaması gerektiğini; bu bilgi kirliliğinin zaman zaman basın tarafından “ya tutarsa” mantığıyla varsayımlara dayandırılarak yapıldığını söyledi.

Olası bir anlaşmada Türkiye’den gelen nüfusun durumunun ne olacağının sorulması üzerine Burcu, “Türkiye’den gelen nüfusla ilgili bir sıkıntı içinde değiliz... Ne mülkiyet, ne de statülerinde geri adım atabilecek bir görüşme süreci sürdürmüyoruz” dedi.

Burcu, GSM operatörlerinin işbirliği konusundaki gelişmelerle ilgili soruyu yanıtında, çalışmaların, iki topumun ticaret odaları, teknik komiteler ve operatörler olmak üzere 3 ayaklı devam ettiğine işaret ederek, “Ayrı ayrı umut verici sinyaller alıyoruz. Umarız Temmuz ayında gerçekleşir” ifadesini kullandı.

(tak)