KTAMS Başkanı Ahmet Kaptan, UBP-DP Hükümetinin, kimselerle konuşmadan taraflar ile görüşmeden ülkeyi yönetmeye çalıştıklarını belirterek, hükümete güvensizlik önergesi verilmesi için muhalefet partilerinden imza atmalarını istedi

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, sendikaların Hükümete güvensizlik belirtmesinin, kendilerinin de paylaştığı bir konu olduğunu aktardı. Erhürman, güvensizlik önergesi verilmesi için Meclis’te bulunan 3 bağımsız milletvekilinin güvensizlik önergesini imzalaması gerektiğini, imzalamaları durumunda, 20  milletvekili olarak güvensizlik önergesini imzalamaya hazır olduklarını vurguladı

TDP Milletvekili Zeki Çeler de ilk günden beri bu hükümete güvenmediklerini, güvensizlik önergesi verilmesi için en uygun olan yöntemin, istişare içinde yapılacağını ifade etti.

Didem MENTEŞ

Sendikal Platform, UBP-DP Azınlık Hükümetine güvensizlik önergesi verilmesi için, Meclis’teki muhalefet partilerinden talepte bulundu. Sendikalar, 3 ölümlü kazanın meydana geldiği Girne dağ yolundaki eylemin ardından Meclise gitti. Mecliste, güvensizlik önergesi, üç bakan hakkında soruşturma açılması ve yaz saati uygulamasının sona erdirilmesi ile ilgili taleplerini içeren belgeyi Meclis Başkanı Sibel Siber'e iletilmesi için görevliye verildi. Sendikal Platform, hükümet için güvensizlik önergesi ve Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Kemal Dürüst, Eğitim Bakanı Özdemir Berova ve Çalışma Bakanı Hamza Ersan Saner hakkında soruşturma açılması amacıyla muhalefet milletvekillerinden imza toplanmasını talep etti.

Sendikalar, taleplerini CTP Genel Başkanı ve Lefkoşa Milletvekili Tufan Erhürman ve TDP Girne Milletvekili Zeki Çeler'e iletti. Erhürman ve Çeler, sendikalarla aynı düşünceleri paylaştıklarını belirterek, en doğru yöntemle gerekenin yapılacağını ifade ettiler.

Kaptan: “Hükümet bu ülkeyi yönetmeyi hak etmiyor”

Sendikal Platform adına konuşan KTAMS Başkanı Ahmet Kaptan, UBP-DP Hükümetinin, kimselerle konuşmadan taraflar ile görüşmeden ülkeyi yönetmeye çalıştıklarını belirterek, hükümete güvensizlik önergesi verilmesi için muhalefet partilerinden imza atmalarını istediklerini söyledi.

Ülkenin kötü yönetildiğini ve ciddi rahatsızlıklar olduğunu belirten Kaptan, gerek sosyal gerekse ekonomik olarak ülke insanın acı ve sıkıntı içinde olduğuna dikkat çekti. Saatlerin geri çekilmediğini, ülkedeki yolların durumunun ve ışıklandırmanın ortada olduğuna işaret eden Kaptan, sendikaların defalarca uyarıda bulunmasına rağmen saatlerin geri çekilmediğini söyledi. Kaptan, üç fidanın yolda can verdiğini, Başbakanlığın kapısının aşağıya indirildiğini, ekonomik ve diğer örgütlerin uyarılarına kulak tıkayan Hükümetin, bu ülkeyi yönetmeyi hak etmediğini ifade etti. Kaptan, bu nedenlerden dolayı Hükümete, güvensizlik önergesi verilmesini ve yasa gereği 9 milletvekilinin imzası gerektiğine değinen Kaptan, gerek CTP gerekse TDP milletvekillerinden bunu talep ettiklerini söyledi.

Kaptan, ayrıca Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ile Milli Eğitim ve Kültür Bakanları hakkında görevlerini yerine getirmedikleri gerekçesi ile Meclis’te soruşturma açılmasını talep etti.

Erhürman: “Güvensizliğin çok nedeni var”

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman ise sendikaların Hükümete güvensizlik belirtmesinin, kendilerinin de paylaştığı bir konu olup, kendilerinin de bu hükümete güvenlerinin olmadığını vurguladı. Güvensizliğin birden çok nedeni olduğuna değinen Erhürman, “7 aydır iktidarda olan ve 7 aydır hukuka aykırılık ve kamu yararına aykırılık rekorunu kıran bir hükümet vardır. Bugüne kadar işlemleri yargıya taşınan ve ara emri alınan bir hükümet tarihimizde yoktur” dedi. Erhürman, emirnameler ve vatandaşlıklarla ilgili yapılan işlemleri hatırlatan Erhürman, Hükümetin, yaptığı işlemlerin de hukuka aykırı olduğunu kabul etmelerine rağmen herhangi bir sorumluluk üstelenmediklerini söyledi. Esasa dair de hükümete güvenmedikleri yanı sıra usul açısından da bu hükümete güvenmediklerini dile getiren Erhürman, demokratik ve katılımcı usullerden söz ettiğini aktardı. Sendikaları ilgilendiren konularda, Hükümetin, sendikaları hiçbir şekilde muhatap almadığını söyleyen Erhürman, hiçbir araştırmadan alelacele karar aldıklarını ve sorunu çözücü değil daha fazla kaos yarattıklarını belirtti. Saatler konusunda yapılan uygulamanın tam da bu olduğunu kaydeden Erhürman, öğretmen sendikalarının tepkilerini yerinde bulduğunu aktardı. Erhürman, Hükümetin kendi yaptıkları kaosu ya muhalafet partileri ya da sendikaların üzerine atmakta olduğuna ya da toplumu orta yerden bölerek böl ve yönet taktiğini uyguladığını belirterek, tepkileri yumuşatmaya çalıştıklarını aktardı. Bunun

demokratik bir yönetim anlayışı olmadığına dikkat çeken Erhürman, bu Hükümette hukuk devlet anlayışı olmadığını ‘polis devleti’ zihniyetinde olduklarını ifade etti.

Erhürman, güvensizlik önergesi verilmesi için birinci ihtimalin Meclis’te bulunan 3 bağımsız milletvekilinin güvensizlik önergesini imzalaması durumunda, 20 CTP’li milletvekili olarak güvensizlik önergesini imzalamaya hazır olduklarını, bu taahhüdü CTP olarak verdiklerini aktardı. İkinci ihtimalin ise genel bütçeye 3 bağımsız milletvekilinin oy vermesi durumunda ve hükümetin ‘siyasi etiğe uymayarak istifa etmemesi’ durumunda, ertesi gün güvensizlik önergesinin verilebileceğini ifade etti.   

Erhürman; “Usulü sorun şuradadır. Eğer bu hükümetin bütçesine bağımsız milletvekilleri, şuanda gösterdikleri tavrı göstermeye devam ederlerse ve bütçeye ret vermezlerse, biz buna rağmen güvensizlik önergesi verirsek, bu güvensizlik önergesini de desteklemezlerse, o zaman bizim vereceğimiz güvensizlik önergesi görüşülecek ve ret edilecek. Dolayısıyla bu hükümet hiç hak etmediği şekilde, tüm toplumsal desteğini yitirmiş olmasına rağmen, güvenoyunu tazelemiş konumuna gelecek. Hukukin açıdan ise güvensizlik önergesi ret edildiği için güven oyu tazelemiş olacak, dönecek Anayasaya göre 3 ay boyunca sırf bu güvensizlik önergesi veremeyeceğiz. Oysa bizim önümüzde çok sıkıntılı bir dönem var. Muhtemel bir referandum dönemi var. Bu hükümetin desteği kaybetme ihtimali olan bir döne var ve bizim güvensizlik önergesi aracını saklı tutmamız gerekiyor. Dolayısıyla esas açısından ben ve partim sendikalarımızın güvensizlik hissiyatını yüzde yüz katlıyoruz. O yüzden bu hükümetin bütçesine ret oyu veriyoruz ve vermeye devam edeceğiz”

İlk nazarda Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Kemal Dürüst, Eğitim Bakanı Özdemir Berova ve Çalışma Bakanı Hamza Ersan Saner hakkında soruşturma açılmasına sıcak baktığını, partinin yetkili organlarında bunu değerlendirmeleri gerektiğini ifade etti. Erhürman, “Böyle bir hükümetten en doğru yöntem ile nasıl kurtuluruz yolunu bulmaya çalışıyoruz” dedi.

Çeler: “Hükümeti alaşağı etmekten başka çare yok”

TDP Milletvekili Zeki Çeler de ilk günden beri bu hükümete güvenmediklerini, yıllardan beri bu partilerin ülkeye neler yaşattıklarını söylediklerini belirtti. Çeler, Hükümetin topluma kulak tıkayarak, alay edercesine açıklamalar yaparak, toplumu bölme ve daha fazla umutsuzluğa itme politikası gütmekte olduklarını ifade etti. Hükümeti en doğru zamanda en doğru şekilde alaşağı etmekten başka bir çare olmadığına değinen Çeler, “TDP olarak sunmuş olduğunuz soruşturma önerisine kesinlikle imzamızı atarız” dedi. Güvensizlik önergesi talebini, partisine ileteceğini aktaran Çeler, yapılması en uygun olan yöntemin, istişare içinde yapılacağını ifade etti. Çeler, “bu hükümetin bu topluma zararından başka hiçbir şeyi yoktur, hükümetin kendi yandaşlarının ve kendi kendilerinin hükümeti olduklarını çok iyi biliyoruz. Tekrardan mücadelenizi selamlıyorum” dedi.